Evet,
ilmektir boynumdaki ama ben
kimsenin kölesi değilim!
Tarantula yazdılar diye göğsümdeki yaftaya
Tarantulaymış benim adım diyecek değilim.
tam düşecekken tutunduğum tuğlayı
kendime rabb bellemiyeceğim.
razı değilim beni tanımayan tarihe
beni sinesine sarmayan
tabiattan rıza dilenmeyeceğim.
Gittim su çektim en derin kuyudan
en hileli
Mazlum Turan
İsrail,Mitler ve Terör Kitabının incelenmesi
Hakikatler, karanlıkta olanlar için korkutucu ve tehlikelidir. İsrail ve Siyonizm üzerine yaptığı çalışmalarıyla dikkatleri üzerine çeken ve İsrail’in hedefi haline gelen Dünyaca ünlü Fransız düşünür ve yazar Roger Garaudy ‘İsrail mitler ve terör’ kitabında Siyonizme dair oldukça çarpıcı
İniyorum kulelerinden katil
iniyorum maktul minarelerden
taraçadan, bahçeden
ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden
ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte
değdikçe ayaklarım merdiven alçalıyor
açılıyor leşlerin, atmıkların cesurane
canlıların korka korka uzandıkları zemin
ağzımda kef
iki gözIerimde mil
iniyorum kulelerinden
Kalbime Döneceğim Ama Hangi Yolla?
Burada kalamazsın ve başa dönemezsin
gitmek zorundasın
kovalanan bir Yahudi gibi
ama Yahudiler gibi kendinle kalamıyorsun
her şey çok yetersiz senin için
her şey sana çok fazla
Gelin bunun üzerinde biraz kafa yoralım.
Her şeyden önce bizzat "Holokost" kelimesi dînî bir hava, dini bir renk taşımaktadır, çünkü bir veya birkaç kurbanı bir ilâh adına kurban etmekten ibaret olan dînî fedakârlığa holokost denir. Bu meselenin böyle özel bir kelimeyle hiçbir ilgisi yoktur, çünkü Hitler'in Yahudilere karşı işlediği cinayetin hiçbir dînî niteliği yoktur; bu bir siyasi mesele, hem de çok daha geniş bir bütün içinde yerini alan bir siyasî meseledir.
Bu durumda, holokosttan söz etmek, altmış milyon- dan fazla erkek ve kadının hayatına mal olmuş bir savaşta Hitler'in kurbanlarının o çok daha geniş bütününden Yahudileri bir kere daha ayrı tutmak, apayrı bir yere oturtmak olur. Özellikle sivil halklar açısından bakıldığında, Yahudi olmayan üç milyon Polonyalı ve savaşa katılma- yanlar arasında altı milyondan fazla Slav yok edilmiştir. Hitler'in faşizminden acı çekmiş ve o faşizmle savaşmış insanlar bütününden ayrı bir yere oturtulmak Yahudilerin bir ayrıcalığı mıdır? Acaba ölüm, niçin insanlığın-sadece bir tek bölümü için "kutsal" bir nitelik taşıyor?
Of Not Being A Jew
İniyorum kulelerinden katil
iniyorum maktul minarelerden
taraçadan, bahçeden
ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden
ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte
değdikçe ayaklarım merdiven alçalıyor
En tanınmış Holokost yazılarından biri Viktor Frankl tarafından yazılmıştır.
20. yüzyılın önde gelen psikiyatrlarından Viktor Frankl, otuzun üzerinde yabancı dile çevrilen ve bütün dünyada 12 milyondan fazla satan İnsanın Anlam Arayışı’nda, kurucusu olduğu logoterapinin ilkelerini, İkinci Dünya Savaşı sırasında bir toplama kampındaki deneyimleri eşliğinde anlatmaktadır.
Okurlar, Frankl’ın tasvir ettiği toplama kampının, dünyayı daha büyük bir hapishane olarak kavramamızı sağlayacak parlak bir metafora dönüştüğünü fark edecektir. Gasset, Heidegger ve Sartre’dan aşina olduğumuz düşünceler ışığında, varoluşun çetin koşullarında “anlam”ı keşfetmemize yardım edecek süreci anlatan Frankl, “İnsanı insan yapan nedir?” sorusuna da yanıt vermeye çalışıyor…