Hikaye ve gazete yazısı arasındaki fark nedir? Tabii ki bir sürü fark vardır, birinin kesinliği, diğerinin yaşanılır olma ihtimali, birindeki anlatıcının bilirkişiliği, diğerinde çeşitliliği falan filan. Temelde ikisinin de olay örgüsünün olması, sınırlı bir mekan ve zaman belirtmesi ve karakterlerin olayla ilintili yönlerinin tanıtılması gerekir.
#kitapyorumu
#AyşegülÇiçekoğlu
#SenBenimNefesimsin
Sinan ve Cansu’yu bir araya getiren neden kimsenin bilmediği büyük bir sırdı. Herkesten saklanan olay hayatlarını bir anda değiştirdi.
Cansu’nun ailesi trafik kazasında ölmüş ve ablası Sevgi ile yaşamaya başlamışlardı. Lakin ablası da bir anda ölünce genç kadın minicik bir bebek olan Emrecan ile bir başına kalmıştı.
Ablası Sevgi’nin emaneti olan minik Emrecan onun hayattaki tek kimsesiydi.
Emrecan’ın bakımı konusunda maddi sıkıntı yaşayan Cansu çıkmaza girmiştir.
Emrecan’ın babası daha doğmadan hayatını kaybettiği için tek çıkış yolu olan amcası Sinan’dan destek almak ister.
Hiçbirşeyden haberi olmayan Sinan aldığı mektupla şok geçirerek soluğu Antalya’da alır.
Cansu ve Sinan kendi aralarında bir anlaşma yaparak (tabikide bu anlaşma Sinan’ın önerisidir.) Cansu gönlü razı olmasa da bu ruhsuz adamın teklifini kabul eder.
Cansu ve Sinan arasındaki anlaşma
Merhabalar Efendim...!!!!
Havalar sıcaklaşmaya başlıyor.. Bakalım nasıl etkileyecek okurları. Ben öğlen kitap okurken zorlanmaya başladım. Siz de durum nedir....?
Kahvelerinizi hazırlayın...! {Ç News} yayında....!!!
Dün güzel bir Nostaljik etkinlik yaptık. Buradan bakabilirsiniz. ->> #29156017 özel istek üzerine önümüzde ki günler de
Kyros'a Sardeslilerin ayaklandıkları haberi iletilmişti. Kral, çok kısa süre sonra bunlara yine boyun eğdirdi. Fakat böylesine güzel bir kenti ne yağma edip yıkmak, ne de elinde tutmak için sürekli bir ordu bulundurmak zahmetine girmek istemediğinden bu kentten emin olmak amacıyla akıllı bir çareye başvurdu. Burada genelevler, tavernalar, eğlence yerleri kurdurdu ve kent sakinlerinin bunları kullanmaları doğrultusunda bir buyruk yayımladı. Sardes'teki garnizon öylesine rahata erişti ki, bundan sonra Lydialılara karşı bir kez bile kılıç çekmek zorunda kalmadı.
Toprak Ana'yı okuyunca bir önce okuduğum romanın kahramanı Cemile'ye çok kızdım. Aytmatov her iki romanında da 1944 Alman-Rus Savaşı'nda insanları yaşadıkları sıkıntıları ele almış. Cemile kocası askerde iken onu bir başka erkek için terk etmişti. "Daha doğmadan biz birbirimize sevdalı doğduk ve şimdi birbirimizi bulmuşken bırakamayız."