Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Başındaki hökümet hökümet değil ki! Yoksulları tutacağına varsıllara tutuyor! Şu masumu arkalayacağına ..
"Devleti milleti de unuttuğumuz yok: Ev başına her yıl birer ikişer çocuk çıkartıyoruz! Devlet bize ne yapıyor?" "Ne yapsın daha? Altı ay sonra yeni bir vergi çıkartır. Öteberiye zam yapar. Daha nasıl düşünsün devlet sizi? Dünyayı kalbura koyup eleseniz böyle devlet, hökümet bulabilir misiniz?"
Sayfa 84 - Adam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Devlet bize ne yapıyor bakalım? Ne yapsın daha? Altı ay sonra yeni bir vergi çıkartır o da ! Öteberinin fiyetini yükseltir. Daha nasıl düşünsün devlet sizi? Dünyayı kalbura koyup eleseniz böyle devlet, böyle hö­kümet bulabilir misiniz?
“Tekmil köylü milleti böyle! Birbirini çekemiyor. Kıskançlık ilerledi. Benim gezdiğim köyler hep böyle. Düzenliği yok. Geçimi yok. Tamah çoğaldı. İyice çivisi çıktı köylerin!..” “Ağzını öpeyim! Ne kadın konuşuyorsun!..” “Nelerini gördük şu Erle Çukuru’nda geze geze! Bu mesleğin içinde! Namussuzları namuslu olmaya zorlayacak bir kuvvet yok! İmamların forsu yıkılmıştır. Zaten de yoktur. Bileği kuvvetli zalime hökümet diş geçiremiyor. Kolu yetişemiyor. Yoksullar eziliyor böyle. Hiç ses çıkaramıyorlar. Dertlerini kimseye anlatamıyorlar. Karataş’ın Muhtarını ben bilirim, hinoğlu hin, cinoğlu cindir! Yerdeki Kaymakamı değil, gökteki Allahı kandırır yarın! Tanıkları kandırır, yargıçları kandırır! Köylük yerin hali dumandır. Bundan böyle tüm dumandır Irazca teyzem!..” “Hiç de duman değildir!” dedi Irazca içinden “Hiç de duman değildir, ama azcık güvendiğin yer olacak!..”
“Bazı zamanlar böyle olur. Masal gibi gider dünya. Bazı zaman adam gibi adam olur hökümet. Bazı zaman helal süt emmiş biri olur. Bazı zaman tam yerinde bir gün doğar; o gün yoksulun günüdür. Sırtı ısınır, karnı doyar, canı güvenliğe kavuşur.”
Sayfa 134Kitabı okudu
İyiyiz efendim!
... Ha bakın çok kurnaz olduğu için" hökümet nasıl"? Diye sormaz herzaman:muhtar nasıl diye sorar. Çünkü muhtar demek, köylük yerde hökümet demektir. Muhtar hökümetin verdiği kanunları yürütür. Kendi aklıyla değil ki yaptığı işler! Para mı para! Salma mı salma! Hepsini hökümet buyurur muhtar yaptırır. Onun için iyiyiz efendim!... Bitti.
Sayfa 190Kitabı okudu
Reklam
Doğuran Dağ ...
Cır Hasarı’ın oğlu, "Efendi, teşbihte hata olmaz, o dağın durumu da tıpkı bizim durumumuza benzermiş" demesin mi? "Ne ilgisi var ki, canım?" diyecek oldum. "Neye, nesi varmış, efendi" dedi. "Dağdan şehir doğurmasını umuyor millet, gürültüsüne bakarak, o ne doğuruyor görüyon mu? Biz de öyle değil miyik sanki? Sen ne kadar öteberi okudun, hani şöyle edilecek, böyle edilecek diyerek. Duydukça, o işleri yapılacak sandık. Hani bakıp gören, hani yapılan. Bir okulumuz var, yaptırılacak dediler. Bekledik, gelen giden olmadı, biz yapalım dedik, o da yıkıldı. Şurada senin çektiğini biz bilirik. Sen de bizim halımızı biliyon. Var mı, bundan kimsenin habarı? Eskiden okuldan hoşlanmazdık, kıymetini bilmezdik. Fakat, şinci sen ağnattın, hep aklımız yattı. Kendimiz yapamıyok. Hökümet yapsın canımız kurban. Sen bakma, o okul yapılmasın diyenlere. Şaşkınlıklarından, kızgınlıklarından. Yoksam onlar da ölüp gidiyorlar okul özleminden. Ama hani? Ne çocuklarda bi hayır kaldı, ne sende. Gayrım biz neyse. Valla inan olsun, kendimizi koyup da seni düşünüyok. Tanrı başadan gönendirsin seni... Yapılacak diyorlar, on sene, yirmi sene geçiyor. Laf olsun! Gine o dağ bi sıçan doğurmuş. Ya bizimki, hiç..."
Devlet ne yapsın daha? Altı ay sonra yeni bir vergi çıkartır. Öteberiye zam yapar. Daha nasıl düşünsün devlet sizi? Dünyayı kalbura koyup eleseniz böyle devlet, hökümet bulabilir misiniz?
Enflasyon azıtmış "dur" diyemedik ki Biz ne bilek ağam, hökümet bilir.
447 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.