Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
231 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Canım Anadolu, Ruhum Anadolu! Adeta muhteşem uygarlıklar serisi olarak ilerliyoruz bu zengin serimizde ve hemen zaman kaybetmeden genel bilgilerimizi ekleyerek ilerleyelim. Çok fazla bilinmese, tanınmasa yahut okunmasa da tarihçilerin mutlaka hayatının bir noktasına dokunan, yaptığı araştırma ve yayınlar ile bilgi dağarcığımızı geliştiren 108
Hititler ve Hattuşa
Hititler ve HattuşaMuazzez İlmiye Çığ · Kaynak Yayınları · 2012265 okunma
Mesela aklı muhafaza diyoruz ya, aklı muhafazanın ilk şartı şudur: İnsanın gerçekten de kendi bildiği, gördüğü, idrâk ettiği çerçeveyi dikkate alarak kararlarını vermesi, verebilmesi. Tabii ki günümüzde insanların hiçbirisi, hele hele gençler söz konusu olduğunda kendi irtibat çerçevesini dikkate alarak tasavvurlarını oluştur/a/m/ı/ uyor. Demek istediğim şey şu, eğer biz hem yerkürede hem Türkiye'de adaletin tahakkuk etmesini istiyorsak bunun öncelikli ön şartı sistem seviyesindeki çerçeveyi sağlıklı bir şekilde inşa etmemizdir ki, bu esas itibariyle felsefenin veya kelamın vazifesidir. Dolayısıyla felsefenin önündeki temel vazife bu sistem düşüncesini inşa etmek ve bunun ana çerçevesini oluşturmaktır. Bu sistem çerçevesi oluştuktan sonra biz ahlâklı insanların ahlâka uygun bir şekilde etkin olmasını bekleyebiliriz; aksi takdirde mesela bir insan şu anda bir kurumun başına geçtiğinde veya içine girdiğinde kendi istediğini değil o kurumun beklentilerini karşılamak zorunda. O beklentiler karşılandıktan sonra ek olarak bir şeyi yapabilirse yapabilir; hâlbuki mevcut modern sistem ahlâk ile irtibatsız olduğu gibi, işleyişi de ahlâklı insanı ön görmüyor. Kısaca adaletin tahakkuku Makâsıdu'ş-Şeria'nın tahakkukuna bağlı ise, bunun makul yollarını geliştirmek alimlerim ve filozoflarim öncelikli mükellefiyetleridir.
Tahsin GörgünKitabı okudu
Reklam
349 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Cemil Meriç, bitti. Biraz canım sıkıldı açıkçası bu kitap bitince. Henüz ilk sayfada çok dikkat çekici bir paragraf vardı. Bu paragraf aslında günümüzde de en temel bilinmesi gereken konuyu özetler nitelikte. Yani bunun farkında olmak bile o kadar önemli ki. Şöyle eklemek isterim: “Bütün Kur’an’ları yaksak, bütün camileri yıksak, Avrupalının
Umrandan Uygarlığa
Umrandan UygarlığaCemil Meriç · İletişim Yayınları · 20111,724 okunma
Günümüzde halk arasında olup bitenleri, sadece din taassubu olarak tanımlamak bizi doğru önlemler almaktan alıkoyar. Bu sosyal olgunun niteliğini sosyolojinin ışığı altında anlamak zorundayız. Dini siyasî maksatla kullanmak isteyen politikacı, bu yolda çok daha beceriklidir; halkın sosyal psikolojisini çok daha iyi anlamaktadır.
Batı'daki en büyük oğula öncelik hakkı tanıyan sistem normalde İslam dünyasındaki monarşilerde uygulanmadı, buradaki daha yaygın usûl, yönetimi elinde bulunduran erk sahibine yerine geçecek ardılı akrabaları arasından seçme hakkı verilmesiydi. Bu ilke o kadar güçlü bir şekilde kökleşmiştir ki, günümüzde, monarşinin şeklen ilgasından sonra bile, kalıtsal cumhuriyetçi başkanlık sistemine, hatta -Suriye ve Irak'ta- kalıtsal devrimci şefliğe doğru eğilimlere tanık olmaktayız.
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Türk Kimliği "Türk Kimliği" 2022 tarihinde Erguvan Yayınları aracılığıyla okurla buluşturulmuş, Yazar Ali Erdal'ın yedinci kitabı. Türk kimliği üzerine yazılmış fikir yazılarından oluşmaktadır. Yaklaşık dört yüz sayfa hacmindeki eser, kitap isminden de anlaşılacağı üzere Türk'ün kimliğini oluşturan tarih bilinci, dil, din,
Türk Kimliği
Türk KimliğiAli Erdal · Erguvan Yayınevi · 20223 okunma
Reklam
. Nasıl günümüzde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı ayrılıkçı Kürt örgütleri silahlanıp dağa çıkmış, yöre halkını ayaklandırmak için kanlı eylemler yapıyor ve bunun sonucu olarak Avrupa devletleri Türkiye'nin içişlerine karışarak o bölgenin ve Türkiye'nin yönetimine burunlarını sokuyorlarsa, 1900'Iü yıllarda Osmanlı'nın yaşadıkları da aynıydı; 1900'Ierin Güneydoğu'su Balkanlar, 1900'lerin ayrılıkçılarıysa Sırplar, Bulgarlar, Arnavutlar, Makedonlardı. .
Sayfa 157Kitabı okudu
. Rus kasabının bıçağından (Ayastefanos Antlaşması'nın yıkıcı sonuçlarından) kaçarken İngiliz tilkisinin Berlin Konferansı tuzağına düşen II.Abdülhamid, yeni anlaşma uygun koşullarda imzalanırsa Kıbrıs'ı İngiltere'ye bırakacağını söyledi. İngilizlerse önce Kıbrıs'ı alalım sonra destek veririz diyerek bastırdılar. Sonunda İngilizlerin dediği oldu ve günümüzde "kimseye bir karış bile toprak vermediği" yalanıyla ululanan II.Abdülhamid, yeni antlaşma imzalanmadan 40 gün önce, 4 Haziran 1878'de, İstanbul'u Rusların eline düşmekten kurtarması karşılığında Kıbrıs'ın yönetimini İngiltere'ye bıraktı. Gelgelelim, 13 Temmuz 1878'de Ayastefanos'un yerine imzalanan Berlin Antlaşması'nda karşılığını Kıbrıs'ı vererek peşin ödediği İngiliz desteğini bulamayan II.Abdülhamid, düş kırıklığına uğrayacaktı. .
Sayfa 116Kitabı okudu
Selâmetin yolu, güçlü olmak, zengin olmak, ilim ve kültür sahibi olmakla mümkündür. Ekonomik refâhı sağlamayan bir toplum için günümüzde hayat hakkı yoktur.
Sana göre, bana göre
Liberalizmin bireysel hak ve özgürlükleri ön plana çıkaran düşünsel alandaki özgürlükçü yanı küreselleşmeyi savunmaya yeterli olmadığı için, bu süreci arka planda destekleyen yeni bir düşünce akımı geliştirmiştir. Bu akım, günümüzde sözü çokça edilen postmodernizmdir. Özellikle, geleneklerine bağlı inanç sahibi geniş yığınları hedef alan postmodernizmdir. İnanç ögesini kullanarak toplumsal, siyasal ve ekonomik gerçeklerin algılamasını gizleyerek önlemenin gerekçelerini hazırlayan bir akımdır. Postmodernizm akılcı davranışları reddeder, bilgiye deneysel yöntemle değil, inançla ulaşılabileceğini öğütler.
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.