"Sevgili Kitron, aslanım, Mezopotamya Müslümanlara bırakılamayacak kadar önemlidir. Bağdat, Şam, Halep gibi şehirlerdeki İslam hafızasının silinmesi, hatta oralardaki İslam büyüklerinin mezarlarının bile toprağa karıştırılıp kaybedilmesi için uğraşan insanlar ve milletler yeterince vardır."
"Genç Osman", "Şehit Osman", "Osman-ı Sanî" adlarıyla da bilinir. (...) Osmanlı padişahlarının en genç yaşta ölenidir. (...) "Vak'a-i Sultan Osman", "Hâile-i Osmaniyye", "Fetret-i Azîm", "Genç Osman Vak'ası", "Genç Osman'ın Şehadeti" olarak tarihe geçen,
Sayfa 244 - 16- Sultan II. OsmanKitabı okudu
Hareketin başında Şeyh Sait adında biri vardı. Elazığ vilayetinin Palo ilçesi halkından olan Şeyh Sait, Nakşibendi tarikatine mensuptu; zengin bir adamdı. Büyük koyun sürülerine sahipti. Cahil halkın dini duygularını sömürmek yoluyla servetini günden güne arttırmıştı. Bir aralık çok büyük sayılara varan koyunlarına Palo ilçesindeki otlaklar dar gelmeye başladığından, sürüleri ile beraber Erzurum Hınıs ilçesine göç etmişti, orada oturuyordu. Fakat koyun satmak bahanesiyle sık sık güneyde gezilere çıkar, hatta Suriye'ye geçerek Halep'e kadar gider, gelirdi. Bu suretle bütün güney illerini gezmiş, halk ile tanışmıştı.
Sayfa 301 - Yapı Kredi Yayınları, 11.Baskı, Şubat 2022Kitabı okudu
Enver Paşa ve Mustafa Kemal Atatürk
Enver... Memleketi için çok büyük işler yapma niyetiyle çıktığı yolda bir yıldız gibi doğan bu idealist ve yetenekli subay, şimdi başarısızlığa uğrayarak bir güneş gibi batıyordu. Memleketini terk etmenin hüznü içerisinde olmasına rağmen gözü arkada değildi. Canından çok sevdiği ve uğruna her türlü tehlikeye atıldığı memleketini, kariyeri boyunca yarıştığı rakibine bırakıyor, çevresindekilere, "Memleketi kurtaracak bir adam varsa, o da Mustafa Kemal'dir!" diyordu. Ona daima rakip olmuştu fakat asla düşman olmamıştı. Eline iki defa imkân geçmesine rağmen onu yok etme fikri aklının ucundan bile geçmemişti. Aylar önce ona Halep'te, "Sen lazımsın!" demişti ve şimdi o günler gelip çatmıştı.
Sayfa 323Kitabı okudu
ve artık
yollara düşmenin zamanıdır
şen olasın halep şehri
Ne açlık kadına, tek başıma mı doyuracaktım onları, çarpık bedenimi tek başıma mı adayacaktım bu topluma. Hep birlikte olur bu iş, açılarak bir yatına kampanyası tüm yurdu kapsayan doğada Rus sınırından başlayarak, batıda Guatemala ve Honduras, güneyde Adana ve Halep kebaplarıyla besili olarak Amerikan hava kuvvetlerine dek, cennet ülkemin bebekleri anadan doğma ve erginleri ve kahilleri, cinsel algınlıkların, kıyımların ve tüm geriliklerin ününü atmak üzere hep birlikte bir, iki, üç, yatağa! Otuz milyon nüfustan eder yüz yirmi milyon bacaklı bir canavar...
“Hiçbirinin durduramadığı İngiliz seli, yine bir Türk, fakat bu sefer öz bir kumandan, Mustafa Kemal tarafından Halep aşağısında tutulmuştur.
Mustafa Kemal’in orada seçtiği savunma hattı, Milli Misak’taki Türkiye sınırı idi.”
Sayfa 113 - Pozitif YayınlarıKitabı okudu
