BU KİTABI yazmaktaki amacım, belirli bir tür mantıksızlığa kapılan kapatmaya
yardımcı olmaktı. Dini inanç her ne kadar, insan cehaletinin
düzelti olasılığını bile kabul etmeyen türlerinden biri olsa da, kültürümüzün
her köşesinde eleştiriye karşı korunaklı haldedir. Dinlerimiz, bu
dünya hakkındaki (hem ruhani hem de dünyevi) tüm geçerli bilgi
"Ne olursa olsun, her şeyin anlamsız olduğu, her şeyden umut kesmek gerektiği düşüncesiyle nasıl kalır insan?.. Her şeyin anlamsız olduğunu söylediğimiz anda bile anlamlı bir şey söylemiş oluyoruz. Dünyanın hiçbir anlamı yoktur demek, her çeşit değer yargısını ortadan kaldırmak olur. Ama, yaşamak ve örneğin, yiyip içmek kendiliğinden bir değer yargısıdır. Ölmeye yanaşmadığı sürece, insan yaşamayı seçiyor demektir. O zaman da, görece de olsa, yaşamaya bir değer veriyoruz demektir. Umutsuz bir edebiyat ne demek olabilir? Umutsuzluk susar. Kaldı ki susmak bile, eğer gözler konuşuyorsa, bir anlam taşır. Gerçek umutsuzluk can çekişme, mezar ya da uçurumdur. Umutsuzluk konuştu mu, hele yazdı mı, hemen bir kardeş el uzanır sana, ağaç anlam kazanır, sevgi doğar. Umutsuz edebiyat sözü birbirini tutmayan iki sözdür. Çünkü edebiyat olan her yerde umut vardır.”
"Ümit bir beklentidir.Gerceklesme ihtimali çok düşük olan bir şeyden medet ummaktir.Olmayacak duaya 'amin' demek gibi yani.
Umut ise guvendir.Beklentisinin gerçekleşme ihtimali her zaman vardır beklemeyi bilene.Guven duyarsın umut ettiğine.Son kullanma tarihi yoktur umudun. Ümit kesilir konu kapanir,umut tükenir ama yeniden filizlenir daima."