Korkma virüsten falan ölmeyeceğiz,
Biz kendi çıkarı için kardeşini öldüren Kabilin torunlarıyız,
Biz depremlerde kira fiyatlarını iki katına çıkaranların ahbaplarıyız,
Biz televizyonlarda kamera karşısına geçince vicdanlı davranan ama ay sonu yirmibeş bin liralık maaşını cebine atıp milletini sömüren,milletvekililerin milletim dedikleriyiz.
Bize virüsten bir şey olmaz,biz çok uzun zaman önce komşularımızdan bile şüphe etmeye başlayarak,ahlak dersi verip en büyük harama el uzatarak zehirlendik zaten.
Biz düşünmeyi,araştırmayı,okumayı,öğrenmeyi bıraktığımız gün ölmeye başladık.
Biz bizi defalarca aldatanlara aman bir kereden bir şey olamaz dediğimiz gün yıkıldık.
Korona morona bize işlemez,biz ihanetlerle büyümüş,kaybede kaybede alışmış insanlarız. Bak elin Avusturyalısı tuvalet kağıdı stoklar götünü düşünür,biz ise BİM’lerde makarna stoklayıp aç karnımızın derdine düşeriz,ha tabi bir de iki buçuk liralık makarnayı on beş lira diye üstüne ‘indirimli size özel’ yazacaklar,bizi keriz yerine koyarlarken bile kendilerini merhametli diye bize kakalayacaklar.
Neden biliyor musunuz? Cünkü biz halkımızı seviyoruz diyecekler.
Çünkü biz böyle bir halkız,her şey birbirimizi sevdiğimiz için,birbirimizi sevdiğimiz için birbirimize geçiririz.
Korona falan bize işlemez,biz tarihin en ağır darbesini hep en sevdiklerimizden yemişiz
Dağlarımız, ovalarımız ve ırmaklarımız bizi bekliyor.
Biz bütün ömrümüzü gurbette geçirip gurbet türküleri söylemek istemiyoruz.
Biz yiğitlikleri ile destanlar yazmış bir halkız ve önümüzde duran bütün güçlükleri yenecek.
Aceme, kararlılığa ve koşullara sahibiz.
Dost ve düşman herkes bilsin ki; Kazanacağız
BİR GÜN MUTLAKA KAZANACAĞIZ !
-
Neden? Neden bitmiş, mahvolmuş bir halkız biz?-Çünkü çürümüşüz.-Ne yüzden, Sevgili Efendim, çürümüşüz biz?-Çünkü yoksuluz; irademiz değil, fakirliğimiz yüzünden boyun eğmekteyiz.
Ve halk, toprağa gömülü
Tohuma durur bir yerde
Buğday nasıl filizini sürer de
Çıkarsa toprağın üstüne
Güzelim kırmızı elleriyle
Sessizliği burgu gibi deler de
Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerle. *
Ve halk, toprağa gömülü
Tohuma durur bir yerde
Buğday nasıl filizini sürer de
Çıkarsa toprağın üstüne
Güzelim kırmızı elleriyle
Sessizliği burgu gibi deler de
Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerde
Halkım ben, parmakla sayılmayan
Sesimde pırıl pırıl bir güç var
Karanlıkta boy atmaya
Sessizliği aşmaya yarayan
Ölü, yiğit, gölge ve buz, ne varsa
Tohuma dururlar yeniden
Ve halk, toprağa gömülü
Tohuma durur bir yerde
Buğday nasıl filizini sürer de
Çıkarsa toprağın üstüne
Güzelim kırmızı elleriyle
Sessizliği burgu gibi deler de
Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerde..”
/ Pablo neruda