Ah, ah Beyhude Ömrüm! Bir kitap ismi ile ancak böyle müsemma olur. Ömrünü güzel bir bahçe kurmaya adamış Çavuş’un oğlu. Yıllarca uğraşmış, didinmiş. Bir üzüm, bir de nar yetişmemiş bahçesinde. Evlatlarını (istemese de) köyden İstanbul’a yolcu etmiş. İlmek ilmek işlediği o güzel bahçesinde ne hayaller biriktirmiş….
Köyün ıssız kalması, kimselerin uğramadığı sessiz ve kimsesiz kalan evler… Eşinin vefatı…
Hayatlarımız bir kitap değil ki okuyup sonunu görelim. Yaşamadan öğrenemiyor insanoğlu. Mustafa Kutlu yine bunu yazmış kendine has o duru anlatımı ile. Kitap bittiğinde son cümlelere takıldı kaldı aklım, ruhum. Yüreğinde derin bir sızı hissettim. Çok duygulandım… Geçip giden zaman değil, ömrümüzmüş bir kez daha anladım. Özellikle o son paragraf, düşen kar tanelerini meyvelere benzetmesi ve son cümleleri…
“Gözlerinde yaş, dilimde dua. Öldüm ve bir bahçeye gömüldüm.”
Has edebiyatın usta kalemi Selim İleri, sürpriz bir anlatı-romanla okurlarını şaşırttı. Yayınevinin sosyal medya hesabında paylaşılan videoda, yazar, kitabı 2014'te yazmaya başladığını ve bu kitabın son kitabı olmasını düşündüğünü, ölümünden sonra yayımlanması için yayınevine teslim ettiğini ancak sonra bu kararından vazgeçtiğini açıkladı.
Bu kalabalıkta bu tenhalık-
Sevgilim, bütün sözlerimi
Mazlumların rüyasından seçtim ben.
Budur, düşünmeden bildiğim
Budur, ayaklarına serdiğim has bahçe...