Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hume’un din konusundaki kuramı
Hume, deneyimlerden bağımsız olarak bilgi ve varlık adına bir şeyin ortaya konamayacağını , bu bağlamda nedensellik ilkesinin de Teoloji’de ve dinde geçerli olamayacağını, çünkü nedensellik ilkesinin zihinde, belli olayların birleşikliğinin sürekli deneyim edilmesiyle oluştuğunu, bir ilk neden olarak sözde Tanrı’nın ise deneyim kapsamının dışında olduğunun, Tanrı’nın var olduğunun ve her şeyin nedeni olduğunun söylenemeyeceğini, Tanrı’nın var olup olmadığının bilinemeyeceğini, bilginin matematiksel ve olgusal önermelerle sınırlı olduğunu, Tanrı’nın antropomorfik bir kurgu olduğunu, Tanrı’ya yönelik iman temelli bir inanç geliştirilebileceğini, ancak imanın da akla ve deneyime aykırı olduğunu, bilge bir insanın da akla ve deneyime uygun inançlar geliştirmesi gerektiğini söyler.
Her şeyin illa bir nedeni olmak zorunda mi
Hume işte söz konusu geçişi mümkün kılan ve bir şekilde apaçık olduğuna inanılan nedensellik ilkesini, “düşüncelerimiz de dahil olmak üzere, her şeyin bir nedeni olması gerektiğini” bildiren ilkeyi eleştirel incelemeye, felsefi sorgulamaya tabi tutan ilk kişidir. O bu incelemenin sonunda, nedenselliğin mantıksal bir zorunluluk olmayıp, insani bir alışkanlık olduğunu ortaya koyar.
Sayfa 1060Kitabı okudu
Reklam
Deney dışı bilgiye ilişkin şüphecilik
Aslına bakılırsa Kant, bir bakıma şüpheci sayılmaz hatta nedensellik ilkesinden şüphe eden Hume'a karşı Bu ilkenin geçerliliğini gösterme ve dolayısıyla bilimi yeniden sağlam temeller üzerine dayandırma amaç ve çabası bakımından şüpheciliğin tam karşısında yer alan bir filozoftur. Ancak öte yandan Her türlü insan deneyini aşan bilgilerin, özellikle metafizik diye adlandırılan ve geleneksel olarak Tanrı'nın varlığı, ruhun özgürlüğü ve ölümsüzlüğü gibi konularla ilgilenen felsefe veya bilgi dalının imkanını reddetmesi bakımından tam bir şüphecidir.
Deney dışı bilgiye ilişkin şüphecilik
Nedensellik ilkesi her olayın bir nedeni olduğunu, Evrendeki olayların birbirlerine birer neden ve eser olarak bağlı olduğunu düşünmemiz ve söylememizin temelinde olan ilkedir. Hume, bu ilkenin bize deney tarafından verilmiş olmadığını ortaya koyar...bundan çıkacak sonuç bütün bilimlerin ve hatta gündelik deneyimlerimizin temelinin pek sağlam olmadığıdır.
Kant
Kant Felsefesi'ni açıklamam rica edildi. Anladığım kadarıyla şu şekilde izah edebilirim. (Aynen paylaşıyorum) : Estağfurullah. Kendimi bu yetkinlikte görmüyorum. Fakat anladığım kadarıyla Kant'ın özellikle üstünde durduğu üç soru var: Neyi bilebiliriz? (Ontoloji) Nasıl bilebiliriz? (Epistemoloji) Ne yapmalıyız? (Etik) Bu sorulardan ilkine düalist
Geri112
126 öğeden 121 ile 126 arasındakiler gösteriliyor.