Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alpaslan HİSAR

Alpaslan HİSAR
@hisaralparslan
Bir boğanın kuyruğu olmaktansa bir tavuğun kafası ol.
430 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini
9.1/10 · 100,7bin okunma
Reklam
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov
8.2/10 · 70,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Evrenin yüzde 68'i karanlık enerjiden, yüzde 27'si karanlık maddeden oluşur. Bu evrenin yüzde 95'inin göremediğimiz ve anlayamadığımız şeylerden meydana geldiğini gösterir.
%61 (158/256)
Neredeyse Her Şeyin Kökeni
Neredeyse Her Şeyin KökeniGraham Lawton
8.7/10 · 243 okunma
Reklam
192 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
Peter Pan
Peter PanJ. M. Barrie
7.9/10 · 6,7bin okunma
Ama Platon aynı zamanda kadınları eğitmeyen bir devletin sadece sağ kolunu kullanan bir insana benzeyeceğini söyler.
Bir gölge göründüğünde Sofie, bu gölgeyi düşüren bir şey olduğunu düşünürsün sen de. Örneğin bir hayvanın gölgesini görürsün. "Galiba bir at bu" diye düşünürsün, ama tam emin ola- mazsın. Onun için de dönüp bakarsın hayvana. Tabii hayvanın kendisi o titrek at gölgesinden çok daha güzeldir ve kesin hatlaa sahiptir. BU YÜZDEN PLATON DOGADAKi TÜM GÖRÜNGÜLERi EBEDi BiÇiMLERiN YA DA iDEALARlN GÖLGELERiNDEN iBARET SAYlYORDU. Ama birçokları gölgeler arasındaki yaşamından memnundur. Gölgeleri düşüren bir şeyler olması gerektiğini düşünmezler bi le. Var olan her şeyin bu gölgelerden ibaret olduğuna inanırlar öyle olunca da gölgeleri gölge olarak algılamazlar. Bu yüzden ruhlarının ölümsüz olduğunu da unuturlar.
Platon'a göre gerçekliğin iki farklı kısımdan oluştuğunu gördük. Bunlardan biri, hakkında kesin ve mükemmel olmayan bilgiler edinebildiğimiz duyular dünyasıdır. Bu bilgilere kendileri de kesin ve mükemmel olmayan beş duyumuzu kullanarak sahip oluruz. Duyular dünyasında öncelikle geçerli olan bilgi her şeyin "aktığı", hiçbir şeyin sağlam ve kalıcı olmadığıdır. Duyular dünyasında hiçbir şey varlığa sahip değildir, birçok şey oluşup var olur ve sonra da yitip gider. Diğer kısım idealar dünyastdtr. Akl ımızı kul lanarak bunun hakkında kesin ve emin bilgiye sahip olabi liriz. Yani idealar dünyası duyular aracılığıyla bilinemez. Buna karşılık idealar (ya da biçimler) ebedi ve değişmezdir.
Diyelim ki diğer otuz öğrenciyle birlikte sınıfındasın ve öğretmen gökkuşağındaki renklerin en güzeli hangisidir, diye sordu. Kuşkusuz türlü çeşitli yanıtlar gelir bu soruya. Ama üç kere sekizin kaç ettiğini sorarsa, bütün sınıf aynı cevabı verecektir. Çünkü bu kez akıl yargıda bulunmaktadır ve akıl da bir bakıma görüşlerin ve hissedişlerin tam karşıtıdır. Diyebiliriz ki akıl ebedi ve evrenseldir, çünkü sadece ebedi ve evrensel şeyler hakkında konuşur.
Reklam
Sofistlere göre hak ve haksızlığın ne olduğu kentten kente ve kuşaktan kuşağa değişiyordu. Yani hak ve haksızl ık meselesi "akıcı" bir şeydi. Sokrates bunu kabul edemiyor, insan eylemlerinin kalıcı kuralları ve normları olduğuna inanıyordu. Sırf aklımızı kullanarak bu değişmez normlrıi bilebilirdik Sokrates'e göre, çünkü zaten insan aklı da ebedi ve değişmez bir şeydi.
"Kralın Yeni Giysileri" adlı öyküyü bilir misin? Aslında çırılçıplakmış kral, ama kimse çıkıp bunu söylemeye cesaret edemiyormuş. Sonunda çocuğun biri "Kral çıplak" diye bağırıvermiş. Cesur bir çocukmuş bu, Sofie. Sokrates de aynı şekilde insanların ne kadar az şey bildiğini ortaya seriyordu. Çocuklarla filozofların birbirine benzediğinden söz etmiştik zaten.
139 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.