🍁
Ben, annem babam pazara çıkmıştık. Babam bir seyyar satıcıdan ağaç makası aldı. Annem de, babamın boşa para harcadığını düşünerek, ne yapacaksın onu, alma dedi. Babam annemi dinlemedi ve aldı. Annem söylenmeye devam etti. Babam da dedi ki ben almazsam, sen almazsan o adam evine nasıl ekmek götürecek dedi. Senin verdiğin 100 lira senden bir şey
❗Hocam eş adayımızın hayırlı olup olmadığını nasıl anlarız diye sormuş biri.
Eş adayının hayırlı olup olmadığını anlamak için benim bir tek kriterim var: Eş adayının ne istediğini anlamak.
Halife Harun Reşid hizmetçilerine sarayda neye dokunursanız onu size hediye edeceğim demiş. Herkes değerli gördüğü bir şeye dokunmuş. Bir tanesi de Harun Reşid'e tutunmuş. Benim için en değerli olan sizsiniz demiş. Harun Reşid de o hizmetçiyi nikahlamış ve hizmetçi hanım olup tüm sarayın sahibi olmuş. Hep bu örneği veririm ben.
Gelen kişi seni mi istiyor, sendekileri mi istiyor, buna bakacaksın. Amacı seninle olmak değil de sendekilerle olmak ise ondan uzak dur. Koltuk takımından halıdan perdeden açılış yapandan uzak dur. Onun kalbi dünyanın süsüne takılı kalmış. Sana değil eşyaya yâr olmuş.
Allah'ı istemek mi yoksa Allah'tan istemek mi anlamlıdır? Allah'ı istemek değil mi? Allah'tan ev araba telefon istiyorsun ama Allah'ım bana sen lazım değilsin, senin vereceklerin lazım demiş oluyorsun aslında ince düşünürsen. Eş adayının sana tutumu da buna benzer kardeşim. Seçimini bu mantıkla yaparsan pek yanılmazsın diye umuyorum. Ben de bekarım o yüzden garantilidir diyemiyorum ama benim bakış açım böyle. Biriyle tanışma mevzu olduğunda ilk gözlemlediğim şey budur. Beni mi istiyor, bende hoşuna giden şeyleri mi? Bendeki şeyler kalıcı olmayabilir ve onları kaybettiğimde onun sevgisi de yok olacaktır. Ama benim özümü, şahsımı isteyen ben yaşadığım sürece benimle olacaktır.
...