Hayalet Süvari
Başlangıçtan sona kadar çok kez kitap hakkında fikir karmaşası yaşadım. Çünkü kitabın dili oldukça düzensiz ilerliyordu. Bu nedenle hikayeler arasındaki geçişler düzensiz ve zihindeki etkiside buna göre azalıyor ve artıyordu. Ben kitap sonunda açıkçası Atatürk’ün ölümü üzerine güzel bir bölüm bulunmasını isterdim. Ancak 48. Bölümde buna yarım sayfalık rastladım. Ne kadar düzensiz bir yazı dilide olsa sonuç olarak Atatürkü hiç kendi zihnimde kendime göre konuşurken ve bir kadına aşkım derken düşünmemiştim. Bu açıdan onun bir insan olduğu ve bu dünyadan gelip geçtiği duygularının ve yorgunluklarının olduğunu daha iyi hissettim. Asıl aşkının ve evliliğin Türkiye olduğunu vurgulaması ayrıca muhteşemdi. Büyük deha Atatürk “Türklerin babası” iyi ki benim tarihimin en kudretli paşasısın. Bu tarihin içerisinden gelen bizler kitap içerisindeki eksik yanları kendi kendimize doldurabiliyoruz ancak Türk tarihini detaylı olarak bilmeyen bir yabancı için eser gayet yüzeysel. 
Hayalet Süvari
