Okumanızı tavsiye ederim
Ola ki, şu hayatta nasıl bir yol yürüyeceğine dair, kendi hayatına dair bir dönüm noktası olur... Bir insan hiç kimsenin, hiçbir kurum kuruluş cemaat ya da tarikatın peşine takılmadan herkes gibi, Allah'ın ona da verdiği; "Şüphesiz size göresiniz diye, idrak edesiniz diye gözler gönüllüler verdik" Ayetinde gibi dediği gibi, hiç
namaz kılarak dünyayı gözden çıkardığım söylenemez' 'hazret-i ömer olsa ağzımı yüzümü dağıtırdı iftar sonrası çay ve sigaralardan hazret-i ali kale bile almazdı şu bitirme tezini bir evsizle çorba içecek kadar cesur olmadığım duyulsa ensar kız vermezdi medineli çocuklar tebessümler fırlatırdı nefsim kanayana dek tenimi ilk gazvede
Reklam
Diğer bazı kentlerde olduğu gibi Konya’da da, Mustafa Kemal’e bir ev armağan edildi. Öğle yemeği için düzenlenen partide kadınlar her zamankinden farklı olarak peçelerini açmışlardı. Yeni atanan 2. Ordu Müfettişi Fahrettin’in (Altay) belirttiği gibi, “Henüz çekingenlik ve utancı üzerlerinden atamamışlardı.” Yemekten sonra Mustafa Kemal arkadaşlarıyla yakındaki bir otele kadar yürüyüşe çıktı. Tam kahvelerini içmek için otururlarken, habersizce Lâtife geldi. “Kemal buraya geldiğini haber aldım,” dedi Lâtife, “Evde çay hazırlamıştım, seni almaya geldim.” Kendisine ‘Kemal’ diye hitap edilmesinden nefret eden Mustafa Kemal öfkeyle ayağa fırladı. Lâtife’nin bir içki sohbetini engellemeye çalıştığı belliydi. “Kültürü çok yüksek ve çok nazik bir hanımefendinin, Atatürk gibi bir insanın böyle bir davranıştan nasıl üzüntü duyacağını düşünememiş olmasına hakikaten hayret olunur,” diye yazacaktı Fahrettin Paşa anılarında. Cumhurbaşkanının özel yaşamındaki uyumsuzluk, ülkedeki siyasi çalkantıyı yansıtır gibiydi.
Sayfa 486Kitabı okudu
74 syf.
10/10 puan verdi
Herkese Selam🩵 10/10 Bu postu hazırlarken son satırları yeni bitirdiğimi ve gözyaşıma mani olmaya çalıştığımı bildirmek isterim. Kadınım… Toprağım… Ruhumda Kanatlarım Bu arada zihnindeki kötücül sesler yine izleyici koltuğunda en ön sıraları işgal ediyordu. mutsuzluk tüm bedenimizi sardığında büyük bir merak duygusu başlar. Bu merak özellikle
Derinlik
DerinlikTuğba Saydam · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202486 okunma
Urfa savaşçıları yeter derecede desteklenememiş ve 1920 Mart'ında durum, çok kritik bir hâl almıştı. Onun için Urfa eşrafından bir heyet, 19 Mart 1920'de, Karaköprü köyünden, Mustafa Kemal Paşa'ya bir telgraf çekerek, 42 günden beri savaşlara sahne olan Urfa'da bu süre içinde Urfalıların verdikleri şehitlerin, kendilerine
Sayfa 189
Aslına bakarsan hâşâ Allah'ı da tam beğenen yok. “Kuşları ne güzel renk renk farklı ötüşlerle halk etmiş süphanallah, der demez eşşoleşşeğin aklına hemen peki dünyada neden bu kadar adaletsizlik var, neden iyiler böyle, katiller şöyle, hıyarlar çekirdekli, bazı karpuzlar kelek diye geliyor. Ha canım, adalet ne hak ne sen daha iyi bilirsin, ne olsa dayın adalet yüksek okulunda okudu, sen de gazete ve birkaç kitap okudun, sen Allah olduğunda, parti lideri gibi başa sen geçtiğinde yani, düzeltirsin dünyayı, yağmur ormanlarını iki katına çıkarır, karıları iki ferçli, kendini de zeker be desti vakur yaparsın olur biter, âlem de senin şeyini görür...” der, gittikçe kısılan sesine karışan çok ağır bir şey onu da ezer ve sesi sanki bastırarak bitirirdi.
Sayfa 332Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.