Kitap Söyleşi türüdür. İlber Ortaylı|Yener Bilgici
Sekiz bölümden oluşmaktadır. Anlayacağınız gibi soru ve cevaplardan oluşmuştur.
“Herkes kendi talihinin mimarıdır.”
Kitabı almadan önce incelemelerine bir göz gezdirdim ve alınmayacak bir kitap olduğuna dilinin ağır olduğuna ve İlber Ortaylı’nın sürekli kendini öveceğine dair bir izlenim
Çocuklar beynin iki yarısını beraber kullandıkları halde, onlara hayal gücüyle hafıza gibi sağ beyin fonksiyonları ile ilgili eğitimden çok, mantık ve ezbere dayalı eğitim verilmesi sonucunda bu yetenekleri büyük ölçüde yok olmaktadır.
İkinci kitabın özellikle ruhumda bıraktığı -yer yer yıkıcı- muazzam üzüntülerin üzerine hemen üçüncü kitaba başlayamazdım. Nitekim etkisini atamayacağım yeni ölümlere hazırlanmak için bir hayli vakit gerekti.
Daha ilk sayfada sonunda ödül olmasa bile koşturmaktan keyif aldığım bir labirent faresi olarak
adım attım tekrar Malazan evrenine. Hafıza geliştirme teknikleri vardır. İşte satranç oynamak, şiir ezberlemek gibi gibi... Bu tekniklere Malazan okumayı da rahatlıkla ekleyebiilirsiniz.
Yaklaşık 300 sayfa sonunda kimin kim olduğu tekrar tam anlamıyla oturuyor ki kitabın bu bölümü oldukça yorucu ve yoğun. Önceki iki kitabı düşününce sonrasında gelecek olarak unutulmaz anlara hazırlanmak için işte bu kadar vaktiniz var.
Daha sonrasında ise kafada tanıdık bir cümle kendini tekrar ediyor. YİNE BAŞLIYORUZ.
Yepyeni tanrılar, benzerine çok az rastlanır orijinallikte karakterler, oyun masasında hiç bilinmedik ve beklenmedik kartlar ve her şeyin ötesinde hayal sınırlarını zorlanmadan aşan savaş bölümleri...
Biliyorum göz korkutucu bir kitap. Fakat sonuçlar düşünülünce okumazsanız çok şey kaybedeceğiniz bir külliyatın üçüncü basamağı var elimizde.
Okuduğunuz için teşekkürler...
Not: Alakarga, Itkovian, Tırıs, Brukhalian, Harllo, Genç Toc ve daha nice karaktere anlattıkları öyküler için minnettarım.
Yen bir bakış açısı kazandıracağını düşünerek bu kitaba başlamıştım.İyi ki okumuşum.Kendim ve özellikle çocuklarım için kesinlikle devamını getirmeyi planlıyorum.Hafıza tekniklerine giriş kitabı gibi düşünebilirsiniz.Tabi bire bir öğrenmek eminim daha etkilidir,kitapta çok fazla teknikten ayrıntıyla bahsedilmiyor ama bu tekniklerle neler yapabileceğiniz konusunda bilgi edinebilirsiniz.Bence özellikle gençlerin,sınavlara hazırlanan insanların mutlaka bu teknikleri öğrenmesi gerekiyor.Kitaptaki en ilgi çekici kısım(benim için) rakamların çeşitli simgelere benzetilmesi ile 10 maddelik listeleri hafızaya alma metodu idi. Bu metot ile kitaptaki ilk liste bile hala aklımda.Çocuklarıma da faydalı olacağını düşünüyorum.
Bugün ilk bakışta önyargılı yaklaştığım bir kitap ile geldim. Kitaba basit bir kitaptır, sadece bildiklerimi hatırlatacak düşüncesi ile başladım ama beni şaşırtan, verdiği bilgiler ile ufuk açan bir kitap oldu. İçerisinde bulunan teknikleri uygularken zevk aldım. Peki bu kitap neler anlatıyor kısaca izah edeyim;
Öncelikle yazarından bahsedelim.
Zihinsel performansın geliştirilmesi ve hafıza tekniklerinin kullanımı üzerine bir rehber niteliğinde, en azından benim için; ilk okumalarımdan biri çünkü.
Zihinsel yeteneklerimizi nasıl en üst seviyeye çıkarabileceğimizi ve hafızamızı nasıl daha etkili bir şekilde kullanabileceğimizi açıklıyor. Kitap, bilginin depolanması ve geri çağrılması
"Dünyadaki en masum uğraş matematikdir"
G. H. Hardy
“Sevdim seni matematik” şəxsi-inkişaf mövzusunda,sadə üslublu kitab idi.Bəzi hissələrdə yersiz motivasiya cümlələrinə rast gəlsək də,ən azından çalışmadan uğur qazanmağı vəd etmir.Kitab daha çox riyaziyyatla arası yaxşı olmayan,amma yaxşılaşdırmağa cəhd edən şagirdlərə xitab edir
Bir kitabı incelerken şu iki bakış açısıyla inceleyin: Birincisi; okuyacağınız kitabı, seminerini verecekmiş gibi okuyun. İkincisi ise; o kitaptaki meseleleri yazarıyla müzakere edecekmiş gibi okuyun.