Birden Peyker'in bir sözünü hatırladı. Ne diyordu? O kocasına ihanet etmek maksadıyla evlenmemişti. Bunu söylerken gözlerinde ne açık ve ne hain bir mana vardı. Ne demek istiyordu? Başkaları, kendisi, Bihter, kocasına ihanet etmek maksadıyla evlenmişti, öyle mi? Bunu yapmayacaktı, bir Firdevs Hanım'a benzemeyecekti. Bu anne!... Hayatının
Türkiye'ye ihanet ederek Ruslara iltica etmiş olan Boğdan Voyvodası Dimitri Kantemir, savaş sırasında Rus ordugâhında bulunmuştur. Rusların barış teklifinin Yeniçeriler arasında sevinçle karşılandığını belirten bu hain, bir görgü şahidi olarak bakınız neler yazıyor: "… Bu savaş, sonucu belirsiz olarak üç gün sürdükten sonra dördüncü gün kimsenin ummadığı ve beklemediği bir anda silâh sesleri arasından barış ışınları belirir. Bu belirti daha çok Türklerin işine gelir. Zira karargâhları askerlerin yakınmalarından inliyor ve ateşten kurtulan Yeniçeriler bu kadar kayıp verdiklerinden, henüz atlattıkları tehlikeyi kendi gözleriyle gördüklerinden dolayı bir daha savaşa girmeyi red ediyorlardı!" Osmanlı Ordusu'nun kalabalık olduğu anlaşılınca azarlanan Kantemir'in "ordunun kalabalık olmasının bir mânâ ifade etmediğini, savaş başlayınca Yeniçerilerin firara koyulacaklarını" söylemesi de üzerinde dikkatle durulması gereken bir husustur. Eğer bu husus gerçekse Yeniçeriler savaş başlamadan satın alınmış demektir!
Sayfa 178 - Bilgeoğuz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
CEMİL MERİÇ'İ TANIMA
Cemil Meriç, diyalektiği bir metot olarak uygulayan 'serazat' bir düşünür; sonunda titreyip kendine/yuvaya dönmüş, hidayete ermiş, hak yolunu bulmuş eski bir Marksist; Batı'yı tanıdığı ölçüde, ışığın ancak Doğu'dan gelebileceğinin farkına varmış eski bir batıcı; Doğu ile Batı ve/veya 'muhteşem bir mazi' ile
- Öyleyse neden yüreğimi dinlemek zorundayım? - Çünkü onu susturmayı hiçbir zaman başaramazsın. Hatta onu dinlemiyormuş gibi yapsan da o yine oradadır, göğsündendir; hayat ve dünya hakkında ne düşündüğünü sana tekrarlamayı sürdürecektir. -Bir hain olsa da mı? -İhanet, senin beklemediğin bir darbedir. Ama sen yüreğini dinleyecek olursan, sana baskın yapmayı hiçbir zaman başaramayacaktır. Çünkü onun düşlerini ve arzularını tanıyacaksın ve onları hesaba katacaksın. Hiç kimse kendi yüreğinden kaçamaz. Bu nedenle en iyi onun söylediklerini dinlemek. Böylece, kendisinden beklemediğin bir darbe indirmeyecektir kesinlikle sana. 📖| Paulo Coelho, Simyacı
Özenle yazılmıştı
Aziz kardeşlerim! İçimizde peydah olmuş, inançlarımızla dalga geçen bunun yanında i'tikadı zayıf olanları kandıran o kadar sahte hoca ve şeyhler ve grupları var ki bunları yazmakla kağıda dökemeyiz. Size içimizde bir ur gibi büyümüş sahte hoca ve şeyhlerden misal vereyim. Bunlardan uzak durunuz: Birincisi: Dinimizi kullanan, bizden biri olmayan,
- Öyleyse neden yüreğimi dinlemek zorundayım? - Çünkü onu susturmayı hiçbir zaman başaramazsın. Hatta onu dinlemiyormuş gibi yapsan da o gene oradadır, göğsündedir; hayat ve dünya hakkında ne düşündüğünü sana tekrarlamayı sürdürecektir. - Bir hain olsa da mı? - İhanet, senin beklemediğin bir darbedir. Ama sen yüreğini dinleyecek olursan, sana baskın yapmayı hiçbir zaman başaramayacaktır. Çünkü onun düşlerini ve arzularını tanıyacaksın ve onları hesaba katacaksın. Hiç kimse kendi yüreğinden kaçamaz. Bu nedenle en iyisi onun söylediklerini dinlemek. Böylece, kendisinden beklemediğin bir darbe indirmeyecektir kesinlikle sana.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.