680 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuduğum ilk Grange Kitabı idi. Çok geç tanımışım. Elinde bir kütle gibi gezdirip duruyorsun kitabı.Görenler bu kadar kalın kitap okunur mu diyor... Ama çok rahat okunuyor...Hele hikayenin bir kısmı var ki oradan sonra her şey hızlıca ilerlemeye başlıyor ve kitabı elinizden bırakamıyorsunuz.Ha mitolojiyi sevmiyorsanız benim gibi bazı yerler zorlama gelebiliyor ama yinede sağol bro...(GRANGE) Not: Ben hep orjinal kitap alıp okuyorum ... bir tesadüf eseri korsanının 20 - 30 sayfa eksik olduğunu öğrendim.haber vereyim korsancı arkadaşlara...
Sisle Gelen Yolcu
Sisle Gelen YolcuJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20185,1bin okunma
Hollywood ile ilgili en azından şunları bilmelisiniz. * Yahudi göçmenler, hemen bütün Hollywood stüdyolarının kurucu atalarıdır. Kendi Amerikan rüyası vizyonlarını ekrana taşımaya devam ediyorlar. * Yahudiler, sinema tarihinin en önemli bazı filmlerinin yapımcısı ve yönetmeni olarak büyük rol oynamıştır ve oynamaya devam etmektedir. * (Yönetmen, Yapımcı ve Oyuncular dahil olma üzere, Filmlerin çoğunluğu felsefi olarak "Yahudi Şeriatı", Evanjelik Protestan İnancı ve Kabalistik öğelere dayanır.) * Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz. Özgün senaryolu Hollywood filmlerinde hiç bir şey tesadüf değildir. Filmin adından hikâyeye oradan mekan seçimine, karakterlerin isimlerine kadar her şey prikolojik harbin birer silahı olup "YENİ DÜNYA DÜZENİ"ne hizmet etmektedir. * - Deep Impact / Derin Darbe - Armagedon - Blade Runner / Bıçak sırtı - Star Trek / Uzay Yolu - Future Noir - Matrix - Terminatör - Existenz / Varoluş - Fifth Element / Beşinci Element - Lara Croft: Tomb Raider - 2 Monkeys / 12 Maynun - Batman - LOST / Dizisi (Lost inanç hakkında bir dizi. Oyuncu kadrosunun finalde "SON YEMEK TABLOSU"ndaki gibi dizilmesi boşuna değil.) * (Her bir film istisnasız, Kabalistik Öğretinin, Eski Ahid, Yeni Ahid, Evanjelist Protestan mistizminin öğretilerine dayalıdır.)
Sayfa 217218Kitabı okudu
Reklam
336 syf.
8/10 puan verdi
Kapağını gördüğümden beri merak ettiğim kitap yayınlanınca hemen gidip aldım, saldırmışta olabilirim :) Bir hevesle okumaya başladım. Tam diyordum ki nereye varacak bu hikaye acaba diye. Yazardan sağlam bir darbe geldi. 'Aaaa!' derken buldum kendimi. Sonra olaylar biraz tuhaflaştı. Yazardan bir darbe daha bekledim, bekledim. Gelmedi. Sonra finalde sağlam bir darbe daha indi. Sonuç olarak kurgusu da anlatımı da iyi. Beni hayal kırıklığına uğratmadı. Beklediğime değmiş. Ara ara anlamsızlaşıyor gibi gelebilir ama finalde her şey yerli yerine oturuyor. Hikayenin kışın, kar etrafı örtmüşken anlatılıyor olması da tam bu soğuk günlere denk gelince güzel tesadüf oldu.
Kördüğüm
KördüğümCalia Read · Yabancı · 2015606 okunma
Eşimizi Neye Göre Seçeriz? Tesadüf gibi görünen eş seçimleri gerçekte tesadüf müdür? Eş seçimi aslında tahmin edilenden daha karışık bir süreçtir. Aşık olma süreci tamamen tesadüfler üzerine kurulu gibi görünse de gerçekte olan aslında beynimizin alt katmanları yani en temel beden fonksiyonlarını yerine getiren kısmı, eşimizi ebeveynlerimizle
Özlediğim her günün sonunda keşke diyorum, tanışmasaydık. O gün bir şey olsaydı o anı engelleyecek. Bir şey olsaydı kalbime düşmemi engelleyen. Şimdi bir şey olmalı unutmamı sağlayacak. Her kaybolduğumda gözlerini aramamı engelleyecek Gözlerimdeki yaşları donduran bir şey olmalı Kaderimde hatalı bir iki şey olmalı Madem keşkelerim olacaktı Neden yüreğime düştün, Şimdi o kadar içimdesin ki Ben bile çekip alamıyorum Bir anlamı olmalı Tesadüf eseri bulduğum ellerini tutmamı sağlayacak Ya da sadece keşkelerimle hafızamda kalan bir anı İçimi yakan bir şeyler var boşluğunda Bir hikayesi olmalı Uzakta olamıyorum sensiz Yakınında duramıyorum nedensiz Canım acıyor varlığının her zerresine ihtiyacım var , Söyleyemiyorum sözlerim dilsiz.
Yaşlı adam kendi yalnızlığıyla baş başa, açık gözlerini gecenin sonsuz boşluğuna dikti; yanında karanlıkta bir şey yatıyor ve derin derin nefes alıyordu: Adam hatırlamaya çalıştı: Yanında aynı odada, aynı havayı soluyan bu beden, aynı kişinin bedeniydi, genç ve körpe iken tanıdığı, ona bir çocuk veren bu beden, kanın en derin sırrıyla kendisine bağlıydı; düşünmek için her defasında kendini zorlaması gerekiyordu: Yanında uzanan bu sıcak ve yumuşak bedenin sahibi, bir zamanlar hayatındaki en önemli varlıktı. Fakat ne tuhaf: Hatırlamak hiçbir duygusunu harekete geçirmiyordu ve yanındakinin soluk alışları, onun için kıyının çakıl taşlarına vurup sesler çıkaran küçük dalgaların pencereden içeriye dolan mırıltılarından başka bir şey ifade etmiyordu. Her şey çok gerilerde kalmıştı ve çok önemsizdi, küçük bir şeydi sadece, bir tesadüf ve yabancı bir şey, bir daha gelmemek üzere çekip gitmişti her şey.
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.