Kurduğunu yıkmaktır edebiyat, hakikati parçalamak, her parçadan ayrı ayrı bakmak, mıhlanmamak bir köşeye ya da bir kimliğe, değişebilmek, dönüşebilmek, HİÇ olabilmek, ÇOK ve ÇOĞUL olabilmek, başkası olabilmektir. Bu bir yanılsamalar dehlizi. Doğrudur, inansam da batıl inançlara, benzeşse de huylarımız kimi zaman şu ya da bu roman karakterinkiyle, son tahlilde gördüğün suret ben değilim ey okur. Suret tekildir, kitap ise çoğul. Suret sabittir, kitap ise değişken. Suret ses vermez sesine, kitap ise söyleşir seninle. Aslolan kitaptır, metnin kendisidir, yazarın da okurun da esas muhatabı anlatılan hikayedir, gerisi beyhude...
“Düşüncelerimiz hareketlerimizi, hareketlerimiz alışkanlıklarımızı, alışkanlıklarımız huylarımızı, huylarımız da karakterimizi meydana getirir ve karakterimiz de kaderimizi etkiler.”
Nüvit Osmay
"Huylarımız , ağzımızdaki dişlere benzer ." Tanrının bahşettiği nimetleri öğütür, bedenlere gıda olmalarını sağlar . Ancak huylar bir kez bozulunca çürümüş dişler gibi cana eziyet eder.
Kişi -evladının varlığına hastalık karar . Tıpkı gıpta etmenin zindelik vermesi ama hasetliğin güçsüz düşürmesi gibidir bu. Sabretmek direncini artırır , miskinlikse bitirir bedenini . Açıksözlü olursan güven uyandırırsan patavatsızsan kimse istemez seni . Üstelik çürüyen dişler , bir zaman sonra yanındakileri de bozar . Onları iyileştiremiyorsan çektirmek gerekir.
Huylarimiz, ağzımizdaki dişlere benzer diyordu Öktem. Tanri'nin bahşettiği nimetleri öğütür, bedenlere gıda olmalarini sağlar. Ancak huylar bir kez bozulunca çürümüş dişler gibi cana eziyet eder. Kişi-evladinin varligina hastalik karar. Tipki gipta etmenin zindelik vermesi ama hasetligin güçsüz düşürmesi gibidir bu. Sabretmek direncini artirir, miskinlikse bitirir bedenini. Açıksözlü olursan güven uyandirirsin, patavatsizsan kimse istemez seni. Üstelik çürüyen disler, bir zaman sonra yanindakileride bozar. Onlari iyilestiremiyorsan cektirmen gerekir. Birak ki o çürük dişini, bu isi bilen biri ceksin. Acilarina da yanma sakin. Şukret çürüklerini cekene. Bil ki bunu yapan senin iyiliğin icin, seni cokca sevdigi icin acilarini gormezden geliyor. Yoksa kör degildir disini ceken. Sizi nedir, aci ne? O da bilir; en az senin bilip de tattigin kadar...
Kafka nin yazdığı ve kahramanı böceğe dönüştüren bir kitap burda anlamamı, gereken aslında böcek Bizim huylarimiz oluyor ve bu huylarimiz ailemizin bizim huylarimiza bakis şekli mesela kitapta odayı temizlerken annesi eski eşyaların bazılarını birakalim eski insan haline donerse(eski huylarina kisilige yani) yabancılık cekmesin diyor.Fakat zaman ilerledikce kız kardesi artik olmaz burada kalamaz diyor gitsin buradan bu artık diyor(kisiliginin huyunun degisecegi ümitleri kalmadiklarinda yani) baska yazardim ama kitabi okuyup okumadiginizi bilmiyorum spoiler olmasin ama okuyun derim.
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224bin okunma
Kalemi her elime aldığımda sen dökülüyorsa satırlara
Her dinlediğim şarkıda sesin karışıyorsa notalara
Değişiyorsa huylarımız, birbirimize benzetiyorsa bizi zaman
Ne yapacağız biz seninle böyle huzur dolu her an
Sen, sesin, ruhun, nefesin...
Bağlıyor beni sana, günden güne eriyor çelik kafeslerim
Bir fırtınada alabora olan geminin yaralı neferiyim
Aslında deli dolu, çocuk ruhlu biriyim
Ama bir anda büyüyen o yaralı kalp de benim
Şimdi gel desen, bir olalım bu sonsuz denizde
Sevinçlerimiz kenetlensin seninle
Belki son bulur ikimizin de acıları bu dehlizde
Her bekleyişim daha anlamlı gelir belki
Ama ben beklemekten de sıkılmıyorum ki seni
Değil misin ki sen
Beklemediğim sürprizlerle beni eden deli
Değil mi ki
Zaman seninle değerli, özgür bir kuş misali
Gel de hadi
Hazır eritmişken çelik kafeslerimi
Kat huzurunu gönlüme bir aşk misali
Ağlamaktan yorulan bir bebeği sustur şimdi
Sussun ki konuşmayı öğrensin tekrar dili
Sussun ki dinsin gözyaşları, gülsün gözleri
Bulsun seni, sesini, ruhunu, nefesini.
Düşüncelerimiz hareketlerimizi, hareketlerimiz alışkanlıklarımızı, alışkanlıklarımız huylarımızı, huylarımız da karekterimizi meydana getirir ve karekterimiz de mukkaderatımızı etkiler.