Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
127 syf.
·
Puan vermedi
Sıfır Noktasındaki Kadın
Yine "şükür" sebebi bir kitap okudum.Çünkü, kitabı okurken de, sonrasında da epey düşündüm, tarihin hiçbir döneminde hiçbir ülkede, mecrada, hiçbir lider Mustafa Kemal kadar, kadınlara değer vermemiş, gereken özen ve önemi göstermemiş ve kadınlar için bu denli mücadele etmemiştir. İyi ki O'nun gibi bir lider geçmiş bu topraklardan,
Sıfır Noktasındaki Kadın
Sıfır Noktasındaki KadınNevâl El-Seddavi · Metis Yayınları · 198713,6bin okunma
544 syf.
·
Puan vermedi
Harika bir roman,40 yıllık bir hayal,5 yıl süren derin bir tarih araştırması,tarihe eşlik eden harika bir kurgu. ‘’Bir kitabın bitirdikten sonra kapağını kapatıp,eğik durmaktan yorulmuş boynunu arkaya yaslamak ve içinden çıktığın dünyayı gözden geçirmek.Dünyanın en güzel hislerinden biri’’ İşte tam olarak hissettirdiği his buydu ‘’Veba Geceleri’’
Veba Geceleri
Veba GeceleriOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20216,7bin okunma
Reklam
Harem Ağası Ali Ağa Şehzade Süleyman 'ı hapis tutulduğu şimşirlik dairesinden çıkarmaya gitti. Ali Ağa, şehzadeye asker, ulema ve vezilerin cülûs töreni için kendisini beklediklerini söyledi. 40 yıldır sarayda hapis hayatı yaşayan Şehzade Süleyman, Ali Ağa'nın söylediklerine inanmadı. Şehzade öldürüleceğini zannederek, Ali Ağa'ya " 40 yıldan beri her gün ölüm korkusu çekmektense, bir kere ölmeyi yeğlediğini" söyledi. Harem Ağası Ali Ağa, tahta çıkacağına bir türlü inanmayan Şehzade Süleyman'ı diğer Şehzade Ahmed'in devreye girmesiyle anca ikna edebildi. 8 Aralık 1687' de devlet adamlarının biat etmeleriyle Osmanlı padişahı oldu.
İyi ile kötü arasındaki ölüm farkını düşünüyorum. İyi için sınırsız, iç ferahlatan geniş gökyüzü; kötü için alabildiğine darlaştırılmış, sıktıkça sıkan çukurlardan bir çukur. İyi için bitimsiz, sınırsız bir mutluluk, özgürlük, cennet ağaçlarında bir kuş misali; kötü içinse tam bir hapis hayatı, karanlık, esaret, cehennem çukurlarında yuvarlanma misali...
Sayfa 165Kitabı okudu
Bu evdeki yaşam olsa olsa bir hapis hayatı olabilirdi.
Hayatı cehenneme dönmüştü.İnsan eline düşen vahşi hayvanlara reva görülen hapis hayatı hiç ona göre değildi.
Reklam
272 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kitap yorumuna başlamadan önce Oscar Wilde'n hayatı hakkında bilgiler paylaşmak istiyorum. Oscar Wilde bir otel odasının duvar kağıdına 'birimiz gitmeli' diyerek intihar eder. Dorian Gray'in Portresi onun tek romanıdır.En ünlü olduğu zamanlarda uygunsuz ilişki suçundan iki yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Artık hiç bir şey onun için eskisi gibi olmaz ve çok büyük bir yokluk içinde yaşar. O zamanlar yaşam tarzı, cinsel tercihi ve kitaplarındaki gözü karalığı ile İngiliz toplumunun çok büyük tepkisini çeker. Dorıan Gray'in Portresi sansürlü ve sansürsüz olarak yayımlanmıştır ilk basılmaya karar verildiği zamanda sansüre maruz kalmıştır. Kitabın konusuna geldiğimiz zaman üç ana karakter vardır; Basil, Dorian Gray ve Lord Henry. Dorian Gray: fiziksel güzelliğe ile çok dikkat çeken herkesten övgü alan bir kişidir. Basil Harward: Dorian Gray'a hayranlık besleyen, çoğu zaman sanat ve resimden başka bir şey düşünmeyen ve Dorian Gray'in portresini yapan ressamdır. Lord Henry: Seçkin, tecrübeli bir burjuva bazen ukala ama oldukça zeki ve aforizmaları olan kişidir. Basil'in Dorian Gray'in portresini çizdikten sonra Lord Henry tarafından gençliğinin ve güzelliğinin bir gün elinden gideceğinin fark ettirilmesi sonucu dilediği dileğinin kabul olması ve devamında başına gelenleri anlatan bir romandır. Oscar Wilde bir mektubunda romanın karkaterleri ile ilgili şöyle diyor: "Basil Hallward, ben olduğumu sandığım kişidir; Lord Henry dünyanın ben sandığı kişidir; Dorian ise benim olmak istediğim kişidir, belki başka bir çağda..."
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202373,4bin okunma
206 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Ankara Mahpusu Fransızca yayımlanan ilk Türkçe romandır. Çevirmen yazarın kendisidir. . Roman, sisteminin suçlunun uslanması ve topluma yeniden kazandırılmasını sağlamaktan ne kadar uzak olduğuna ilişkin bir hikâye gibi başlar. . Romanda işlediği cinayet sonrası aldığı 12 yıl hapis cezasıyla sanki hayatı tam orta noktadan kopan, bu mahpusluğunun ardından tahliye olan Vasfi’nin önceki hayatına devam edememesine, kendisine yeni bir hayat kuramamasına, kopan uçların yeniden birleşmesinin neredeyse imkânsız olduğuna tanık oluruz. . Hayatı mahpushaneye düşmesiyle ortasından kopmuş, ama kopan yerden yeni bir hayat başlayamamıştır. . Meselenin özündeki toplumsal sorun romanda Vasfi’nin Zeynep’le olan ilişkisi üzerinden ifadesini bulur. . İş, yemek ve barınacak bir yer bulamadıkça sokakta yaşamaya ve sokakta yaşayan öbür “sefil mahlûk”lara benzemeye başlamıştır. . Suat Derviş'in anlattığı hikâyeye toplumsal/iktisadi boyutun eklenmesiyle, bu eser dönemin sistemini eleştiren bir yapıya dönüşmüştür. . Suat Derviş’in dünya ve sanat görüşünün gerçekten de Gorki’ninkiyle çok yakın olduğunu söylemek mümkündür.
Ankara Mahpusu
Ankara MahpusuSuat Derviş · İthaki Yayınları · 2021475 okunma
344 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Mücella, babasız büyüdüğü için annesi tarafından - iyiliği düşünüldüğü sanılarak-adeta hapis hayatı yaşayan bir çocuktu, bir genç kızdı, bir kadındı. Annesinin etrafına ördüğü duvarlara o kadar alıştı ki sonrasında da hiç kıramadı o duvarları. Biraz kırdı gibi olsa bile artık alacak zevki yoktu. Hayatı nasıl yaşayacağını öğrenemeyen bir kadının hikayesi.
Mücellâ
MücellâNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202110,1bin okunma
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.