Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Güneşi İçenlerin Türküsü
Akın var güneşe akın ! Güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın !
Sayfa 12 - YKY 40.baskıKitabı okudu
Sen de çıkar göğsünün kafesinden yüreğini Şu güneşten düşen ateşe fırlat Yüreğini yüreklerimizin yanına at! Nazım Hikmet Ran ( Güneşi İçenlerin Türküsü)
Reklam
Güneşi İçenlerin Türküsü
. Akın var güneşe akın! Güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! .
Sayfa 12 - (1924)Kitabı okudu
Güneşi İçenlerin Türküsü
❝Akın var güneşe akın! Güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın!❞
Güneşi İçenlerin Türküsü
Düşmesin bizimle yola: evinde ağlayanların göz yaşlarını boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar! Bıraksın peşimizi kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar!
Reklam
Güneşi İçenlerin Türküsü
Bu bir türkü:-  toprak çanaklarda  güneşi içenlerin türküsü!  Bu bir örgü:-  alev bir saç örgüsü!                           kıvranıyor;  kanlı; kızıl bir meş'ale gibi yanıyor                                        esmer alınlarında                            bakır ayakları çıplak kahramanların!  Ben de gördüm o kahramanları,  ben de sardım o
Güneşi İçenlerin Türküsü
Bu bir türkü toprak çanaklarda güneşi içenlerin türküsü! Bu bir örgü alev bir saç örgüsü! kıvranıyor; kanlı, kızıl bir meş'ale gibi yanıyor esmer alınlarında bakır ayakları çıplak kahramanların!
Sayfa 11 - Y.K.Y YayınlarıKitabı okudu
Reklam
türkü
Güneşi İçenlerin Türküsü Bu bir türkü:- toprak çanaklarda güneşi içenlerin türküsü! Bu bir örgü:- alev bir saç örgüsü! kıvranıyor;
1924
GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk! Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız, toprak kokuyor bakır sakallarımız! Neş'emiz sıcak! kan kadar sıcak, delikanlıların rüyalarında yanan o “ an “ kadar sıcak! Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak, ölülerimizin başlarına basarak yükseliyoruz güneşe doğru! Ölenler dövüşerek öldüler; güneşe gömüldüler. Vaktimiz yok onların matemini tutmaya! Akın var güneşe akın Güneşi zapt edeceğiz Güneşin zaptı yakın!
Güneşi İçenlerin Türküsü
Düşmesin bizimle yola: evinde ağlayanların göz yaşlarını boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar! Bıraksın peşimizi kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar! İşte: şu güneşten düşen ateşte milyonlarla kırmızı yürek yanıyor! Sen de çıkar göğsünün kafesinden yüreğini; şu güneşten düşen ateşe fırlat; yüreğini yüreklerimizin yanına at!
486 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.