Doğruyu söylemek gerekirse kitaba başlamadan öyle bir ön yargı vardı ki eski yazarların dilini, anlatımını beğenmem diye düşündüm. Neyse ki zorlanmadan okuyabildim. Çok eğlenerek, merak ederek ve severek okudum. Yazarın eğlenceli bir anlatımı var. Kısa cümleler, çok detaylı olmayan tasvirler ile keyifli bir hava yakalamış. Ara sıra konuyla ilgili bilgi vermesi bazen sıkıyor, bazende romanın sürükleyiciliğini bozuyor olsa da yine de okunması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum.
MürebbiyeHüseyin Rahmi Gürpınar · Olympia Yayınları · 20207,5bin okunma
1925 te yazılmış ve şuan yazılmak istese hiç bir edebiyatçı böyle yazamaz. Dili, anlatımı muhteşem. Nasıl bu kadar geç kalmışım okumakta diyorsunuz eğer yazarla tanışmadıysanız..
Ben Deli miyim?Hüseyin Rahmi Gürpınar · Koç Üniversitesi Yayınları · 2018586 okunma
Edebiyatımızın komik, neşeli ve güldürdüğü kadar da ders verdiği, bir sokukta okunacak muhteşem eseri "Efsuncu Baba". Israrla tavsiye ediyorum.
Kısa olması, dili, neşeli anlatımı,sıradışı hikayesi ile okumayı kolaylaştırıyor. 4 saat gibi kısa bir sürede gülerek eğnerek okuduğum bu muhteşem eseri tekrar Tavsiye Ediyorum.
Efsuncu BabaHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20187,4bin okunma
Hadi 1910 senesine gidelim. Tüm dünyada ortalığı kasıp kavuran bir haberin, İstanbul’da bir mahalledeki insanların yaşadıklarını yarı şaka yarı ciddi anlatmaya çalışan bir yazarın bakış açısıyla, dönemin insanlarına, yaşayış şekillerine, dünya görüşlerine tanıklık edelim.
İngiliz gökbilimci olan Edmund Halley, ölmeden önce dünya da zaman zaman
Merhaba kitap ailemm nasılsınız? Nasıl gidiyor okumalarınız? Ben ne yazık ki kitap okuyamıyorum. Çünkü (belki biliyorsunuzdur) sınavlar olacak. Sınavlarıma ağırlık verdiğim için hiç okuyamıyorum ama burayı unutmadım tabii. Önceden okuduğum kitapların yorumunu sizlerle paylaşacağım. Sınavlarım bitince tekrar düzenli okumama başlarım . Neyse dertlerim ile kafanızı şişirmeyim. Gelelim kitabımıza
"
#kuyrukluyıldızaltındabirizdivaç #yorumum
Ben Türk edebiyatı okumayı çok severim. Okurken zevk aldığım bir türdür. Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın okuduğum ikinci eseri. Daha önce 'Efsuncu baba " kitabını okumuştum ve gerçekten çok sevmiştim. Bu kitabını da çok sevdim. Yazarı okurken dikkatimi çeken şeylerden biride hurafe, batıl inançları kitapta bolca görüyorsunuz. Yazarın kalemi gerçekten çok akıcı. Şöyle akıcı evet ağır bir anlatımı var ancak kitabın konusu sizi içene çektiği için fark bile etmiyorsunuz. Kitabı Favori kitaplarım arasına girdi diyebilirim. Okumadıysanız kesinlikle okuyun. Hiç pişman olmazsınız.
#kuyrukluyıldızaltındabirizdivaç #konusu
Bu kitapta dedikoduların yapıldığı, hurafe inançların bol olduğu bir zamanda ( hala var ama neyse) Dünya'ya bir yıldız çarpacak olsa ne olur? Kadınlar arası hemen söylentiler başlar. Camdan cama, balkondan balkona...
Kadınlardan hiç haz etmeyen, onlara gıcık giden İrfan bu kadınları toplayıp yıldız hakkında bilgi vermeye başladı. Tabii Allah'ın sopası yok. İrfan bey daha hiç görmediği bir kadına aşık oldu. Ne olursa olsunda sevmeye devam etti. Böylece kuyrukluyıldız altında bir izdivaç oldu
Tanzimat dönemindeki zenginler batılı tarzda çocuk yetiştirmek için özellikle Fransız uyruklu bakıcılar tutup, çocuklar Fransızca, piyano ve dans öğretmek moda gibi bir şeydi. Bu yabancı asıllı özel öğretmenlere mürebbiye veya dadı deniyordu.
Mürebbiye ilk kez Osmanlıca olarak 1899 yılında devrin popüler gazetelerinden birisi olan İkdam
Çok eğlenceli bir kitap. Anlatımı çok akıcı. İçerisi cin, peri, ecinni dolu. Ve tabi cinlerin şahı gulyabaniyi de unutmamak gerek. Çok keyif alarak okudum. Herkese tavsiye ederim.
GulyabaniHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,8bin okunma
Kitap mahalle kadınlarının konuşmalarıyla başlıyor, konuşmanın konusu ise Halley kuyrukluyıldızının dünyaya çarpıp yok etmesi. Peki kadınlara bu konuyu haber veren kim? Başkahramanımız İrfan. Kendisi kadınlardan yüz bulamadığından içlerinde onları sevmediğini belirten makaleler yazan, ülkenin bilime karşı vurdumduymazlığına ve cahilliğine sinirlenen, eğitimli bir kişi. Hüseyin Rahmi'den beklenildiği üzere roman tamamen zıtlıklar üzerine kurulu ama beni en etkileyen şey kadınların sorunlarını ve konuşmalarını bu kadar iyi gözlemleyip aktarabilmiş olmasıdır. Tanzimat romanından beklemeyeceğim detaylar vardı içerisinde. Kuyrukluyıldızla başlayan ve sonunda bir yalandan hakikatin doğduğu bu roman diyaloglar ve önyargı kalıpları konusunda zamanının ötesindedir. Feriha ve İrfan arasında geçen mektuplaşmalarda İrfan'ın bir türlü Feriha'nın ondan öğrenmek istediklerini vermemiş olması ve ilk okuduğu mektupta ona aşık olması galiba bana tek saçma gelen kısımdı. Ama sırf içindeki zıtlaşmalar, kültür yansıması ve farklılarımızın derinlemesine anlatımı için bile okunması gereken bir kitap
Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın en sevdiğim kitabı bu oldu. Bu yazarı okuduğum ağır bir kitaptan sonra kendimi dinlendirmek için okumaya başladım. Ama bir süre sonra bağımlısı oldum sanırım. Kolay anlaşılır akıcı bir anlatımı var her kitabının ama bu kitabı en zevkle okuduğum zaman zaman güldürüp zaman zaman ise düşündürdü. Hiç spoi vermeden yorumu bitiriyorum keyifli okumalar.
