Bizi bize anlatıyor...
"Geçiyor; günler gelip geçiyor."
Türk romanında toplumsal ve siyasal yapının açıklanmasında köy romanları, önemli bir yer tutar. Eser, Burdur'un Yeşilova ilçesine bağlı seksen evli Karataş köyünde geçiyor. Köy gerçekliği ve köylünün içinde bulunduğu sorunları ele alan bir eserdir. İşsizlik, yoksulluk, toprak mücadelesi, sağlık ve eğitim sorunları, batıl inançların yaygınlığı gibi toplumsal konular üzerinde durulmuştur. Toplumsal ve siyasal yapının sorgulandığı 1950-1960 dönemini ele alır. Eserde hökümet ile köylü arasında derin bir uçurum olduğu görülüyor. Eser 'hakim bakış açısı ile aktarılıyor.' Kişilerin konuşmalarında bölgesel ağız özellikleri korunmuştur. Çokça vurgulanan halk inanışları bu eserde de görülmektedir. Yazar, kişiler ve olaylar üzerinde ayrıntılı bir betimleme yapmamış daha çok kişileri konuşturarak olayların akmasını sağlamıştır. Köy gerçekliğini ele alan eser, toplumsal yapıdaki aksaklıkların görüldüğü, zenginlik-yoksulluk, güçlülük-güçsüzlük karşıtlıklarını ezen ezilen mücadelesini irdeleyen bir roman olarak değerlendirilebilir.
Köy edebiyatı konularını işleyen eserler ilgi alanım olduğundan dolayı bu tür eserlerin bende ve kütüphanemde ayrı bir yeri vardır. Benim gibi köy edebiyatı sevenler için mutlaka okunması gereken bir eserdir. Keyifli okumalar dilerim.
Fakir Baykurt
363 syf.
8/10 puan verdi
Yahu Abbas Emmi, biz kazdık, biz diktik, hökümet bağ sahibi oldu, gördün mü feleğin işini? ... kitapta anlatılan anadolu halkı, halkın uğraşı, çabası, emeği, sevinci ve karşılarına çıkan hükümet sistemiyle uğraşları, çöken umutları, hayalleri, teşekkürler Fakir Baykurt
