Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Benim kanaatim odur ki, Kur’an’daki mesajlarda ahlaki esaslar, ilkeler değil inançlar daha ön plan-dadır. Mekke’nin sınırlı bir süreci hariç tutulursa Kur’an’da daima ön planda olan üç mesaj vardır: Tevhid, nübüvvet ve ahiret. Bunların dışındaki her mesaj pratik amaçlara kurban edilecek tarzda oynak bir zeminde verilmiştir. Kölelik ve kadın-erkek eşitsizliği gibi basit iki örnek bu konuyu örneklendirmek için yeterlidir. Köleliğin nesi ahlakidir, nesi ilkeseldir? Kadını ikinci sınıf bir cins gibi gören bir kitaptan hangi evrensel ilkeyi çıkartabilirsiniz. Çıkartabilecekleriniz ise insanlar tarafından zaten bilinen veya farklı yerlerden de çıkartılabilecek ilkelerdir. Bir din olması ve kendine has inanç sistemi dışında İslam’ı dikkate almayı gerektiren hangi özelliği vardır? Çıkartılabilecek tüm ilkeler temel inanç mesajlarının tamamlayıcısı yapılmıstır. İnançlar ilkeler için değildir. İlkeler inanca destek olduğu sürece değerlidir. Temeli hurafe ve hayal olan inançları esas alan bir dinden evrensel ilkeler filan çıkmaz."
Sayfa 171 - e-bookKitabı okuyor
Dikkat etmemiz gereken bir noktada tercihin, hüsrandan kaçınmakla onu dönüştürmek arasında olmasıdır. Düşünme dönüştürmenin yoluysa, düşünme kapasitesine saldırı bir tür kaçınmadır; hayal gücünün başarısızlıkları hüsrana katlanmaya karşı bir isteksizlik anlamına gelir. Asıl felaket hüsrandan kaçınmaktır. Hüsrandan kaçınmak, fikir ve düşünce yardımıyla deneyimden bir şeyler öğrenmenin yerine alimi mutlaklık varsayımını koyar.
Reklam
Hayal gücü umutların üzerinden tekrar tekrar geçtikçe hüsranları da inanılmaz derecede biler...
Sayfa 239 - Marcel ProustKitabı okudu
Bakara 25
﴾25﴿ İman eden ve iyi işler yapanlara, kendileri için zemininden ırmaklar akan cennetler bulunduğu müjdesini ver. Onlara cennetteki meyvelerden biri rızık olarak her sunulduğunda, “Bu daha önce de bize rızık olarak verilendir” derler. O kendilerine, benzer şekilde verilmiştir. Ayrıca orada kendileri için tertemiz eşler de vardır ve orada onlar
Sayfa 90 - DiyanetKitabı okuyor
Hadislerin gerçek amacı
Din düşmanları, dinimizi yaşanmaz bir şekle sokmak, saçma göstermek ve yıpratmak için birçok hadis uydurmuşlardır. Daha sonra kendileri ve kendilerinden sonra gelen birçok dinsiz de dini yıkma uğraşlarında bu hadisleri kullanmışlardır. İslam’a olan inançsızlıklarını, kin ve nefretlerini içlerinde gizleyerek, samimi dindar görüntüsünde halkın
Hayy Bin Yakzan
Bilinen kısa ismi ile İbn Tufeyl (ö. 1185), bir İslam devleti olarak Ortaçağ’da, Güney İspanya’da kurulmuş olan Endülüs’te yaşamış, pek çok bilim alanında uzmanlaşmış bir Arap Müslümandı. Ünlü kitabının ve kahramanının ismi Hayy bin Yakzan idi. Hayy'in kısaca özetleyeceğimiz öyküsü "yeryüzünün en ılıman ve mükemmel havasına sahip,"
Reklam
Dini veya siyasi yobazlık daima, yalnızlık karşısındaki hüsrandan ve amaçsız bir dünyanın anlamsızlığı karşısındaki hayal kırıklığından doğar.
Tmaş YayınlarıKitabı okudu
_İnsan, Meleklerin Cevherindendir. _Nurlu bir cevher, melek gibi marifet-i ilahi ile süslü olunca, elbette meleklerin arkadaşı olur. _İnsanlar görünüşte insana benzeseler de hakikatte halleri başkadır. Kıyamet gününde manalar görünecektir. _İnsanın içindeki ahlakın tamamı 4 kısımdır. Hayvan, canavar, şeytan ve melek ahlakları. _Allah’tan başka
“Birey kendi sınırları içinde hüsrana alimi mutlaklıkla, alimi mutlaklık yanılsamasıyla çare bulur (bir yerlerde hüsrandan muaf bir figür olmalıdır ve bu figür de Tanrı'dır; hüsran duyması gerekmeyen biri olduğunu hayal etme ihtiyacı duyarız).”
Hem bu yüzden ayrılıkların acısı da dayanılmaz boyutlar alıyor. Çünkü bilinçaltı diğer yarısını kaybettiği inancıyla yaşadığı hayal kırıklığını ikiye, üçe katlayarak ıstırap deneyimini büyütüyor. “Biz bir elmanın iki yarısıyız” inancıyla ilişkiye sarılan kişiler, ayrılıklarda hüsrandan ziyade eksilme duygusu yaşıyorlar. Doğal olarak ilişki içinde de kaçınılma şekilde şiddetli bir kaybetme korkusuna maruz kalıyorlar.
Reklam
Ruh, maddi nesnelerle fazlaca ilişki kurmaktan dolayı kabalaşırsa ve hazzı yanlışlıkla bedende konumlandırırsa, hüsrandan başka bir şey elde edemez; beden, güzelliğin sunduğu vaadi yerine getiremez. Ama eğer ki ruh, güzelliğin zihinde uyandırdığı o hayal ve çağrışımların ima ettiği şeyi kabul ederek bedenin ötesine geçer ve karakterin emarelerine hayranlık duymaya başlarsa ve aşıklar birbirlerinin sözlerini ve davranışlarını temaşa ederlerse, o zaman Güzelliğin gerçek sarayına buyur edilirler ve o güzelliğe duydukları sevgi günden güne alevlenir.
Sayfa 153Kitabı okudu
Dini veya siyasi yobazlık daima, yalnızlık karşısındaki hüsrandan ve amaçsız bir dünyanın anlamsızlığı karşısındaki hayal kırıklığından doğar.
Molla Feyzullah bir gün, Meryem’e Kuran’daki kelimelerin anlamını kavrayamadığını itiraf etti. Ama yine de, Arapça sözcüklerin makamı, o büyüleyici tınıları, dilde yuvarlanış biçimleri hoşuna gidiyordu. Onu rahatlattıklarını, yüreğini hafiflettiklerini söyledi. “Seni de rahatlatacaklar, Meryem co. İhtiyacın olduğunda onları çağırırsın; seni hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmazlar. Tanrı’nın sözleri seni asla yarı yolda bırakmaz, kızım.”
Molla Feyzullah bir gün, Meryem’e Kuran’daki kelimelerin anlamını kavrayamadığını itiraf etti. Ama yine de, Arapça sözcüklerin makamı, o büyüleyici tınıları, dilde yuvarlanış biçimleri hoşuna gidiyordu. Onu rahatlattıklarını, yüreğini hafiflettiklerini söyledi. “Seni de rahatlatacaklar, Meryem co. İhtiyacın olduğunda onları çağırırsın; seni hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmazlar. Tanrı’nın sözleri seni asla yarı yolda bırakmaz, kızım.”
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.