Seçmenleri ‘iç tehdit’ ve ‘dış mihrak’ martavallarıyla kandırabilmeyi sürdürebilmek için bizi tümden yok etmiyorlar. Uydurdukları teranelere, zamanla kendileri de inandılar.
Demek ki kitap okumak yetmiyormuş, baki kalan başka şeylerde varmış. Varsayalım ki kitapta boyle bir şey yok ve sizde bunu söylediniz. Temellenmiş argümanlarla karşı fikir sunmak yerine şikayet etmek ne kadarda acizce bir durum. Bu tahammülsüzlük nedir anlamiyorum.
"Yer altı ve yer üstü bakımından dünyanın en büyük kan rezervini kendi bağrında taşıyan bir coğrafyada olmamızdan mütevellit, gülün kanayan yarası olagelmişizdir çağlar boyunca. Bu boyutuyla ele alındığında dünya sınırları arasında kalmışızdır ve bu fiziki bir arada kalmaktır. Anne ile baba arasında kalmışız bu ailevi bir arada kalmaktır. Peygamberle yaratıcı arasında kalmışız bu uhrevi bir arada kalmaktır. Doğru ile yanlışın arasında kalmışız bu tamamen zevke dayalı bir arada kalmaktır."