Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bence dar bir varsayım
Bana bu kısım doğru gelmemişti, hazır biri paylaşmışken alıntılayıp neden doğru bulmadığımı açıklayayım. İlk dinlere yani mitolojilere bakıldığında ahlaki kaygılardan ziyade doğayı açıklama isteği ön planda, daha sonraki dönemlerde dinler ahlak odaklı hale geliyor. Hristiyanlık, Budizm vb. dinleri buna göre değerlendirecek bilgim yok ama
Gönderi kullanım dışı
Tengri Biz Menen!
Öncelikle Tengri inancı Türklerin, henüz İslamı bırak, İslamın babası olan Yahudi inancı bile tam olarak oluşmamışken var olan bir inançtır. Antik Türkler, herşeyi kapsayan en yüksek boyuttaki Tengri'nin varlığına inanmaktalardı. Ancak bu Tengri, İslâmiyet'teki Allah'ın aksine insanların ve evrenin diğer varlıklarının yaşam
Reklam
Aydınlanma, Avrupa'da yaşanan, önemli ama son tahlilde o tarihe ve coğrafyaya has bir tecrübedir. Marx "Din kitlelerin afyonudur." dediğinde Hristiyanlık ve kilise dışında hangi dinî tecrübeden gerçek manada haberdardı? İslam'ı ne kadar biliyordu? Hinduizm'i, Budizm'i ne kadar biliyordu? İtaat ve teslimiyetin yanı sıra dinin devrimci ve dönüştürücü gücünü neden hiç görmedi ya da görmek istemedi? Voltaire, Katolik Kilisesi'ne ve Papalık otoritesine yoğun saldırılar yaparken ve bunu akıl, rasyonalizm, bilim ve aydınlanma adına yaparken "din" diye eleştirdiği şey evrensel manada din, inanç, ahlak ve metafizik miydi, yoksa spesifik olarak Avrupa tarihi içerisinde yaşanan dini bir tecrübe miydi?
Sercan Çelik

Sercan Çelik

@sercanpab
·
21 Ocak 01:03
Fizik varsa metafiziğe gerek yok, din varsa akla yer yok, bilim varsa inanca yer yok gibi iddialar, Aydınlanma'nın ardından ortaya çıkan seküler-rasyonalist- bilimci düalizmin ürettiği sahte diktomilerdir. Bu çiftleri bir tarafın lehine mutlaklaştırmanın amacı, Batı'nın kendine has dini ve metafizik geleneğini aşmaktı. Batı düşünce tarihi içerisinde Aydınlanma'nın neye isyan ettiğini, neyi reddettiğini ve zımnen neleri kabul ettiğini bilirsek bu tartışmaları daha doğru anlayacağız ve aynı hataları kendi tarihimizde yapmayacağız. Ama biz genellikle kolaycılık yapıp Avrupa'da yaşanan süreçlerin aynısının İslam dünyasında. Hint'te, Çin'de yahut Afrika'da yaşandığı ve yaşanması gerektiği varsayımıyla hareket ediyoruz. Bunu yaparak Avrupa merkezciliği evrenselleştiriyoruz. Batı düşüncesinin sorunlarını tüm dünyanın sorunu haline getiriyoruz. Batı dışı dünyanın temel felsefi yaklaşımlarını ve birikimini yok sayıyoruz.
-DECCAL-
_İnsan kendi karakterine bakarak Tanrı'yı yaratmıştır. Üstün gördüğü özellikleri Tanrı'da görmek hoşuna gider. İğrenç özelliklerini de Şeytan'a yüklemiştir. _Bir tanrıbilimcinin, dincinin doğru diye duyduğu, yanlış olmak zorundadır: bu bir doğruluk ölçütü neredeyse. Savaş açtığım bu tanrıbilimci içgüdüsüdür: her yerde buldum onun
Türk tarihi-5
Türkler; en eski dönemlerden günümüze değin " atalar kültü, Tengricilik, Şamanizm, Budizm, Maniheizm, Ani mizm, Totemizm, Hristiyanlık, İslamiyet gibi " dinleri ve inançları benimsemişlerdir, Günümüzde de gayrimüslim Türkler vardır. Türkler arasında Tengri ve İslam çokça benimsenmiş ve Türk kavminin çoğunluğu kullanmıştır.
Şark âlemi bir inanç dünyasıdır. Bugün dünya milletlerine hâkim olan inançlar şarkta zuhur etmiş, oradan bütün dünyaya yayılmıştır. Budizm, Brahmanizm, Hinduizm, Şintoizm ve Konfüçyüz dini, uzak doğuda zuhur etmiş ve hâlâ da oradaki insanların büyük bir kısmına hakim bulunmaktadır. Zerdüşt, Mani, Mazdek dinleri, Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâmiyet Ortadoğuda zuhur etmiştir. Bunlardan Filistin'de doğmuş olan Hıristiyanlık Avrupa ve Amerika'ya hâkimdir, İslâmiyet ise, Güneydoğu Asya'da, Orta Asya'da, yakın doğuda ve Afrika'da yasıyan cemiyet ve milletlerin büyük bir bölümüne hâkimdir. Başka bir ifade ile Hindistan'da doğmuş olan dinlerle Filistin ve Hicaz da zuhur etmiş olan dinler, tarihte olduğu gibi bugün de tüm dünya kavimlerine ve cemiyetlerine hâkimdir. Çeşitli şekillerde varlığını kabul ve tesirini devam ettiren Yahudilik de burada hatırlanmalıdır.
65 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.