Baktım, ev sahibim üstünde çiçek desenli pijaması, elleriyle yüzünü kapamış, ayaklarını karnına toplamış duruyor. Ana rahmindeki çocuğun pozisyonunu almış ve o halde yatağa düşmüştü. Yanına yaklaşıp omzunu sarstım. Kaskatı kesilmişti. Korku içinde odadan çıkıp garaja gittim. Arabayı kaçırmak istemiyordum çünkü. Acaba onun deyişiyle, paralar suyunu mu çekmişti? Yoksa methettiği bu yalnızlıktan korkmuş da son gece hiç olmazsa yanında birinin bulunmasını mı istemişti? Her şeye rağmen belki de bu kişi gerçekten mutlu biriydi, bu mutluluğu hep kendinde tutmak istemişti! Bu oda ise onun ideal odası olmuştu!
Ölüm düşüncesi izliyor beni. Gece gündüz kendimi öldürmeyi düşünüyorum. Bunun belli bir nedeni yok. Yaşansa da olur, yaşanmasa da. Bir kaygı yalnız. Beni, kendimi öldürmeyi denemeye iten bir kaygı.