Mendese göre “ABD'de her şeyin bir manası var” Mendes şöyle devam ediyor:
“Scientology gibi tarikatlar bu yüzden var, bu yüzden TV'de gurular (!) her şeyi cevaplıyorlar. İnsanlar yönetilmek, yönlendirilmek istiyor.” Kavanoz Kafada tek bir soru, “Peki, ya siz, siz ne düşünüyorsunuz?” diyor yönetmen Mendes.
Village Voice'un sinema yazarı Jim Hoberman Hollywood'u şöyle değerlendiriyor:
“Hollywood, 11 Eylülden kendini sorumlu tuttu. Aksiyon filmlerini peş peşe üreten endüstri, dev yapımcıların teröristlere yol gösterici olduğu düşüncesiyle anlamsız bir suçluluk duygusuna kapıldı... Hollywood ani bir panikle yeniden Püritenliğe (Evanjelizm) döndü. Hollywood'un demokrat kesimi düşmanla (!) anlaşmayı yeğledi. Cumhuriyetçilerse dev şirketlerle ilişkiye geçip gerekli senaryoları gecikmeden yazmalarını istediler. ABD yeniden bir ahlaki yapılanmaya girişiyordu. Neo-con (yeni muhafazakârlar) ideolojilerini benimseyen Hollywood CIA ve Pentagon'la el ele çalışmaya başladı.”
Sayfa 240Kitabı okudu
Edebiyat Muhabbeti 7 : En çok Okunan 10 Kitap : Sinema
Sinema konumuz. Çok okunan kitaplar dizisini bu son iletiyle bitirelim , bütün türlere girmemiz gerekmiyor. Bu ileti ise kitaplardan ziyade sinemayla ilgili olacak. Önce kitapları sıralayalım ,
1- 
Benim Yolum
2- 
Mühürlenmiş Zaman
3- 
Gizli Yüz
4-
“Askeriyede, dini kültürde, psikiyatrik deneylerde ve medyada güncel olarak ilerleyen zihin kontrol programları ile tek insan türü yürüyen moronlar ve ahmaklar olacak... İşte “yeni insan” bu; bedeni ve zihni çalınmış, ruhu olduğunu düşündüğü hayvan dürtülerine indirgenmiş. Gerçeklik kavrayışı ön beyninde elektronik imajların dansıyla ateşlenmiş; efendilerinin inşa ettiği örümcek ağı, hiçbir durumda gerçeği algılayamayacağı biçimde tasarlanmış. Mutluluğu ona bir tüple ya da elektronik bir bağlantıyla ulaştırılır. Tanrısı elektronik bir perdenin arkasında gizlenir; perde kaldırıldığında CIA büyücüsünü, medya yönlendiricisini, sibernetik bilimciyi 'Dreamscape dokumacısını buluruz.”
Sayfa 237Kitabı okudu
CIA'in MKULTRA zihin kontrolü programında yer alan Tavistock Enstitüsü'nden Dr. William Sargent, kitabında şunları yazıyor:
“Korku, öfke ya da heyecan gibi duyguların, kasten ya da kasti olmayan biçimde uyandırılmasıyla beyin işlevleri yeterince zarar gördüğünde, kişilere çeşitli inançlar dayatılabilir. Bu neviden hadiselerin sebep olduğu sonuçlardan en yaygın olanları geçici muhakeme bozukluğu ve yüksek derecede etkiye açık olma durumudur. Bunun çeşitli grup tezahürleri bazen “sürü dürtüsü” başlığı altında tasnif edilir; endişenin arttığı ve dolayısıyla birey ve kitlenin etkiye açık hale geldiği savaş zamanlarında, ciddi salgınlarda ve benzeri tehlike dönemlerinde en görkemli halleriyle görünür”
Sayfa 236Kitabı okudu
Bir film, Kavanoz Kafa. Ünlü yönetmen Sam Mendes'in nispeten Hollywood klişelerinin dışında bir yapımı. Birinci Körfez Savaşı'nın anlamsızlığını vurguluyor.
Çizgi filmlerde tehlike var
Çizgi filmlerde çocuklara zararlı mesajların başında cinsel içerikli mesajlar, inançlara yönelik mesajlar, kişilik bozulmasına sebep olan mesajlar geldiği ifade edilerek özellikle cinsel muhtevalı mesajların çocuklarda erken buluğa ermelerine sebep oldugu iddia edilmektedir.
Sayfa 230Kitabı okudu
Amerikalılar bizim şuuraltımızı sömürgeleştirmiştir.
Sayfa 124Kitabı okudu
Hollywood filmlerinde mutlaka Amerikan bayrağına ve kiliseye yer vardır.
Sayfa 30
Charlie Hebdo İğrençliği
Fransa'nın sol görüşlü haftalık hiciv dergisi Charlie Hebdo 1969 yılından beri yayımlanıyor. Dergi en son 2011'in kasım ayında Tunus'ta İslamcı parti Ennahda'nın seçimleri kazanmasının ardından bir sayısını Hazreti Muhammed'in yayın yönetmenliğinde çıkardığını yazdı. Derginin kapağındaki Hazreti Muhammed tasviri, “Eğer gülmekten ölmezseniz, 100 kırbaç cezası” diyordu. Dergi ayrıca 2006 yılında da Danimarkada tartışma yaratan Hazreti Muhammed karikatürlerini basmış ve Müslümanlar tarafından dava edilmişti.“ Bu Fransız dergisi 19 Eylül 2012 tarihli sayısında Hazreti Muhammed'i çıplak tasvir eden karikatürler yayımladı. Derginin kapağında tekerlekli sandalyede oturan bir Müslümanı, bir Yahudi itiyor. Başlıkta “dokunulmazlar” yazıyor. Derginin karikatürlerinden birinde JeanLuc Godard'ın Nefret (1963) isimli filmine gönderme var. Bir karikatürde çıplak bir adam dört ayak üzerinde dururken arkada bir yıldız görülüyor. Karikatürün başlığı ise “bir yıldız doğuyor”
Sayfa 222Kitabı okudu