Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Felâsifenin evrensel felsefenin gelişiminde önemli bir aşamayı temsil etmediği, tüm işinin antik mirası Batıya aktarmaktan ibaret olduğu, felsefenin önemli hiçbir alanında veya sorununda özgün bir görüş ortaya atmadığı iddiasının doğru olmayan bir iddia olduğunu daha birçok özel örnekle de gösterebilirim. Örneğin Gazzâlî'nin ünlü nedensellik eleştirisini hepiniz biliyorsunuz. Gazzâlî hiç şüphesiz, Hume'unkinden tamamen farklı bir bağlamda farklı bir problematikle ilişkili olarak ve farklı kaygılarla, nedensellik kavramımızın herhangi bir a priori temele dayanmadığı gibi bize deneyle de verilmiş olmadığına, sadece psikolojik alışkanlık ve beklenti duygumuzdan kaynaklandığına işaret etmiştir. O şüphesiz, bu tespitinden bizim için, yani modern çağ insanı için daha önemli olacak olan felsefi meyvesini çıkarmamıştır. Yani ne o ne de ona cevap vermek üzere ortaya çıkan İbn Rüşd veya her ikisinin görüşlerini ciddi bir ilgiyle ele alan İbni Haldun bu eleştiriyi doğa yasaları ve bilimsel bilginin niteliğine ilişkin son derece yararlı olabilecek epistemolojik araştırmaların hareket noktası yapmışlardır.²⁰
Hume nedensel ilişkilerin zorunluğunu sorguladı. Tüm bilebileceğimiz, diyordu, belli düzenli ardışıklığın geçmişte olmuş olduğudur, ve bunların gelecekte de yinelecek olduklarını bekleriz. "Nedensellik" bundan daha ötesi değildir. Bir bilardo topunun devimine bir başkası ile çarpışmasının neden olduğu kanısı tüm önceki çarpmaların benzer devime götürdüğünün anımsanmasından daha çoğu değildir.
Sayfa 80 - İdeaKitabı okuyor
Reklam
Nedensellik Yasası
... Hume'a göre kanıtlanamaz olan şeyi insan aklının bir özelliği olarak ele almıştı Kant. Nedensellik yasası her zaman ve mutlak olarak geçerlidir, çünkü insan aklı olan biten her şeyi neden ile sonuç (etki) arasındaki ilişki olarak kavrar." –"Yine de bana nedensellik yasası doğada olan bir şey gibi geliyor, biz insanların içinde değil." –"Kant ise bizim içimizde olduğunu söylüyor. Kant dünyanın 'kendinde' bir şey olarak nasıl olduğunu tam anlamıyla bilemeyeceğimiz konusunda Hume'a katılır. Dünyanın ancak 'benim için' ve dolayısıyla bütün insanlar için nasıl olduğunu bilebiliriz. Kant'ın 'das Ding an sich' ile 'das Ding für mich' arasında yaptığı bu ayrım felsefeye en büyük katkısıdır." –"Almancamın pek iyi olmadığını söylemiş miydim?" –""Kendinde şeyi, yani şeylerin kendilerini hiçbir zaman kesin ve tam olarak bilemeyiz; şeylerin kendilerinin 'bizim için' nasıl 'göründüklerini' bilebiliriz ancak. Buna karşılık insan aklının şeyleri nasıl kavradığını hiçbir deneyim olmadan da söyleyebiliriz." –"Doğru mu bu?" –"Sabah evden çıkmadan önce o gün neler görüp yaşayacağını bilmezsin. Ama görüp yaşayacağın her şeyi zaman ve uzam içindeki olaylar olarak anlayacağını bilirsin. Ayrıca nedensellik yasasının geçerli olduğundan da eminsindir, çünkü onu bilincinin parçası olarak kendi içinde taşırsın."
Sayfa 372Kitabı okudu
Hume'da Nedensellik (Tasarım Argümanı) Eleştirisi
Çeşitli nedenlerin sonuçlarını görürüz ve bu sonuçların akla en yatkın açıklamalarını bulmaya çalışırız. Bir insan gözü, bir ağaç ve bir dağ görürüz ve hepsi tasarlanmış gibi gelebilir. Fakat onların muhtemel tasarımsıcısı hakkında ne söyleyebiliriz? Gözümüz sanki bir göz yapıcısı onun nasıl en iyi şekilde çalışacağını düşünüp tasarlamış gibi
Sayfa 162 - Hayali Saatçi | DAVİD HUMEKitabı okudu
“Hume'dan bu yana bilim felsefesinde yer alan iki büyük skandal nedensellik ve tümevarımdır. ”
TÜBİTAK Yayınları
Nedensellik yasası her zaman algıdan ve deneyimden öncedir (nedensellik yasası algının ve deneyimin koşuludur); dolayısıyla da nedensellik yasası, Hume'un var saydığı gibi algı ve deneyirn- den çıkmaz.
Sayfa 84 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tözü oluşturan nitelikler bilinmez ancak girift tasarımlar ile bağ kurulabilir
Kip tasarımı gibi töz tasarımı da imgelem tarafından birleştirilen ve hatırlamak veya sözünü etmek için bir isim verdiğimiz yalın tasarımlar toplamından başka bir şey değildir. Ancak bu tasarımlar arasındaki fark şuradan kaynaklanır: Bir tözü oluşturan özel nitelikler çoğunlukla bilinmeyen bir şey olarak adlandırılır; bunların bu bilinmeyen içinde doğuştan var oldukları veya -bu yapıntının işlemeyeceğini düşünürsek- en azından, bitişiklik ve nedensellik ilişkileriyle birbirlerine sıkı sıkıya ve ayrılmaz bir şekilde bağlandıkları varsayılır.
_Koşulları mizacına uygun hale getiren kişi mutlu, mizacını koşullara uygun hale getiren kişi ise mükemmeldir. _Felsefenin görevi, bu zamana kadar izlenen oyalayıcı ve usandırıcı yöntemleri terk etmek, sınırdaki bir kaleyi ya da köyü ele geçirmek yerine doğrudan başkente, yani “bilimlerin merkezine, bir zamanlar hepsinden üstün olan insan
( Bilim Aşkı Üzerine Düşünceler. ) _Bu kitap, evreni ve kendimizi keşfetmek üzerinedir. _BİLİM, bir bilgi bütünlüğünden çok bir düşünme biçimidir. Duyu organlarımızın yetersizligi algılarımızı çarpıtabilir. Bilim deneye dayanır, köhne sabit fikirlere istekte meydan okuyabilmeye, evreni gerçekte oldugu gibi görebilme şeffaflığına yaslar sırtını. Bu
_Bizler sırlarla dolu bir evrende bir rüyanın rüyasını görmekteyiz. Gerçekte bildiğimiz hiçbir şey yoktur. Bildiğimizi sandığımız şey sadece olaylardır. O olaylar ki, bilmediğimiz bir objeyle asla bilemeyeceğimiz bir süjenin birbirlerine olan ilgisinden doğmuştur. _Nasıl oluyor da kurguda kategorilerin duyuüstü kullanımına özgü nesnel gerçeklik
82 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.