Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
76 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Merhaba. Yine bir Arthur Miller eseri ile geldim. Pdf olarak okuduğum kitap, Mr. Peters'in Bağlantıları oldu. Diğer oyunları gibi yine garip diyalogların olduğu farklı bir okuma sunuyor. Yaşlı bir adam olan Peters karısı ile birlikte bir bar sahibi olmak isterler. Karısından önce bara gelmiş, oradaki insanlar ile öylesine bir konuşma başlar. Hayatta anlamsızca ve de kayıtsızca gördüğümüz ufak kesitlerin kişiler arasındaki tuhaf sohbetine tanık oluyoruz. Peters'in kafasında hatırlamakta zorlandığı kesik kesik bağlantıların gün yüzüne çıktığı, daldan dala atlayarak konuların tartışıldığı bir ortamın içinde oturup karakterlerden biri konumunda buluyoruz kendimizi. Yine severek okuduğum bir oyun oldu. Yazardan okumaya devam. Sizler daha önce yazardan okuma yaptınız mı hiç. #kitapalıntıları : Calvin : Eskiden hırsızlar Tanrı'dan korkardı. Peters: Hep aynı şey. Sadece laf! Bindiğimiz gemiyi elbirliğiyle batırıyoruz. Calvin : ... Oysa ahlak önemlidir. Lafta kalsa bile. Peters: İnsan yüzlerce muhteşem günbatımında uçarken bu günbatımlarının sonsuza kadar sürmesini ve karanlığa engel olmasını arzuluyor. Peters: İnsanlar aynı konuda yirmi saniyeden fazla konuşabilse, bu memleketin bütün dertleri hallolur.
Mr. Peters'in Bağlantıları
Mr. Peters'in BağlantılarıArthur Miller · Om Yayınevi · 200215 okunma
Bugün 23 Nisandı. Plazanın önünde ki parkta üç çocuk bir kartonun üstüne serdikleri ayakkabı, elbise vb eşyaları satmaya çalışıyorlardı. Parkın yukarısında ki okulda 23 Nisan şenlikleri hız kesmeden devam ediyordu. Belediye başkanın makamında küçük bir kız oturuyordu. Üstü başı ışıl ışıldı. Bir roman kahramanı değildim, zaten içinde bulunduğum durumda romandan bir alıntı değildi. Herşey acı bir şekilde gerçekti. Okula gidemeyen çocuk neden 23 Nisanı kutlayamıyordu? Veya 23 Nisan sadece okula giden çocuklara mı armağan edildi.😕 Okula gitmeyen, çocuk işçilerin 23 Nisanı neden yoktu veya bu çocuklar için eğitimciler, gerekli merciler neden bu çocukların da dahil olacağı bir kutlama yapmıyordu? Her 23 Nisan'da neden sadece okulda bu kutlama yapılıyor? 23 Nisanlar okullarda kutlanılmak zorunda diye bir yasa mı vardı? Neden fragman, film senaryo hep aynı? Neden ekleme, çıkarma veya bu bayramı daha iyiye taşımaya yönelik bir eylem yok! Makam koltuğuna her 23 Nisan'da neden bir 'öğrenci' oturulur. İşçi çocuğun makamda o gün yer almamasının gerekçesi neydi? Üstelik siyasetçi olmak bu ülkede eğitimden geçmezken 🤦‍♀️😕 Siz bugün okullarınızda neyi kutladınız bilmiyorum. Ama ben her 23 Nisan'da kutlamaya dahil olmayan çocukların işçi olma başarısını kutladım yine.!! H.
Reklam
Peters: Hep aynı şey. Sadece laf! Bindiğimiz gemiyi el birliğiyle batırıyoruz.
Sayfa 34 - Om Yayınevi ~ PdfKitabı okudu
223 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Varlıktan çöküşe Bir Osmanlı Ailesi
Bu kitap, edebiyat fakültelerinde ders kitabı olarak kullanılabilir kanısındayım. Bir metin üç farklı formatta çıkıyor karşımıza. Peki aynı metni üç defa okumak ne katar bize? Aslında temelde metin aynı olsa da üstüne ekleyerek ilerliyor. Ve farklı formatlarda yazılıyor. İlk metin sadece konuşmalardan oluşan, olayı anlamanızı sağlayacak bilgelere haiz bir radyo tiyatrosu şeklinde kaleme alınmış. 2. metin ise bir senaryo. Sinematografik ögelerle donatılmış. Son ve asıl metin ise bir uzun öykü. En kolay anlaşılanı radyo tiyatrosu olduğu gibi en yoğun olanı da bilinç akışı tekniğiyle yazılan öykü. İlk metinde olmayan ayrıntılar öyküye yedirilmiş. Yani aslında hep aynı metni okumuş olmuyorsunuz. Peki ne anlatıyor? Son Osmanlı ailesini anlatıyor desek yanlış olmaz sanırım. Varlıklarını zamanla kaybederek fakirleşen ailede önce oğul aileyi terk eder. Sonra kızlardan biri kocaya kaçar. Metinde ise yedi yılın ardından kocasını bırakıp evine geri dönen Talia'nın ailesiyle hesaplaşması işleniyor. Mungan'ın dilini bilen bilir. Ben çok seviyorum. Tanışmak isteyenlere ve yazarın hayranlarına bu deneysel metni kesinlikle tavsiye ederim. Not: Yazarın
Son Istanbul
Son Istanbul
kitabında bulunan iki öyküden birisi bu kitapta yer alan Dört Kişilik Bahçe öyküsüdür. Aynı öykü iki kitapta da bulunuyor. Bilginize..
Dört Kişilik Bahçe
Dört Kişilik BahçeMurathan Mungan · Metis Yayıncılık · 199745 okunma
hâ bu arada savaş bitti, senaryo fenâ değildi, ama hep aynı kurgu ya alışıkdık...
198 syf.
10/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Buram Buram İnsan, Buram Buram Anadolu
Ercan Kesal
Ercan Kesal
ile önce nasıl tanıştığımı kısaca anlatmak ve o şekilde incelememe başlamak isterim :
bidünyakitapgrubu
bidünyakitapgrubu
nun Ankara daki büyük toplantılarından bir tanesi idi ve Ankaralıların iyi bildiği Liman Kitap Cafe de bir buluşma ayarlamıştık. Bizim buluştuğumuz vip odasının yanındaki vip odasını da Ercan Bey e tahsis etmişler. İmza günü etkinliği
Peri Gazozu
Peri GazozuErcan Kesal · İletişim Yayınevi · 20194,061 okunma
Reklam
126 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
Yara almadan verilen mücadele yoktur
Okuma alışkanlığıma dair bir öz eleştiri yapacak olsam, tiyatro oyunlarına pek yer vermemekle iyi ettiğimi söylerdim. Çünkü bu metinlerin anlaşılması istenilen noktalarına odaklanmaya çalışırken anlamdan fazlasıyla koptuğumu; kendimi yalnızca kelimeleri teker teker söylemekte efor sarf eden biri gibi görüyorum. Yakalayabildiğim kısımlar benimle
Ayaktakımı Arasında
Ayaktakımı ArasındaMaksim Gorki · İş Bankası Kültür Yayınları · 20141,978 okunma
Hep aynı senaryo, hep aynı sahne:
— Acelem var geç kaldım. — Randevum var erken çıkmam lazım. — Uçağa yetişmeliyim. — Beş dakikaya ordayım Hep bi koşuşturma hep bi acele, diye diye gidiyoruz ECEL'e... Mecbur...
152 syf.
3/10 puan verdi
Kıyafet aynı renkler değişik
Çok popüler olandan kaçmışımdır hep. Polisiye roman mantığı; bir cinayet olmalı ve katil tahmin edilmeli, bulgular sonucu mantığa oturtulmalı ve katil bulunmalı … anlıyorum . İskeleti hep aynı tutup olay akışında ufak senaryo değişikliği yapmak polise roman değildir bence .. şaşırtmalı, okuyucu kitabı okurken kendinden bile şüphe etmeli… az bütçeyle çekilmiş polise filmi gibi geldi kitap . Eleştirmek istemem mantıksal bakıldığında evet polisiye roman ama okuduğumda o heyecanı hissedemedim. Bariz ve saçma tesadüfler silsilesi bilinçli olarak şüphe uyandıran karakter tavırları biraz bayağı geldi … Ahmet Ümit’in Beyoğlu Rapsodisi’nin yanına bile gelemedi .. üzdü
Acı Kahve
Acı KahveAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20187,6bin okunma
Tarih Tekerrür Ediyor Ve Senaryo Hep Aynı
Manavgat Günlükleri 2018 Tarih Tekerrür ediyordu. Şimdi başka hülyalarda rüyalar görüyor,başka gezegenlerde keşifler yapıyor, başka ırmaklarda balık tutuyor, başka dağlara tırmanıyor, başka şehirler inşa ediyor, başka rüzgarlara saçlarını savuruyordu. Biliyorum,biliyordum , yabancısı değildim bu enstrümanın. O musiki çalmaya devam ediyordu
406 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.