Tahammül mülkünü yıkdın Hülâgû Han mısın kâfir, Aman dünyâyı yakdın âteş-i sûzan mısın kâfir..
Nedim
Nedim
Beni affetsinler: Her şeyi göremedim, her şeyi hatırlayamadım, her şeyi sezemedim...
Reklam
Doğu Asya'nın Ulu Han'ı, Orta Asya'nın koruyucusu: Kubilay Khan
1256 yılında Hülagü, genellikle yanlış biçimde '' Haşhaşınlar-Haşhaşiler Tarikatı'' olarak bilinen İsmaililerin güçlü kalesine birliklerini sürdü.
Sayfa 20 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Hülâgu Han'ın Bağdat'ı fethinden sonra Dicle'nin günlerce nehre atılan kitapların mürekkeplerinden ötürü siyah aktığı rivayet edilir.
Sayfa 744Kitabı okudu
İsmailîler ve Moğollar arasındaki ilişki;
"...Moğollar kalelerin etrafında mevzilenmişlerdi, Rükneddin'in ikamet ettiği Meymundîz kuşatmasının başında bizzat Hülâgü bulunuyordu. Bir yanda teslim olup Hülâgü ile en elverişli koşullarda uzlaşma yanlıları, bir yanda sonuna dek direnme yanlıları olmak üzere İsmailîler ikiye bölündü denilebilir. Rükneddin, şahsen birinci görüşten yanaydı... Hülâgü, Rükneddin'i ailesi ile beraber tüm maiyetini ve hazinesini kabul etmeye razı oldu. Hülâgü, Rükneddin'i pek güzel ağırlamış, öyle ki şahsi kaprislerine dahi göz yummuştu... Ayrıca Hülâgü, Rükneddin'in, "Uğruna krallığından vazgeçerim.'' dediği Moğol kızıyla evlenmesine de izin vermişti. Hülâgü'nün Rükneddin'den bir menfaati olduğu açıkça ortadadır. İsmailîlerin elinde hâlâ birkaç kale daha bulunuyordu ve bunlar ileride başına dert açabilirlerdi..."
Sayfa 150 - Kapı Yayınları, "İran'da Davet"Kitabı okudu
Kamplarda anlatılan fıkralardan:
. Köy kulübünün yöneticisi bekçisiyle beraber yoldaş Stalin'in heykelini almaya gitmiş. Almış ama, heykel ağır, büyük iki kişi tarafından tezkereyle taşınması gerek. Ancak kulüp müdürü kendisine bu işi yakıştıramamış, bekçiye, "Yavaş yavaş bildiğin gibi götür," demiş. Yaşlı bekçi bir türlü kolayını bulamamış: Koltuk altına sığmıyor, göbeği üzerinde tuttuğunda beli ağrıyor ve geriye kaykılması gerekiyordu. En sonunda çözümü bulmuş, belindekı kemeri çıkarmış, ilmiği Stalin'in boynundan geçirmiş ve Stalin sırtında, köyü baştan başa geçmiş. Durum açık, itiraz eden çıkmaz, bal gibi terrör. Madde 58-8, 10 yıl. Bir denizci, hatıra olarak İngilize 1 sterlin karşılığında çakmak satmış (borucuk içinde fitil ve çakmak taşı). Vatan otoritesinin küçük düşürülmesi, 58. madde, 10 yıl. Çoban, kızarak, söz dinlemeyen ineğe "Kolhoz orospusu" diye küfretmiş. Madde 58'den ceza. Elloçka Svirskaya adında bir kızcağız, amatör bir toplulukla, hafiften d o k u n a n bir koşma söylemiş. Ayaklanma sanki. 58. maddeden 10 yıla hüküm giymiş. S a ğ ı r ve d i l s i z marangoz, karşı devrimci propaganda yüzünden 10 yıla çarptırılıyor. Nasıl oldu, dersiniz? Anlatalım: Kulüpte tahta döşeme sererken, ceket ve şapkasını asacak yer arıyor. Oysa büyük salondan tüm mobilyayı çıkarmışlar, duvara çakılı bir çivi de yok. Çalıştığı sürece ceket ve kasketini o zaman Lenin'in heykeli üzerine asmış. Gören oldu, Madde 58. .
Sayfa 241Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 251 ile 260 arasındakiler gösteriliyor.