Bedensel yaşamın sona erişi, her şeyin uzayıp gittiği her bahtsızın özlemini çektiği bir huzur haline geçiş değil midir?
İnsan, gereksiz sorumluluklar üstlenerek ve hâliyle yersiz korkular altına girerek manevi ve psikolojik hastalıklara tutulmuştur. Hakiki vazifesi olan kulluğu bir kenara bırakıp narin kalbiyle, şahsi kuvvetiyle kaldırması mümkün olmayan ağır rububiyet işlerinin altına girmiştir. Böylece yaşamın kontrolü kendisinde olmadığından rahat edemez, ileriye dönük her şeyi altına alamadığı için de huzur bulamaz vaziyete gelmiştir. Oysa insanın geleceğini sağlama almak, kaygılarını gidermek, ona ait her şeyi kontrol altında tutmak, yalnızca Allah'ın yapabileceği bir iştir.
Sayfa 101Kitabı okudu
Kendi adıma “mecburiyet” diye gördüklerimizin bize hakikatimiz, sonsuz huzur ve mutluluğu veren araçlar olduğunu fark ettikçe, neden Kâbe’yi ilk gördüğümüzde hemen hepimizin ağladığını daha iyi anlıyorum.
Suçluluk duygusu…
HİDAYET
3 kitabın özeti
1. Harekete geçmek (İFA-1): Tüm inançlar, insanları "bir şeyler yapmaya" teşvik eder; bunu emreder. Hemen her di nin fiziksel ritüelleri mevcuttur. Bu ritüeller, muhtelifbeden hareketleri üzerinden insanlara "boş boş oturmanın" zarar larını hatırlatır gibidirler.
2. Az yemek (İFA-2): Yeryüzünde "oruç" ibadetinin
Eşlerin birbirine karşı görevleri nelerdir?
1) Din ve ahlâk ölçülerine göre yaşamalan için birbirlerine yardımcı olmalılar,
2) Birbirlerinin kazançlarını tutumlu kullanmalı, israf etmemeliler,
3) Çocukların eğitim ve öğretimiyle birlikte ilgilenmeliler,
4) Birbirlerine karşı saygı ve sevgi ile hareket etmelı, tavırlarında nazik ve yumuşak olmalılar,
5) Birbirlerinin huzur ve mutluluğuna katkı sağlamalılar.
Sayfa 37 - Hayat YayınlarıKitabı okudu
Huzur sindirilmiş mutluluktur.
Huzur sindirilmiş mutluluktur.
Sekine nedir? İnsanın bütün kederlerini dindiren bir iksirdir. Ruhun açlığını giderendir, kalbi ısıtan ve aydınlatandır. Nefsi bile dinginleştirendir.
Sekine, insanın kalbine inen ilahi bir güven duygusudur. Üzüntü, korku ve endişeyi yok eden bir mevhibedir. Kalbe inen manevi bir nurdur. Sadece kalbi sükûnete erdirmekle
kalmaz, kimi zaman bedene de aksettiği olur.
Muhtaç olduğumuz şey, sorunlarımızın çözülmesinden daha evvel, sekineye kavuşabilmektir.
"İmanlarına iman katsınlar diye müminlerin kalplerine sekine (huzur ve güven) aşılayan da O'dur." (Fetih, 4). Teselli de sekine de Allah'tandır... Pek çok şey bilmesine rağmen çoğu insan, kendi kalbini sükûnete erdiremez.
Sayfa 36Kitabı okudu