Ne denebilir ki.. Beğendiğim kitap oldu kendisi . Yazar, o önemi çok iyi betimlemiş. Okurken kendimi o dönemde hissettim. Karakterler bazen karıştı ama olay örgüsü iyiydi.
Kitap, isminden anlaşılacağı üzere iki şehrin hikayesi Fransa ve İngiltere'de geçiyor. Lucie İngiltere'den Fransa, Paris' e bir haber sonrası gidiyor ve orda Mr. Lorry ile tanışıyor. Lucie'ye babasının ölmediğini 18 yıldır hapiste olduğunu ve onu kurtardıklarını söylüyor. Ayrıca Mr.lorry, Lucie'nin babası ve annesi vefat ettiğinde onu Fransa 'dan İngiltere' ye götüren kişi. Olaylar böyle başlıyor.
En çok hissettiğim duygu öfke oldu. İntikam duygusu. Zengin kişiler fakir halka hakkını vermediği için gün geçtikçe halkın içinde öfke ve intikam oluşmuş. Bu da Fransa'da Reform 'a yol açmış. İnsnalar yeni kurallar koymuş. Zenginleri ve soyluları ,masum olsalar bile, öldürmüşler. Yollarda giriş ve çıkışları halk yönetmeye başlamış . Mahkemeye çıkan soylular ya da zenginler suçlu sayılıp öldürülüyordu. Bir duyguyu bastırırsanız ilerde daha şiddetli ortaya çıkar. Ayrıca sadece öfke değil fedakarlık ve sevgi de var bu kitapta. En iyi fedakarlık örneği son bölümde var, spoi vermek isterdim ama okumak isteyenler olabilir :D.
İyi okumalar