Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Adalet, her onurlu şey gibi, kendi başına arzu edilmelidir. Aslında tüm iyi insanlar kendileri için eşitliği ve adil davranışı severler, yanlış yolda olmak ve sevilmeyecek bir şeyi sevmek iyi birinin özelliği olamaz; bu nedenle adil olan, kendisi için arzulanmalı ve sevilmelidir Ve bu durum, adil olan için geçerliyse, adalet için de geçerlidir ve eğer adalet varsa, o zaman diğer tüm erdemler kendileri için geliştirilmelidir. Cömertlik ne olacak? Karşılıksız mıdır yoksa bir ödül uğruna mıdır? Birisi bedel gözetmek sizin yardımseverse, bu karşılıksızdır; bir ödül gözetiyorsa, o zaman satın alınabilir. Cömert veya yardımsever olduğu söylenen kişinin kär elde ettiğine değil, görevi yerine getirdiğine dair hiçbir şüphe yoktur. Bu nedenle adalet de ne ödül ne de mükafat ister, dolayısıyla sadece kendisi için istenir ve tüm erdemler için bu durum aynıdır. Dahası, erdem kendi içsel faziletleri için değil, ödülleri için aranırsa, o zaman tek erdem, haklı olarak kötü davranış diye adlandırılan erdem olacaktır.
Bir insana tavsiyeler
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak sadece. 7.
Sayfa 261Kitabı okudu
Reklam
dudaklarımda Musa'nın duası "Ya Rab! Beni dengimle sına!"
Sözlerim hiç hükmündedir Sınır çizenlerin katında Hem kimim ki ben Kafayı yemiş Uluslararası ve kravatlı adamların Toprakları çocuk gözyaşlarıyla suladığı bu coğrafyada Bir garip Bir meczup Bir aşık Bir …
Sen bana kızıyorsundur şimdi Kendini çoktan haklı bulmuşsundur Biliyor musun aslında hiç mühim değil gerekçesi
Bazı insanlar sevdiklerini bile aslında sevmiyorlardı. Sevdiklerine dair tek hoşlarına giden şey sevdiklerinin onların öfkelerinin nesneleri olmalarıydı. Öfkelenmeleri için orada duruyor, bekliyor olmalarıydı. Bazıları için sevmekten geriye kalan tek şey öfkeydi sınırsız hiç dinmeyen bir öfke. Öfkeyi oturtacak bir koltuk insana bazen güç bile verirdi. .''Çünkü öfke insana hep haklı olduğunu hatırlatırdı"
Reklam
Niçin'ini Bilmeden Çözüm Üretemeyiz
Acımız sevilmediğimizi veya istenmediğimizi ya da yeterince sevilip istenmediğimizi hissetmemizle alakalıdır. Bu acı genellikle babaya duyulan açlık, anneyle fazlaca içli dışlı olma, arkadaşlarca reddedilme, cinsiyetine güvensizlik duyma ve çocuklukta cinsel tacize ya da küçük yaşta cinsel deneyimlere maruz kalma gibi faktörlerle de ilintilidir. Böylesi tacizlerin ya da erken cinsel deneyimlerin başımıza gelmesine sebep olan erkekler, sevgiyle tacizi ve kadın ile erkeği kafamızda karmaşık bir hâle getirdiler. Aslında biz geriye dönüp bu tarz yaralanmalarımızla yüzleşmedikçe, bunların başımıza geldiğini kabul edip acımızı yaşamadıkça ve haklı öfkemizi salıvermedikçe ne iyileştirebiliriz ne de olanları sindirip yolumuza devam edebiliriz. Çünkü zaman, böylesi derin yaraların onarımı için tek başına yeterli değildir
bana yeni bir dil ver ya Rab! bana, beni yorulmadan anlatacak bir lisan ihsan et yoksa bu çağ ağır yoksa bu beden büyük yoksa bu sahte bu sancılı bu komik bu zavallı bu her şeyin kendi anlamıyla dövüştüğü bu asr bana yük!
içinden çürümüş bir ağaç kadar asilim kendine faydası yok gölgesi herkese yeter
Reklam
Tanrım, gözüne girebileceğimi bilseydim Şu an problem zannettiğim şeylerin lafını bile etmezdim.
dudaklarımda Musa'nın duası "Ya Rab! Beni dengimle sına!"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.