Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sabah güneşi Kabe'ye , Kabe'nin gölgesi ise ilk, dedesinin evi üzerine düşerdi.Bunun için o eve "Kabe'nin sütkardeşi" derlerdi.
"Davud; dağlarda sürü güden bir çobandı. Babası onu çelimsiz bulduğu için,davar gütmeye göndermişti. Ama o, Calut ordusuna karşı savaştı. Kendisinden umulmayan bir başarı sergileyerek lider konumuna yükseldi."
Reklam
Bamya ha? Bana ha? Sanki sana ne pişireyim diye sorduğunda Hatice ablaya bamya olmasın da ne olursa olsun, dememişim gibi, sanki o da bana akşam yemeği için karnabahar ve peynirli makarna sözü vermemiş gibi, sanki hiç sevmemişiz gibi...Soğukkanlılığımı kaybetmemeye gayret ederek düşündüm bunun anlamı nedir diye? Hatice abla bana ne anlatmaya çalışıyordu? Gerçekten seviyorsam onun elinden zehir olsa reddetmemem gerektiğini mi, kadınlara asla güvenilmeyeceğini mi, patronun kendisi olduğunu mu? Yoksa aklınca şaka mı yapıyordu? Bu soruların içinden çıkmama imkan yoktu. Sessizce bandım ekmeğimi kıymalı hayat dersine.
Sayfa 60
Hızlı adımlarla benden önce vapura biniyor orta boylu biri. Alper Sapan’ın boyu uzun muydu acaba? Yan tarafımdaki genç adam dikkatle denizi izliyor. Okan Pirinç en son ne zaman vapura binmişti? Bir kadının elinde çay bardağı var. Ferdane Kılıç kahve içmeyi sever miydi? Füniküler beklerken gözlüklü biri bana doğru yürüyor. Veysel Özdemir’in
LOJMAN Lojmanda oturmak ayrı bir yaşam tarzı. Herkesin kocasının aynı işi yaptığı bir aileler topluluğu bu. Çalışmayan kadınlar için standart bir hayat: Sabah aynı saatte, hatta aynı dakikada evinden çıkan üniformalı kocalar, pencereden kocalarının servis araçlarına binişini seyreden kadınlar, öğleye kadar ev işleri, öğleden sonra kadın
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-2/Kitabı okudu
160 syf.
9/10 puan verdi
Twitir sayesinde haberim olan bi kitap ve hemen okumak için aldım. Dili ve akıcılığı gayet güzel. Çoğu mısralar kalbinize dokunuyor. Pişman olmayacaksiniz...
Sen Elifsin Ben Vav
Sen Elifsin Ben VavHatice Kübra İpek · Ahir Zaman / İslam Dizisi · 201455 okunma
Reklam
"Göz, kadının en günahkar organıdır.. Allah kadınlara gözü sınamak için vermiştir, bir düşünün bakalım, eline beline diline sahip ol demişler ama göz görmezse el de, bel de, dil de uslu durur değil mi hanımlar ... "
Sayfa 18
İnsanlar kafile kafile doğar, yaşar ve ölürlerdi. Yönetimler, zevkler, alışkanlıklar değişirdi. Çağlar boyu süren bu arenada hiç değişmeyen tek ihtiyaç şüphesiz ki şefkatti. Onun için yaradan en aciz varlık olan yeni doğana ilk onu göndermişti. Şefkati olmasa acıyla doğurduğu yavrunun yüzüne bakar mıydı anne?
Allah ve Onun Sevgilisi adına yapılan fedakarlıkta sınır yoktur. Her sıkıntı onun için çekilir. Her güzellik onun için keşfedilir. O tatlı bahara, alem ne derse desin, girilir
Sayfa 217Kitabı okudu
Ben ince ruhlu bir adamın karısı olsaydım eğer... o, tuvalete yalnızca ellerimi sabunlamak için girdiğimi düşünür, asla ve kat'a büyük abdest yapmayacağım, bu aşağılık faaliyetle katiyen iştigal etmeyeceğim fikrine büyük bir sadakatle bağlı kalırdı. tabii kabahatin çoğu bende olurdu; karşılaştığımız ve kalbimin kalbine çengelli iğneyle tutturulduğu o ilk günden ta bugüne kadar bir kere bile yanından kalkıp tuvalete gitmeyen, durmadan bağırsaklarını sıkan, gitmek zorunda kalsa bile insan dışkısı değil de ne bileyim bir arının bal yapması gibi tertemiz, mis kokulu bir şey çıkardığıma artık her ikimizde de yer etmiş olan ortak inancı pekiştirmek için camları her daim açık tutarak havalandıran, türlü parfümlerle tuvaleti evin en nezih köşesi haline getiren ben olduğumdan, tabii olarak kabahat bende olurdu.
Reklam
"Ama ben kimsenin karısı değilim ki! Yarın yine bir başıma açacağım gözlerimi yeryüzünün bir yerinde. Uzaktan güzel bir melodi gelecek kulağıma. Esneyip gerinerek hazırlanacağım dünyaya. Hayatta ve ayakta olduğum için şükredeceğim kendime. Kenarında park olan bir yolda ayaklarımı sürüye sürüye, elimde bir simit, üstümde hep benzettikleri üzre mavi atlastan bir yorgan, yürüyeceğim ve yanından geçerken gövdesine dokunduğum ağaç tanıyacak beni. Ansızın ortalığı birbirine katan bir rüzgar çıkacak, ağaç dalları birbirini dövmeye, bir naylon poşet ayaklarıma dolanmaya başlayacak ve bu yoğunluk içinde elimden fırlayıp gidecek, üzerinde medeni hali 'bekar' yazan bir kağıt parçası. O bomboş yolda, birden bir kamyon vücut bulacak ve beni bir çırpıda yere çalacak ya, ölene kadar, havayla suyla temasımın son bulacağı o güne kadar bir koca eksiğiyle ve hayata horozlanmakla geçecek ömrüm."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.