"İki ayrı çiçek olalım, birleşince buket olalım."
Bilinçaltı kodlarımıza öylesine yerleşmiş ki, kimi sevsek ortadan ikiye bölüyoruz. Çünkü onun diğer yarısı olduğumuza ölesiye inanıyoruz. İki ayrı insanın, ortadan bölünerek bir elmaya parça olması mümkün değil... Hem bu yüzden ayrılıkların acısı da dayanılmaz boyutlar alıyor. Çünkü bilinçaltı diğer yarısını kaybettiği inancıyla yaşadığı hayal kırıklığını ikiye, üçe katlayarak ıstırap deneyimini büyültüyor. "Biz bir elmanın iki yarısıyız." inancıyla ilişkiye sarılan kişiler, ayrılıklarda hüsrandan ziyade eksilme duygusu yaşıyorlar. Doğal olarak ilişki içinde de kaçınılmaz şekilde şiddetli bir kaybetme korkusuna maruz kalıyorlar. Kaybetme korkusu, hem hayatı hem ilişkileri yıpratan sahte duygulardan biridir. Sen başlı başına bir değersin. Hayatına eş, partner ya da sevgili olarak seçtiğin kişi de en az senin kadar özgür bir değer. Başlı başına bir güç... İki özgür gücün birlikteliğinin daha güçlü, daha verimli, üretken ve keyifli olacağını hatırla. İki yarımı tam etme düşüncesinin sığlığından kurtar kendini. İlişkiler eksik tarafımıza yerleştireceğimiz protezler değil... Bütünlüğümüzü taçlandıracağımız sevgi dolu paylaşımlar, ortaklıklardır. Yaslanmak için değil, güç ve sevgi birliği yapmak için ilişkilere ihtiyaç duyarız. Bilinçaltında kaybetme korkusunun açığa çıkmasını istemiyorsan "Biz bir elmanın iki yarısıyız, sen benim diğer yarımsın." düşüncelerinden kurtulup, tek başımıza da tam ve bütün olduğumuzu hatırlamalıyız.
Kafası karışık fikirlerle dolu olarak Hegel 15. yüzyıldan beri Württemberg'in neredeyse bütün ileri gelenlerinin eğitim gördüğü bir öğrenim yeri olan Tübingen'deki üniversitede teoloji okumak için -güç­lerine güveni tam ama kuşkusuz geleceğiyle ilgili olarak bir parça da kaygıyla-yola çıktı. Kafasında bir parça Lessing'inkine benzeyen bir
Reklam
İnsanın yaşı ilerledikçe, aşka ve insanlığa dair hayal kırıklıkları ve hüsranları da birikiyor.
Sayfa 145Kitabı okudu
SOLCU FOYASI Solcuların bir kısmı ve iyi niyetlileri büyük bir hayal içinde avunarak, hayal içinde kaybolan her insan gibi acı gerçekleri göremez oluyor. Tarihin şu devresinde yahut Batının falan ülkesinde “şöyle olmuştu” diyerek bizde de aynı şeyin tekrarlanacağına inanıyor. Aydın kişi olmak, hatta bilgin veya profesör olmak aldanmaya ve
SOLCU FOYASI Solcuların bir kısmı ve iyi niyetlileri büyük bir hayal içinde avunarak, hayal içinde kaybolan her insan gibi acı gerçekleri göremez oluyor. Tarihin şu devresinde yahut Batının falan ülkesinde “şöyle olmuştu” diyerek bizde de aynı şeyin tekrarlanacağına inanıyor. Aydın kişi olmak, hatta bilgin veya profesör olmak aldanmaya ve
hayat süreğen bir dizi hayal kırıklığı ve hüsrandan ibarettir.
Sayfa 52 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
55 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.