Arapça’da kırk sayısını ifade eden erbaîn kelimesi farklı yerlerde kullanıldığı gibi, halk arasında, kışın en karlı, tipili ve soğuk günleri için de kullanılmıştır. Senenin günleri Hızır (yaz) ve Kasım (kış) diye ikiye ayrılır. Kasım günleri Mîlâdî 8 Kasım’da girer, 6 Mayıs’a kadar devam eder. 6 Mayıs’ta Hızır günleri başlar.
Kasım’ın en şiddetli günleri de gündönümü denilen 22 Aralık’ta başlayan erbaîndir. Halk arasında “zemherîr, karakış” da denilen bu günler, Ocak ayının 31’ine kadar 40 gün sürer ise de bazı seneler hafif, bazı seneler şiddetli ve uzun olduğundan tam bir müddet tayin edilemez.
Erbaînden sonra 21 Mart’a kadar devam eden “hamsîn” girer ve 50 gün sürer. Fakat erbaîn kadar şiddetli değildir. Eskiden erbaînin çıkması ile bu günler hasta olunmadan, sıhhatli olarak atlatıldığı için Allâh’a şükür mâhiyetinde kurbanlar kesilir; eşe-dosta ziyafetler verilirdi.
“Erbaîn” tabiri, tasavvuf ve hadîs ilminde de kullanılır. Tasavvuf yolunda bulunanların, nefis terbiyesi için, 40 gün ibadete çekilmelerine “Erbaîn” denir.
Hadîs ilminde ise Peygamber Efendimizin (s.a.v): “Ümmetimden kim kırk hadîs ezberlerse, kıyamet günü fakîh olarak diriltilir ve benim şefaatime kavuşur.” buyurması üzerine, İslâm âlimleri, insanlara kolaylık olması için 40 hadîs-i şerîfi içine alan kitaplar yazmışlar ve bu kitaplara “Hadîs-i Erbaîn” adını vermişlerdir. Bunların en meşhurlarından bazıları; İmâm Nevevî’nin, İbn-i Kemâl Paşa’nın ve İmâm Birgivî’nin eserleridir.