2020 yılı için seçtiğim son Livaneli eseriydi. Livaneli hem edebi hemde sanat kişiliğni en çok beğendiğim, en çok sevdiğim kişidir. Hayatına yön veren, Livaneli'yi Livaneli yapan olayları okumak müthiş bir zevkti. Belki bu kitapta yazanlar yaşadıklarının, ve hatta hayat yolculuğunun çok ufak bir kısmıdır. Fakat bunlar bile nasıl zor zamanlardan geçtiğini anlamak için yeterliydi. Müziği, kalemi, kültürel dünyaya kazandırdıkları hiç bitmesin, dilerim.
Sevdalım HayatZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 20124,373 okunma
Son Ada bence Livaneli'nin yazmış olduğu en farklı romandı. Kurgu bir tık daha farklı olsaydı bu bir distopya bile denebilirdi. Kitap bende en başından beri Hayvan Çiftiği ve 1984'ü anımsattı. Aynı onlarda olduğu gibi herşeyi mahveden bir diktatörle karşı karşıyaydık bu eserde de. Yaşar Kemal'in dediği gibi, Livaneli o büyük kapıdan gerçekten geçmiş.
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,5bin okunma
Kitabı ilk aldığımda acaba gerçekten Arafat'ta mı geçecek diye düşünmüştüm. Fakat 8 öykü içerisinden ilkinde böyle olmadığını gördüm. Araf kelimesi halk arasında 'arafatta kaldım' olarak kullanıldığı için, yazar yaşar kemal, livanelinin kitabının isminin böyle olmasını önermiş. Gelelim öykülere, 70li yıllarda yazılmış bir eser olduğu için o dönemin Türkiye'sinden olaylar çok ağır basmış. Almanya'ya giden, kaçak yollarla gitmeye çalışan işciler, Sağ-Sol çatışmaları, kültürel çatışmalar genel olarak öykülerin ana teması olarak belirlenmiş. Livaneli'nin ilk göz ağrısı olması sebebiyle benim için her zamam değerli bir kitap olarak kalacak. Keyifle okudum.
Klasik buddha öğretisinin bir tık dışına çıkarak, kendini bulma yolculuğuna çıkan bir insanın yani Siddhartha'nın yolculuğunu anlatıyor eser. Gençliğinde babasının rızası olmamasına rağmen, ikna edip yollara düşüyor. Farklı öğretilerle karşılaşıyor, hiç birinde kendini bulamıyor. Akabinde öğrenmenin sonsuzluğuna inanarak, öğretmen tasvirlerine sırt çeviriyor. Kamala adında bir hayat kadınından, faizle uğraşan tüccarlardan, kumarbazlardan hayatı öğreniyor. Sonrasında yanlış yolda olduğunu düşünüp, tekrar yola koyuluyor. Eserin sonlarına doğru, Siddhartha kendini bir ırmağın kenarında buluyor. Oğlu ile yaşadığı çatışmaların sonrasında, babasına yaşatmış olduğu duyguları bir baba olarak kendisi yaşıyor. Bir insanın kendini bulma yolculuğuna eşlik etmek, o anları onunla birlikte yaşamak gibiydi bu kitabı okumak. Gerçekten keyifle okuduğum bir eser oldu.
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038,1bin okunma
İstanbul'da beyazıt meydanı ve milion taşı yakınlarında açılışı gerçekleştirilen Konstantiniyye oteli davetlilerinin, otel sahibi ve çalışanlarının hayatlarına yapılan bir kesit gibiydi. Livaneli'nin kalemini çok severim, en sevdiğim yazardır kendisi. Fakat bu kitap okuduğum en ağır kitaptı. Çok fazla karakter olması, zamansal ve mekansal sabitlik olmaması bundaki en büyük etkendi diyebilirim. Zehranın ölüme yaştığı andaki deneyimleri ve geçmişte İstanbul'da yaşamı son bulmuş insanlar ve hayvanlarla olan sohbeti en çok beğendiğim bölümdü. Kitabı ben bir orkestraya benzettim. Öyle ki tıpkı bir orkestra gibi tüm karakterden birbirlerinden hem bambaşka hemde ahenk içerisindeydiler. Bireyselken başka, birlikteyken bambaşkaydılar. Gerçekten uzun zamandır okuduğum kitaplar içerisinde bende en farklı duyguları uyandıran eser oldu.