Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
Kitabın ardında Fethi Naci nin kitap hakkında olumlu cümlelerinin arasında Esendal için " Telgraf yazar gibi yazıyor romanını." ibaresi var. Haklı da. Sade yormayan akıp giden bir üslubu var Esendal in okuduğum diğer kitapları için de bunu rahatlıkla soyleyebilirim. Kitap ne anlatıyor ne katıyor derseniz de , oda oda kiraya verilen bir apartman dairesinde tesadüf eseri buluşmuş farklı karakterde insanların bir zamani birlikte geçirmesinin ardından her birinin farklı akıbeti, yasayisi üzerine uzunca bir durum oykusu diyebilirim. Öyle uzun, derin,büyük aksiyonlar yok, hayatın kendi akışı içindeki kesitleri. Günlük sıradan hayatı öykü roman tadinda verebilmek de gerçek bir hüner.
Ayaşlı ile Kiracıları
Ayaşlı ile KiracılarıMemduh Şevket Esendal · Bilgi Yayınları · 20216bin okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Antik Çağ'ın İlk İmparatorluğu
Dicle'nin kıyısında kurulmuş, Antik Çağ'ın ilk imparatorluğu .Tarihteki ilk kütüphaneyi kurdular. İmparatorluğun halkının tamamı, bütün bölge halkları tarafından asimile edildi. Kökenlerinin bugün Suriye ve süryanilere dayandığı iddia ediliyor. Savaş ve yönetim ustası bir milletten yok olmaya sürüklendiler. "Antik Çağ'ın
Asurlular
AsurlularJosette Elayi · Kronik Kitap · 202313 okunma
Reklam
298 syf.
9/10 puan verdi
Ba-yil-dim Kitabi bulmak için çok ugrassam da degdi. Ilki de güzeldi ama emily ye biraz gicik olmustum. Ama bu kitapta daha mantikliydi. Cok surukleyiciydi simdi ucuncuyu almaya gidiyorum :)
Karmaşa
KarmaşaJeff Sampson · Epsilon Yayınları · 201761 okunma
167 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
"Bir fenomen zıddıyla giderilmez, aksine daha baskın 'aynısı' ile giderilir. Zıddı onu kaçınılmaz kılar." Kan dökme istemi döl dökme istemi ile eşdeğerdir... Mevcut sosyal etkenler ve koşullar tarihin olumsuz belirlenimlerinden pay alarak, arkaik güdülerin yeniden üretilip dolaşıma sokulmasıyla, insanın derinlerinde saklı
Sevgi ve Şiddetin Kaynağı
Sevgi ve Şiddetin KaynağıErich Fromm · Öteki Yayınevi · 20001,279 okunma
·
Puan vermedi
Türk Maarifi ( sayfa 40-47 arası)
Türk Maarif sistemine ne oldu? Kitapta diyor ki: “.. bu yeni maarif sistemi ruhçuluk idealine memleketimizde son vererek bu vatanı yakın gelecekte kör ve sağır makinenin vatanı yapmak azmindedir.” Ve kıymetli yazarımız Nureddin Topçu bu sözleri 1970 yılında söylemiş. O yakın gelecek gelmiş, teknolojik bir çağ başlamış, eğitim sistemi de dahil buna bağlanmış bir sistem içinde bu sözleri okumak ne acı. Peki yazarımızın kalemine göre neler oldu Türk Maarifinde: * Millet dili, milli tarih ve milletin ruhuyla bağlarını koparmış olan ve kültürün yerine TEKNİĞİ oturtan bir maarif sistemi * Millet ruhu ile bağları kopartılan bugünkü okul millete insan yetiştirmek için değil fabrikaya usta yetiştirmek için çalışıyor. * Ruhsuz, idealsiz, inançsız bir öğretim gençliğe karakter yerine hüner verecek ve insana elbette aşağı canlıların hizasına indirecektir. * Bugünkü mektep insanın ruhunu yüceltmek için değil makineye esir olarak midesinin saltanatını yaşatmak için açılmış kapıdır * Mektep artık gençliğe karakter mayası aşılamıyor * Düşünen ve seven insan yerine usta adam, çok kazanan adam yetiştiriyor. Günümüze kadar gelen süreci ne de güzel özetlemiş. Geldiğimiz dönemde ruhsuz öğrenci, anne- baba, eğitimci üçgeninde oluşuyor geleceğimiz. Çözümü de sunmuş taa 1970 yılında ve demiş ki: Bize bir İNSAN MEKTEBİ lazım: * Bir mektep ki bizi kendi ruhumuza kavuştursun * Her hareketimizin ahlaki değeri olduğunu tanıtsın * Hâyâyâ hayran gönüller * İnsanlığı seven temiz yürekler yetiştirsin * Her Ferdimizi milletimizin tarihi içinde aratsın * Vicdanlarımızı her an Allah(c.c)’ın huzurunda yaşamayı öğretsin.
Türkiye'nin Maarif Davası
Türkiye'nin Maarif DavasıNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20164,676 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
36 günde okudu
Öncelikle tabiki kitapla ilgili hem olumlu hem de olumsuz düşüncelerim var fakat ben kitabın aklımda güzel kalmasını istediğim için olumlulardan söz edeceğim. Olumsuz yönlerini kendi bakiş açıma göre olduğunu düşündüğümden bana kalmasını istiyorum. Onları da okuyacak olanların kendi fikirlerine birakiyorum. Kitapta geçen çoğu öğütleri büyüklerimizden veya çevremizden illaki duymuşuzdur fakat onlardan duymak veya sakin kafayla hiç konuşmadan kitaptan okumak arasında büyük fark var çünkü; Nasihat yalnız susana fayda verir. Nefes nefese konuşacaksan kimsenin sözünden tat alamazsin. Zira
Hasan el-Benna
Hasan el-Benna
nin bunu destekleyen çok güzel bir sözü vardır; "Kitaplar, insanları daha kolay ikna eder. Zira karşılıklı konuşmada nefis devreye girer ve kişiyi yanlışını savunmaya iter. Ama kitabı okuyan kişi bu gerginlikten uzak, dingin bir kafayla, tahlil ederek, anlamaya çalışarak konuyu okur. Toplumsal değişimin gerçekleşmesinde kitapların çok büyük bir payı vardır.." Bundandır ki bilip de uygulamaktan aciz olduğumuz öğütleri
Şeyh Sadi Şirazi
Şeyh Sadi Şirazi
den okumak belki de uygulamakta bize destekçi olacaktır. Yani uzun lafın kısası kitabın özü özeti: İnsana hüner, fazilet, din ve kemal gerek. Makam, mevki, para ise gelip geçicidir. Bu vesileyle kıtabi hediye eden arkadaşa da burdan teşekkürlerimi iletiyorum..
Bostan ve Gülistan
Bostan ve GülistanŞeyh Sadi Şirazi · Beyan Yayıncılık · 20231,675 okunma
Reklam
131 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı ve bir günümü almadı diyebilirim. Öyle güzel benzetmeler yapmış, öyle güzel laf sokmuş ki insan kendini sorguluyor. Hissi olarak da dokunan bir çok yeri vardı içime. Mesela, idam anı için "acısız, bir anlık" diyorlar ve idam mahkumu içinden geçiriyor ki; "Nerden biliyorsunuz hiç yaşamadınız ki? Ölüler mi dirilip acısız güzel mekanizma yapmışsınız deyip ödül verdi?" Biz de bunu günlük hayatta çok yapıyoruz. Hiç tatmadığımız acıları öyle küçümsüyor öyle acısız bir hale indirgiyoruz ki sanki çok defa tatmışız gibi... Bir insanın hem iç dünyasını hem de bir toplumun davranışlarını incelemek mümkün kitapta. Mahkum öyle farklı bir pencereden bakıyordu ki hayata, ölmek üzereydi çünkü, “Çok iyi adamdır cellatlar” dediğinde acı bir tebessüm oturdu yüzüme. Kitap maddede hafif manada oldukça ağırdı. 77 sayfa okuyup 777 sayfa anlamak gibi. Sanırım kitabın yorumu kitaptan çok daha uzun sürerdi. Az kelamla çok şey anlatabilmek de ayrı hüner ya zaten @kefelisanat sayfasından tiyatrosunun oynandığı illeri takip edebilirsiniz. Tiyatrosu da kitabı kadar şahane
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023121,2bin okunma
306 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Sevgili Peşkov Horoşeye'nin yalanlarını yakalamasından hoşlanması beni şaşırttı ve dilimde söylenmeyi bekleyen sayısız yalan cümlenin vakti gelince anlaşılacağını bilmek hüzün verdi içime. Muhakkak ki Peşkov gibi çocuk olsaydım yalan söylemek de yakalanmak da hoşuma giderdi çünkü söylenip söylenmemesi hiçbir şeyi değiştirmeyecek yalanların
Çocukluğum
ÇocukluğumMaksim Gorki · İlya Yayınları · 201315,8bin okunma
172 syf.
·
Puan vermedi
-Eğer ağlamakla ahlak düzeltmek mümkün olaydı dünyada çocuklardan uslu akıllı kimse bulunmazdı... -Gönül aşk sarayını yıkılmış görmektense bazı hakikatleri çiğnemekten çekinmez... -Ağızla söylenen yalan ahlaksızlık sayılırken kalemle yazılanı hüner sayılmak, kitap şeklinde para ile satılmak, ileri medeniyetin yazarlara bağışladığı garip bir ayrıcalıktır... -Bir fenalığı cahilce işlemek ile bilerek ve isteyerek yapmak arasında büyük fark vardır... -Aklı pazara çıkarmışlar da herkes yine kendi aklını beğenip almış... -İçimizde en talihsiz olanlar bir erkeğe cidden gönül vermek felaketine uğrayanlardır. Bir erkeğe âşık olmak bizim gibi kadınların yıkımına yol açar... -Bir erkeği sevmek, bizim gibi kadınların harap olmasının sebebidir. İçten seven çok kere hakarete uğrar, hıyanetle karşılık görür... . . . #mürebbiye #hüseyinrahmigürpınar
Mürebbiye
MürebbiyeHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20187,5bin okunma
90 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikli kitap baştan sona akıcı kolay okunabilir bir kitap ve kitap sizi sıkmıyor ama içinizi sıkıyor diyebilirim :) çünkü sürekli ölümden bahsediyor ve bir idam mahkumunun öleceği zamanı beklerken düşüncelerini yazmasından ibaret bu sebeple sanki siz o ölüm anını bekliyor muşsunuz gibi hissediyorsunuz ve bu sebeple kitabı bitirmek istemedim çünkü hani ölüm anı gelsin hiç istemedim ama ne yaparsak yapalım bu ölüm insana bir anda geliyor ve buna ne kadar hazırım diye beni sürekli düşündüren bir kitap oldu benim için. Kendimi o kadar dünyaya bağlı o kadar ölmeyi unutmuş biri olarak gördüm ki ölüm düşüncesi beni o derece sarstı. Önümüzde bir ölüm var bu kesin bir şekilde gelecek ve siz ne zaman öleceğinizi bildiğiniz bir gün için hazırlık yapıyorsunuz ve kendinizi nasıl kontrol edeceksiniz nasıl buna hem gönülden hem fiziki olumlu bir karşılık vereceksiniz insan nasıl bir hale gelmeli ki o ölüm anı geldiği an sanki ölüm ondan hiçbir şey alamayacak durumda olsun. O huzuru nasıl sağlamalı gerçekten zor iş. İşte yaşama nedenimiz. Ölüm anını beklemek, ölüm anını beklerken hangi duyguya sarılacaksın, kimden yardım isteyeceksin, kim seni o halden kurtarabilir, o hayatın bitmiş olan zamanını kim geri verebilir, neye sarılmalı işte bu düşüncelerle insan o hayatta neyin önemli neyin önemsiz olduğunu tekrardan hissetmesi öğrenmesi ve buna bütün kalbiyle inanıp bu şekilde yaşaması gerekiyor ve insan için Allah’tan başka her şey boş ve önemsiz geliyor. Necip fazılın dediği gibi “Azrail’e hoşgeldin diyebilmekte hüner”.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023121,2bin okunma
284 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.