Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tükenmek
Yaşantımız hayatlarımız ve zamanımız kimileri için değersiz bir hazine den ibaretti..
"Hazine seni mutlu edendir…”
Reklam
"Hayat önce test eder, sonra öğretir." Bu sözde tecrübenin gizemli gücü yatıyor sanki. Bir nevi "kaybederek kazanmak" felsefesi... Birkaç mağlubiyetten sonra yenilmezlik belgesi mi alıyoruz? Belki de...  Tecrübe denen şey, pahalı bir öğretmen olsa da, paha biçilemez bir hazine. Bebeklikten beri onunla yaşarız. Doğar doğmaz emmeyi, tutmayı, yürümeyi... Önce bir yere, bir insana tutunarak... Sonra vakti gelince; yalnız, tek başına... Büyürüz zamanla. Acılara tutunur, sevinçlere giden yolları ararız. Güvendiğimiz dağların karlarını temizler, kanayan yüreğimize kendi ellerimizle pansuman yaparız. İmtihanlar zorlar, pes etme noktasına getirir. Fakat içimizdeki bilinmez güç, her seferinde yolumuzu aydınlatır ve devam etmemizi emreder.  Pişmanlıklar ve keşkelere boğuluruz bazen. İyiliklerimiz gözden kaçar. Yine de yaşadıklarımıza şükreder, herkesi ve en çok da kendimizi affetmeyi öğreniriz. “Ömrümün hülasası sadece şu üç kelimedir; hamdım, piştim, yandım.” Hz. Mevlana Mutluluğun bedelsiz olmadığını, "hamdım, piştim, yandım" mertebesine ulaşmanın kolay olmadığını anlarız. Velhasıl, bedelini ödemeden, hatta bazen bedelini fazlasıyla ödeyerek, hayatın en basit nimetlerinden bile yararlanamayız. Tecrübelerimizle yoğrulmuş bir yaşam, aslında bize en büyük serveti sunar.
Anne olmak zor ama gülüşü yeter 🥹 Nil Karaibrahimgil'in de şarkısında belirttiği gibi .. Annelik bir kadına bahşedilmiş en güzel hazine 🙏 İyi ki anneyim.. Anneliği bir ömür yüreğinde taşıyacak kadınların anneler günü kutlu olsun 😍🎈🌷
Defne, çiçekler dolsun kalbine....
D_efne bir hazine bir define E_s rüzgarlarla mutlu ol sen hep Defne F_iyonklar tak, herkes hayran güzelliğine N_e iyisin, çiçekler dolsun kalbine E_ n güzel günler ,sevgiler gelsin kapına, evine.... Mayıs
Hanife Çıta
Hanife Çıta
Reklam
Keyif modu
Hazine odasında hafta sonu …
“Hazine seni mutlu edendir…”
Sevgilim denizlerdeki yakamoz da sensin, en derinlerdeki inci de sensin...
"Öfkelisin sevgilim, hırçınsın, biliyorum bunları. Çünkü sen ince düşünen birisisin, değerlisin, hassassın. Hak ver onlara. Herkes yönünü bulamıyor senin denizlerinde. Senin dalgalarını anlayamıyor onlar. Oysa sen onlara ne güzel geliyorsun. Dalgalarınla, denizlerinden getirdiğin parıltılarını, onların sahillerine saçıyorsun. Onlar bunun ne kadar değerli bir şey olduğunu fark edemiyorlar. Onlar seni anlamıyorlar sevgilim. Onlar sendeki bu yüce ruhu göremiyorlar. Ondandır bu senin tahammülsüzlüğün. Ondandır bu incinmişliğin, ondandır bu hayal kırıklığın. Fakat sen en derin denizlerdeki hoyrat bir istiridyenin içindeki incisin. Ben buna bütün bir kalbimle inanıyorum. Ben senin değerli bir hazine olduğunu hissediyorum. Ben seni seviyorum, önemsiyorum. Ben senin denizlerini aşacağım sevgilim, sana ulaşacağım. Fırtınalar çıkacak, bazen dalgalarla boğuşacağım, bazense onların keyfini çıkaracağım. Bütün bunları kimse bilmeyecek. Verdiğim mücadeleleri kimse görmeyecek. Fakat ben gemimi limana yanaştırmasını başaracağım. Yolculuğum tamamlandığında yanımda sen de olacaksın. Dahası biliyorum ki bu yolculuğun bir yerinde zaten sende benimle geliyor olmuş olacaksın." - Jack Brighty's Love Crescent Moon
Asıl hazine işin sonunda elde ettiğin değil, elde edene kadar yaşadığın macera ve bu maceradan edindiğin deneyimdir.
Reklam
Öyle aklıma geldi de.....
"Avrat arapça "kusurlu" demektir. Manita İtalya'da "el altındaki kadın" demektir. Flört İngiltere'de "oynaşılan kişi" demektir. Hatun Türkçe'de "en değerli hazine" demektir Bunu biliyor muydunuz?" 𝗗𝗶𝘆𝗲𝗻 𝗯𝗶𝗿𝗶𝗻𝗲 𝗻𝗶𝘆𝗲 𝗸𝗶𝗺𝘀𝗲 𝗱𝗲𝗺𝗶𝘆𝗼𝗿 𝗞𝘂𝗿'𝗮𝗻𝗱𝗮 𝗸𝗮𝗱ı𝗻= "𝗻𝗶𝘀𝗮" 𝗱𝗶𝘆𝗲 𝗯𝗶𝗿 𝘀𝘂̈𝗿𝗲 𝘃𝗮𝗿. 𝗸𝗮𝗱ı𝗻 𝗻𝗶𝘀𝗮 𝗱ı𝗿 𝗔𝗿𝗮𝗽𝗰̧𝗮 𝗱𝗮,𝗲𝘀̧𝗲 𝘇𝗲𝘃𝗰𝗲 𝗱𝗲𝗻𝗶𝗿. 𝘇𝗲𝘃𝗰𝗶𝗻 𝘇𝗲𝘃𝗰𝗲𝘀𝗶 𝗲𝘀̧𝗶𝗻 𝗲𝘀̧𝗶... 𝗕𝘂 𝗔𝗿𝗮𝗽𝗰̧𝗮 𝗱𝗮 𝗼𝗹𝗺𝗮𝗱ı𝗴̆ı𝗻𝗮 𝗴𝗼̈𝗿𝗲 𝘃𝗲𝗹𝗲𝘃𝗸𝗶 𝗸𝘂𝘀𝘂𝗿𝗹𝘂 𝗱𝗲𝗺𝗲𝗸 𝗼𝗹𝘀𝘂𝗻 𝗯𝘂𝗻𝘂 𝗧𝘂̈𝗿𝗸𝗰̧𝗲 𝗱𝗲 𝗼̈𝘆𝗹𝗲 𝗸𝘂𝗹𝗹𝗮𝗻𝗮𝗻𝗹𝗮𝗿ı𝗻 𝘁𝗲𝗿𝗰𝗶𝗵𝗶 𝗼𝗹𝗺𝘂𝘆𝗼𝗿 𝗺𝘂? 𝗔𝘃𝗿𝗮𝘁 𝗼̈𝗿𝘁𝘂̈𝗹𝗲𝗰𝗲𝗸 𝘀̧𝗲𝘆 𝗴𝗶𝗯𝗶 𝗺𝗮𝗻𝗮 𝗶𝗳𝗮𝗱𝗲 𝗲𝗱𝗲𝗿 𝗡𝗮𝗺𝗮𝘇ı𝗻 𝘀̧𝗮𝗿𝘁𝗹𝗮𝗿ı𝗻𝗱𝗮 𝘀𝗲𝘁𝗿𝗶 𝗮𝘃𝗿𝗲𝘁 𝘃𝗮𝗿𝗱ı𝗿. 𝗦𝗲𝘁𝗿=𝗼̈𝗿𝘁𝗺𝗲𝗸 𝗔𝘃𝗿𝗲𝘁= 𝗼̈𝗿𝘁𝘂̈𝗹𝗺𝗲𝘀𝗶 𝗴𝗲𝗿𝗲𝗸𝗲𝗻 𝘆𝗲𝗿𝗹𝗲𝗿.
Ebû Abdullah bin Es'ad, Ebû AbdullahKureşî'nin şöyle anlattığını nakletti: Bana hocam Ebü'r-Rebî bir gün şöyle dedi: "Sana bitmek tükenmek bilmeyen bir hazîne öğreteyim mi?" Ben de; "Evet." deyince, Ebü'r-Rebî bana; "Şu duâyı devamlı oku." dedi. Okumamı istediği duâ şöyle idi: "Yâ Allah, yâ Vâhid, yâ Mûcid, yâ Cevâd, yâ Bâsit, yâ Kerîm, yâ Vehhâb, yâ Ze't-Tavl, yâ Ganî, yâ Mugnî, yâ Fettâh, yâ Razzâk, yâ Alîm, yâ Hayy, yâ Kayyûm, yâ Rahmân, yâ Rahîm, yâ Bedîassemâvâti vel-ard, yâ Ze'l-celâli vel ikrâm... Yâ Hannân, yâ Mennân infehnî minke bi nafhat-i hayrin tugnînî bihâ ammen sivâk... in testeftihü fekad câekümü'l-feth... İnnâ fetehnâleke fethan mübînâ... Nasrun minellahi ve fethun karîb... Allahümme yâ Ganî, yâ Hamîd, yâ Mubdî, yâ Muîd, yâ Vedûd, yâ ze'l-arşil-Mecîd, yâ Fe'âlen limâ yürîd, ikfinî bihelâlike an harâmike ve agninî bi fadlike ammen sivâke ihfaznî bimâ hafizte bihizzikr... Vensurnî bimâ nasarte bihirrusül... İnneke alâ küllî şey'in kadîr..." Sonra bana şöyle dedi."Her kim bu duâyı namazlardan özellikle Cumâ namazından sonra okursa, Allahü teâlâ onu her türlü kötülükten muhâfaza eder. Düşmanlarına karşı muzaffer kılar, ona ummadığı yerlerden rızıklar verir, geçimini kolaylaştırır. Borcu dağlar kadar büyük ve kabarık olsa dahi, Allahü teâlânın lütfu keremi ve inâyeti ile öder."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.