Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hamdi Bey yüzünü buruşturdu: "Sözü doğru anla Kır Abbas! Ben hökümet memuruyum,tamam. Bana da güvenmeyin.Birbirinize güvenin.Ben böyle diyorum.Değirmen taşını döndüren sizsiniz!"
Sayfa 123Kitabı okudu
Doğru mudur güvercine kuş desek Suç olmaz mı zemheriye kış desek Gücenirler ıslak yola yaş desek Biz ne bilek ağam, hökümet bilir.
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
368 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
"Hökümetimiz en iyisini bilir!!" AH BENİM ABBAS EMMİM AH!!
Fakir Baykurt'un ilk kez bir kitabını okuyan bendeniz şimdiye kadar bu kitabı nasıl okumadım şaşırıyorum. Kitap o kadar içten o kadar akıcı ve o kadar samimi ki... Kitabta genel olarak konumuz, kendi halinde bir grup köylü, yaşama sevinci tükenmemiş olması dikkat çekilsin efendim..Tozak kırı denen yerde bütün zorluklara, kuraklığa, çileye yoksulluğa rağman ayakta duran bir köy... Okurken insanın içini parçalayan, acıtan o kadar sahne var ki ama bir o kadar da huzurun, doğallığın ve samimiyetin var olduğu bir yer.. (Spoiler!) Bir gün birşey olur; köyün eğitmeni Rıza, köy halkına bir teklifte bulunur. Bu teklif ki herkesi ayağa kaldırır ve Tozak kırı için artık bir umut YEŞERİR. Ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bin bir zorlukla, bin bir mücadele ile birbilerine destek ile kazıp diktikleri üzüm bağları onlar için yeşilliğin,suyun ve hayatın ta kendisidir. Ve bu sevinç kısa sürer, hüsrana dönüşür. Çünkü "Hökümet" el koyar bu köylümün umuduna...Napsın şimdi bu insanlar.. artık Tozak kırı için geri dönüş vaktidir, yine susuz çileli kupkuru bir hayat.... Karakterler o kadar içten ve doğaldı ki, insan her sayfayı çevirirken kendinden bir parça bırakıyor. Bir de şöyle insan tipleri var kaskın kaskın yürüyen memurlar, "beyim Dilekçe dilekçeyi getirdim diyen köylüm.." karşısında yukardan bakan küçümseyen " Paydos şimdi gitt yarın getir!!" Diyen bürokrasi.. böyle insanlar sahii siz kimsiniz!!! Son olarak benim köylüm her zaman köylü,her zaman mahçup, her zaman saygılı her zaman gönlü bol..ekmeğini taştan çıkaran bunun için de sızlanmayan canım köylüm iyi ki varsınız!!!!
Kaplumbağalar
KaplumbağalarFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20063,487 okunma
biz okuyanlarin okumayanlara borcu var
Hökümet bekcilere yetki verecek. Diyecek: 'Ey bekçiler, evlatlarım, dölünü okula yollamayan kavatlarin terbiyesini size bırakıyorum.' Ötesine karismayacak.
“Bileği kuvvetli zalime hökümet diş geçiremiyor.”
Reklam
Ben (memur Hamdi bey) hökumet memuruyum. Bana da güvenmeyin. Birbirinize güvenin. ben böyle diyorum. Değirmen taşını döndüren sizsiniz...
Sayfa 124 - Literatür Yayınları 33. BasımKitabı okudu
“Ben De Lügat Bilmem Ama...”
. [Bekçi Ali Gede kendi kendine] “....... Evet, ben de lügat bilmem, bilsem bile sarf edemem; ama kafam çalışır. Hökümetin verdiği kararı kabul ederekten, evladımı gün doğmadan okula salarım. Derim: ‘Haydi kızım! Öğretmenine hörmet et! Derslerine gayret et!...’ Neme gereeek; benim görevim hökümeti desteklemek. Hökümet de beni destekler en gücü. İsterse desteklemesin. Ben kendime karışırım. Benim tabanım bir köylü. Oku mu diyor? Okurum. Yaz mı diyor? Yazarım. Benim kafam böyle çalışır. Eski hökümetlerde okul moda olsaydı, helbet biz de okuyup yazmayı bellerdik. Bir de o zaman görürdü Damalı (Köyü) bizi! Aaaah!...” .
Sayfa 3 - Literatür Yayınları, 9.BasımKitabı okudu
"Yahu Abbas Emmi, kör ölür payam gözlü olur, ne üzüm var bu yıl bağlarda!" deseler, şöyle bir bakıyor, bir dalıyor, "Masalımız bitmiştir!" deyip kesiyor. .... "Yahu Abbas Emmi, biz kazdık, biz diktik, hökümet bağ sahibi oldu gördün mü feleğin işini?" Küçük gözlerini kırpıp sakalını elliyor. "Onun masalı da bitecektir!" diyor.
Sayfa 344Kitabı okudu
449 öğeden 291 ile 300 arasındakiler gösteriliyor.