Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hepimiz böyleyiz işte. Birbirimizi ancak hayatın sonunda, ağır şekilde hastalanir yada ölürse, o zaman hatirlariz. Neyi yitirmis olduğumuzu, nasıl olduğu, niteliklerinin neler oldugu, neler yapmis oldugu ancak o zaman bizlere ansizin malum oluverir.
Sayfa 41 - Elips yayinlariKitabı okuyacak
Hepimiz böyleyiz işte. Birbirimizden pek farkımız yok. Ancak ağır hastalandığımız ya da öldüğümüz zaman hatırlıyoruz birbirimizi.
Reklam
"Hepimiz böyleyiz işte. " diye düşünüyordu, "Birbirimizden pek farkınız yok. Ancak ağır hastalandığımızda ya da öldüğümüz zaman hatırlıyoruz birbirimizi. O yitirdiğimizin ne iyi, ne eşsiz bir insan olduğunu, ne büyük iyilikler yaptığını, ancak o son demde anlıyoruz..."
"Hepimiz böyleyiz işte." diye düşünüyordu, "Birbirimizden pek farkımız yok. Ancak ağır hastalandığımızda ya da öldüğümüz zaman hatırlıyoruz birbirimizi. O yitirdiğimizin ne iyi, ne eşsiz bir insan olduğunu, ne büyük iyilikler yaptığını, ancak o son demde anlıyoruz."
Uzun uzun, ateşten arta kalan közlere baktım. Parlak, büyük kor yığını gitgide küçüldü, küllendi, görünmez oldu. Az sonra da sadece sıcak bir koku kalmıştı ondan. Bakıyor, düşünüyordum... “Hepimiz böyleyiz işte... Hiç değilse daha parlak alevlenebilsek...”
Sayfa 190
"Hepimiz böyleyiz işte. Bütün iyilikleri, bütün dostlukları tulumba gibi emeriz. Sonra dostluklar, iyilikler de kuyular misali kurur. İşte o zaman başlar pandomina, kocaman dedikodu."
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Şehvet
Böceklerin şehvetini verdi! İşte o böcek benim, kardeşim, bu mısra sadece benim için söylenmiştir. Hem hepimiz, bütün Karamazov’lar böyleyiz. Melek olan sende bile bu böcek yaşıyor, kanında fırtına yaratıyor. Fırtınadır bu, şehvet fırtınadır, fırtınadan da ileridir! Güzellik korkunç, dehşet verici bir şey! Tarif edilemediği, tarife sığamadığı için korkunç. Tanrının yarattığı ne varsa muammadır zaten. Burada kıyılar birbirine yaklaşır, zıtlar yan yana yaşar. Ben koyu cahilim kardeşim, ama bunlara epey kafa yordum. Sayısız esrar var. İnsanın yeryüzünde rahatını kaçıran muammaların haddi hesabı yok! Bildiğin gibi çöz, sonra da zeytinyağı gibi üste çık. Hele o güzellik! Hem kalbi, hem zekâsı çok yüksek bir adamın bazen Meryem Ana ideali ile başlayıp Sodom’da karar kılmasına dayanamıyorum. Daha korkuncu, Sodom idealini içinde taşırken ruhu Meryem Ana’yı inkâr edemiyor; tıpkı temiz, ilk gençlik yıllarındaki gibi bunun uğruna için için yanıyor. Yo, insan varlığı çok geniş, gereğinden fazla geniş; ben kendi hesabıma bunu sınırlardım doğrusu. Şeytanın bile içinden çıkamayacağı bir karışıklık var. Aklın aşağılık saydığında kalp çoğu zaman güzellik buluyor. Sodom’da mı bu güzellik? İnan ki, insanların çoğu için bundadır; bu sırrı biliyor muydun? Feci olan yanı, güzelliğin yalnız korkunç değil, aynı zamanda esrarlı oluşu… Bu, şeytanın Tanrıyla boy ölçüşmesi; dövüş alanı olarak insan kalbini seçmiş.
Sayfa 155 - MityaKitabı okudu
‪Uzun uzun, ateşten arta kalan közlere baktım.Parlak,büyük kor yığını gitgide küçüldü,küllendi,görünmez oldu.Az sonra da sadece sıcak bir koku kalmıştı ondan.Bakıyor,düşünüyordum...‬ ‪“Hepimiz böyleyiz işte...Hiç değilse daha parlak alevlenebilsek...”‬
"Hepimiz böyleyiz işte." diye düşünüyordu, "Birbirimizden pek farkımız yok. Ancak ağır hastalandığımız ya da öldüğümüz zaman hatırlıyoruz birbirimizi. O yitirdiğimizin ne iyi, ne eşsiz bir insan olduğunu, ne büyük iyilikler yaptığını, ancak o son demde anlıyoruz..."
... "Hepimiz böyleyiz işte"diye düşünüyordu, "Birbirimizden pek farkımız yok.Ancak ağır hastalandığımız ya da öldüğümüz zaman hatırlıyoruz birbirimizi . O yitirdiğimizin ne iyi, ne eşsiz bir insan olduğunu, ne büyük iyilikler yaptığını, ancak o son demde anlıyoruz .
692 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.