... Burada Büyük Bay Golyadkin Türklerin uykuda bile tanrının adını anmakta haklı olduklarını belirtti. Sonra, Türklerin peygamberi Muhammed hakkında kimi alimlerin attığı bazı iftiralara katılmadığını belirten Bay Goldyadkin onu bir anlamda büyük bir siyasetçi olarak kabul ettiğini belirterek, bir derlemede okuduğu cezayirdeki ilginç bir berber dükkanını anlatmaya başladı. Misafir ve ev sahibi uzun bir süre Türklerin saflığına güldüler ama afyonun etkisiyle şahlanan hayret uyandırıcı fanatizmlerinin hakkını vermeden de geçmediler...
Çocukluğun o uzak, yarı gölgeli bahçesi gibi bir yerdeydim ben. Kimse kimseye, göz göze nasıl bakar bilmezken. O benim gözlerime niye öyle neden öyle hangi öyle nasıl öyle bakmıştı ki, ben sağ elimle kalbimi yoklamıştım.
Tatlı ya da çikolatalara param yetmedi. Boş bir kutu isteyip çıktım. Mahallenin köşesinde duran tatlıcıdan bir kutu halka tatlısı aldım. Sanki başka bir adı daha vardı bunun ama aklıma gelmedi.