Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
%26 (92/346)
·
Puan vermedi
Değişen Be(y)nim
Kitap ve yazar hakkında genel değerlendirme(Dil, üslup, içerik): Kitaba önce bir üstten bakacak olursak; Dili ağır ve anlaşılmaz değil, kendi kulvarındaki kitapların/yazarların aksine ‘’En çok yabancı kelime kullanan, en çok bilendir’’ yaftasına esir olmadan gayet sade ve akıcı yazılmış. Yani tıp terminolojisine boğulmamış ve bu da bizim gibi
Değişen Beynim
Değişen BeynimSinan Canan · Tuti Kitap · 20151,723 okunma
71 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
En önemlisi bir insanın önceliği kendisi olmalıdır ilk önce kendine değer vermelidir. Aksi takdirde başkasından değer görmesi pek mümkün değildir. Bu yüzden ölümün önemsizliğinden bahsetmiştir. Çünkü kaybedecek bir şeyi yoktur artık ve yaşamak, kendini hiçe sayarak yaşamanın huzurunu ölümle bulmuştur.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,1bin okunma
Reklam
312 syf.
9/10 puan verdi
Dünyanın En Yalnız Beyni
evet..18 yaşımı dolduralı 2 hafta gibi bir süreç geçti ve ben bu kitabı okudum. Kitap elimin altındaydı ama sanırım okumak için depresyonumun en beter hali , hasta olmam, kusup ağlamam sonrası yalnızlık, umutsuzluk gibi negatif hislerim gerekliydi.2 günde bitirdim, 1 günde de biterdi ama ders çalışmam gerekti. Tüh! Kendimle ilgili bir öz
Dünyanın En Yalnız Beyni
Dünyanın En Yalnız BeyniSerkan Karaismailoğlu · Ortapia Yayınları · 20231,170 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
Spoiler içerir!...
A) Postman TV öldüren eğlence kitabını esprili yöntem olarak gören 2 faktör; 1- İroni: Postman, televizyon ve popüler kültürün etkilerini eleştirirken ironi kullanır. Televizyonun bilgi alışverişini basitleştirdiği ve kamusal tartışmalardaki kaliteyi düşürdüğü konusunda sık sık ironik bir tavır takınır. Bu yaklaşım, okuyuculara mesajı daha etkili
Televizyon Öldüren Eğlence
Televizyon Öldüren EğlenceNeil Postman · Ayrıntı Yayınları · 2020598 okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
Hartlepool Maymunu, bir İngiliz halk efsanesinden uyarlanmış, ırkçılık ve şovenizm (abartılı, saldırgan ve düşmancıl bir vatanseverlik ve ulusal üstünlük inancıdır; kendi milletinin üstünlüğünü savunan ve diğer milletlere ait tüm değerleri hiçe sayan kişilere şovenist denir) üzerine oldukça yerinde eleştiriler yapan, okuması çok keyifli bir grafik
Hartlepool Maymunu
Hartlepool MaymunuWilfrid Lupano · Baobab Yayınları · 202155 okunma
520 syf.
5/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Spoiler
Orhan Pamuk'un okuduğum ilk kitabıydı. Sanırım son da olacak. Olay akışı üzerinde durmayacak, karakterler üzerine yazacağım. Kitapta olayların etrafında döndüğü üç ana karakter mevcut: Kemal, Füsun ve Sibel. Bu karakterleri diğerlerine nispeten daha iyi tanıyoruz. Kemal otuz yaşında, üst sınıfa mensup, eğitimli -her ne kadar yaptıklarıyla tezat oluştursa da- bir karakter. Sibel de yine Kemal ile aynı sosyal sınıfa mensup. Füsun ise bu iki karaktere zıt olarak, alt tabakadan, lise düzeyi eğitime sahip, pek de zeki olmayan bir kız fakat güzel. Kemal Sibel ile nişanlı. Füsun Kemal'in uzaktan bir akrabası. Kemal'in Füsun'da gerçekten ne bulduğunu, neden sekiz yıl boyunca onurunu hiçe sayarak onun peşinde dolaştığını, Füsun'un bir hiç uğruna intiharından sonra onun için müze yaptırdığını ve daha nicesini asla anlamayacağım. Füsun'un güzel olduğu kitapta gözümüze sokuluyor fakat başka herhangi bir meziyeti göze çarpmıyor. Kemal'i sevdiğini de düşünmüyorum. Olur da Kemal kocasının senaryosuna para yatırır, kendisini de artist yapar diye sekiz yıl boyunca Kemal'in etrafında dolaşmasına izin verdi. Kemal apaçık şekilde kullanıldı, işinden ve arkadaş ortamından soyutlandı. Füsun ise eşinden boşanıp Kemal ile evleneceğinde bile pek çok şey talep etti: düğünün Hilton'da olması, Avrupa gezisi... Kemal ve Füsun karakterini pek gerçekçi bulamadım. Bir başka mesele de bazı konuların bıktıracak derecede tekrarlanması idi: bekaret, Avrupailik, medenilik, çağdaşlık, sevişmek... Bu ve buna benzer birkaç kelime ile "Masumiyet Müzesi" özeti yapmak mümkün sanıyorum.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,4bin okunma
Reklam
152 syf.
10/10 puan verdi
Devrim ve Yıkılış: Hayvan Çiftliği'nde İnsanlığın Çöküşü
alegorik bir anlatımla toplumların çöküşüne ve totaliter rejimlerin doğuşuna dair ibret verici bir hikaye sunar. Basit bir çiftlik hayvanlarının isyanı ve özgürlük mücadelesi gibi görünen öykü, insanlığın açgözlülüğü, hırsı ve güç tutkusu gibi karanlık yönlerini ustaca bir şekilde açığa çıkarır. Orwell, hayvan karakterlerini kullanarak farklı
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,9bin okunma
284 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Evlatlarının kendi inandığı yolda gitmesi için evlatlarına baskı yapan otoriter bir anne... Genç bir kızla ilişkisi olduğu için eşinden kurtulmak isteyen bunu evlatlarına özgürlük adı altında her şeye izin vererek annenin kararlarını hiçe sayan bir baba... Babamız arkamızda diye her taşkınlığı yapmaya çalışan iki kız evlat... Ve bu yaptıkları
Yıllar Geriye Dönse
Yıllar Geriye DönseAhmed Günbay Yıldız · Timaş Yayınları · 2020434 okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Yazarın Hayvan Çiftliği adlı eserinden sonra, bilinen distopyası olan 1984’ okudum. Eserde Doğuasya, Avrasya ve Okyanusya devletlerinin sürekli olarak birbirleriyle savaş halleri ele alınmıştır. Okyanusya devletinin yöneticisi ise Büyük Birader’dir. Savaş zamanlarında (yani her zaman) ülkede sizi sürekli gözetleyen, konuşmalarınızı duyan, çıkıp
1984
1984George Orwell · İndigo Kitap · 2021166,1bin okunma
106 syf.
10/10 puan verdi
"Şimdi sayfa sayfa kitap okumak mı yoksa ince ince, manâ manâ insan okumak mı? Kainatı okumak mı? Hayatı doyasıya okumak mı? Etrafı okumak mı? "Yüzeyi insana yakın ne varsa ona dokunmak isterim. İstediğim ısınmak değil." DOKUNMAK tır. Büşra Akın // Dokunma İnsana dair tüm duygular, hisler, korkular, utanç, sevgi, şefkat, iyilik, Aşk... öyle naif, Öylesine ince dokunmuş ki yazarımız, anlatımdaki zerafetine hayran kalarak okudum. "O kadar değerli ki duygularımız, bunu kelimelerle ifade etmeye gücüm yetmiyor" diyerek başlamış anlatmaya, altı çizilesi cümleleriyle macera dolu, kendini bulma sürecinde, yolculuğumuzu tamamlama adına biz okuru da eksik kaldığımız diğer yarımızı bulmaya yüreklendiriyor. Şah ya da piyon olmak tercihi bizlere kalmış. Kaleminizin mürekkebi kurumasın. @yazarbüsraakın " Her kadın kendine düşmanlık edebilecek kadar acımasız, bir o kadar da sevdiklerini korumak için canını hiçe sayacak kadar güçlüdür." "İyi ve kötü hep vardır ve var olacaktır. İnsan gücü, iyi ya da kötüyü bitirecek güçte değildir. İzlemek, görmek, anlamak, kaydetmek ve acılarla iç içe yaşamak zorundadır. "İyiden yana olduğumuz için, iyiliğin asaletine güvendiğimiz için, mazlumun ve çaresizin yanında olduğumuz için bile gerçekten çok şanslıyız. Ya tam tersi olsaydı? "Var ama yok aslında AŞK... AŞK, bir masal!
Dokunmak
DokunmakBüşra Akın · Ange Yayınları · 20242 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.