Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hz. Hüseyin'in İmâmeti Hz. Hüseyin Biat Etmiyor
Yezit halife olunca, Medine valisi Velid bin Utbe'ye bir mektup göndererek Hz. Hüseyin'den biat almasını, alamadığı takdirde o hazreti öldürmesini emretti. Bu emir üzerine Velid, Hz. Hüseyin'i evine davet etti ve durumu anlatarak biat istedi. Aralarında bir hayli tartışma olduysa da sonuçta Hz. Hüseyin, Yezit'e biat etmedi ve Velid'e son olarak şunları söyleyerek oradan ayrıldı: "Ey Vali! Biz nübüvvet Ehl-i Beyt'i ve risalet kaynağıyız. Meleklerin inip kalktığı ev, bizim evimizdir. Allah, bizim hatırımıza rahmetini insanların yüzüne açtı. Sonu da bizim adımızla olacaktır. Yezit'e gelince, o fasık, içki içen, kan döken ve günah işleyen birisidir. Benim gibi biri Yezit'e biat etmez. Ancak siz de bu gece sabahlayın, biz de; siz de iyi düşünün biz de. O zaman hangimiz hilafet makamına daha layık olduğunu anlarız."
Sayfa 74 - KRİPTOKitabı okudu
Hz. Hüseyin'in İmâmeti Muaviye'nin Ölümü
Muaviye, kendisinden sonra makamına oğlu Yezit'in geçmesini istiyordu. Bunun için birçok girişimde bulundu ki Hz. Hasan'ı zehirletmesi de bu girişimlerden sadece bir tanesiydi. Kendisinden sonra, oğlu Yezit'i resmen halife ilân eden Muaviye, halktan biat almaya da başlamıştı. Muaviye, Şamlılardan biat alınca Medine'ye hareket etmiş ve yine oğlu Yezit için biat istemişti. Ancak Hz. Hüseyin, Abdurrahman bin Ebu Bekir, Abdullah bin Ömer, Abdullah bin Zübeyr ile Haşim oğullarından bir grup bu biata yanaşmamışlardı. Medine'den Şam'a döndükten kısa bir süre sonra, Hz. Hüseyin'e halk arasında fitne çıkarmamasını tavsiye eden bir mektup gönderen Muaviye'ye Hz. Hüseyin'in tepkisi sert oldu: "Halka senin hükmetmenden daha büyük bir fitne bilmiyorum.” Nihayet Muaviye, 680 yılında yerine oğlu Yezit'i bırakarak öldü.
Sayfa 73 - KRİPTOKitabı okudu
Reklam
Hz. Hasan'ın İmâmeti Muaviye'nin Ricası
Hz. Ali'nin zamanında türemiş bir topluluk olan Hariciler, zamanında Hz. Ali'ye karşı birleşmişlerdi. Hz. Ali, bu topluluğun büyük kısmını kılıçtan geçirmişti. Şimdi ise Haricîler, Muaviye ile savaşmak amacıyla bir ordu toplamışlardı. Bu durum karşısında Muaviye, Hz. Hasan'a bir mektup gönder rek yanında bulunmasını istemiş, ricada bulunmuştu. Hz. Hasan bu teklifi, “Eğer ben Ehl-i Kıble'den herhangi biriyle savaşmak iste seydim önce seninle savaşırdım. Ama ben bu ümmetin barış ve huzur içinde yaşamasını ve asla kanlarının akıtılmamasını istedi. ğim için seni ve seninle savaşmayı terk ettim" diyerek reddetti.
Sayfa 70 - KRİPTOKitabı okudu
Hz. Hasan'ın İmâmeti Muaviye: Bitmeyen Fitne
Tıpkı Hz. Ali'nin halifelik döneminde olduğu gibi Hz. Hasan'ın halifelik zamanında da Muaviye bin Ebu Süfyan, halk arasında fitne çıkarıyor, bunun için de kendisini halifeliğe aday gösteriyordu. Muaviye, halkın Hz. Hasan'a biat ettiğini, o hazrete uyduğunu duyunca Kûfe ve Basra gibi bazı illere casuslarını gönderdi. Hz.
Sayfa 67 - KRİPTOKitabı okudu
YEZİT [Gidi Yezit bize Kızılbaş demiş]
Muâviye, ölmeden hemen önce yerine oğlu Yezit'i halife etti. Birçok kabile reisi buna razı oldu; ancak başta Hz. Hüseyin olmak üzere Abdullah b. Zübeyr ve Abdullah b. Ömer gibi baz sahabeler bunu kabul etmedi. Babası Muâviye'nin ölümü (680) üzerine Yezit, Dimaşk'ta ha lifelik için biat almaya başladı. Medine valisine bir mektup yazdı ve Hz. Hüseyin ile biat etmeyen diğer kişilerden biat almasını istedi. Hz. Hüseyin bunu kabul etmedi ve Mekke'ye gitti. Bu arada Hz. Hüseyin'in Kûfe'deki taraftarları, kendisine mektup yazarak Kûfe'ye davet ettiler. Biat sözü verdiler. Uzun süren olaylardan sonra Hicri 10 Muharrem 61 (10 Ekim 680) tarihinde Hz. Hüseyin kundaktaki bebeğine kadar çocukları ve yakınları ile birlikte şehit edildi. Sadece hasta olan oğlu İmam Ali Zeynel Abidin hayatta kalabildi. “Kerbelâ katliamı” olarak bilinen bu olay, Yezit isminin tarih boyunca lanetle anılmasına neden oldu.
Sayfa 136 - KRİPTOKitabı okudu
EHL-İ BEYT [Düşün Ehl-i Beyt'i, sabret bakalım]
Yezit halife olunca, Medine Valisi Velid bin Utbe'ye bir mektup göndererek Hz. Hüseyin'den biat almasını, alamadığı takdir. de o hazreti öldürmesini emretmişti. Bu emir üzerine Velid, Hz. Hüseyin'i evine davet etti ve durumu anlatarak biat istedi. Aralarında bir hayli tartışma olduysa da, sonuçta Hz. Hüseyin, Yezit'e biat etmedi ve Velid'e son olarak şunları söyleyerek oradan ayrıldı: “Ey Vali! Biz nübüvvet Ehl-i Beyt'i ve risalet kaynağıyız. Meleklerin inip kalktığı ev, bizim evimizdir. Allah, bizim hatırımıza rahmetini insanların yüzüne açtı. Sonu da bizim adımızla olacaktır.
Sayfa 60 - KRİPTOKitabı okudu
Reklam
ALEVİ-BEKTAŞİ GELENEĞİNDE KERBELA
Bu haberlerle uyanan Hz. Hüseyin, orayı terk eder ve ailesinin yanına gelerek bu hem kötü, hem de müjdeli haberi verir. Buna karşılık oğlu Ali Ekber, Medine sokaklarına çıkarak Kerbelâ'ya gitmek isteyen herkesi, karşılığı cennet olmak üzere davet eder. Mekke'ye varan Hz. Hüseyin'e Kûfe'den on iki bin imzalı bir mektup
Sayfa 164 - PANAMAKitabı okudu
HZ. HÜSEYİN'İN YEZİD'E MUHALEFETİ
"Kûfeliler'in Hz. Hüseyin'in yanında yer almamalarının en önemli nedeni, Ubeydullah b. Ziyad tarafından iyi sindirilmiş olmalarıydı. Daha önce Müslim b. Akil ve Hani b. Urve'nin dürülmesi, Hz. Hüseyin'i tutanların asılması, onların gözünü korkutmuştu. Hz. Hüseyin'e bağlılıklarını sürdüren çok az bir Kafeli grubu ise sıkı tedbirler sonucu Kerbela'ya ulaşamadı. Bu nu sadece birkaç kişi başardı; tutuklandıkları için gidemeyenler ya da yolları aşıp gidebilenler ise artık geç kalmıştı. Fakat Hz Hüseyin'in karşısında yer alan ordunun tamamının Kufeli ler'den oluşması, içerisinde tek bir Şamlı askerin bulun maması bile Hz. Hüseyin'i yürekten, canı pahasına destek. leyenlerin çok az kişiye tekabül ettiğini, bu ise geneli ifade etmediği için Kûfeliler'i mazur göstermeye yetmediğini gösterir. Hatta Ömer, Hz. Hüseyin ile görüşmek üzere ordusundan bir adamı göndermek istediğinde, yanındakilerin çoğu Hz. Hüseyin'e mektup yazıp çağıranlar olduğundan karşısına çıkmaktan utandıkları, ona gönderilecek bir adamı zorlukla bulduğu rivayet edilir. Yine Jafri'ye göre, Hz. Hüseyin'i davet eden ve saygı gösteren on sekiz bin kişinin hepsi Şiî değildir;) fakat onlar Hz. Ali ailesine politik sebeplerle bağlı olan kimselerdir. Hz. Hüseyin'e gönderilen yüzlerce mektuptan amaçları, Suriye baskısından, üstünlüğünden kurtulmaktı. Fakat politikayı iyi bilen Ubeydullah, vali olunca Kûfe'de bu hareketi durdurmak için katı tedbirler aldı. Umutlarını yitiren Kûfeliler, karakteristik özellikleri olan kararsızlıkları ile kendilerini tehlikeye atmaktansa durumu kabullendiler.
Sayfa 73 - PANAMAKitabı okudu
HZ. HÜSEYİN'İN YEZİD'E MUHALEFETİ
Savaş hazırlığını bitiren Hz. Hüseyin'in, son kez karşı tarafa yönelik yaptığı konuşma, ona karşı girişilen bu hareketin ne büyük yanlışlar içerdiğini hatırlatmak içindir. Onun Müslümanlar içerisinde sahip olduğu ayrıcalık ve bu dinin kurucusuna olan yakınlığı hasebiyle kanının akıtılmasının haram olduğunu karşı tarafa hatırlatmıştır. Kendisi hakkında söylenen "sizler, cennet gençlerinin efendileri, sünnet ehlinin gözbebeğisiniz" hadisini tekrarlayarak bir defa daha karşı tarafı günah işlemekten alıkoymaya çalışmıştır. Babası Hz. Ali'nin, Hz. Peygamber'in vasîsi ve amca oğlu, annesi Hz. Fatma'nın da Hz. Peygamber'in kızı olduğunu hatırlatarak, adeta tüm bunlara karşı şimdi maruz kaldığı bu durumu sorgulamıştır Yine bu durumun İslâm'a yapılan bir yanlış olarak karşı tarafça algılanmasını sağlamaya çalışmıştır. Zira İslâmî bir kurum olan halifeliğin, bu kurumun ilk temsilcisinin en yakınları yok edilerek elde edilmeye çalışılması Hz. Hüseyin'in anlayamadığı bir çelişkiye dönüşmüştür. Hz. Hüseyin, kendisine mektup göndererek Kûfe'ye çağıran, şimdi ise karşısında yer alan Kays b. Eş'as, Şebes b. Rib'i, Zeyd b. Haris gibilerine de seslenerek, bunun nedenini sormuş hiçbir cevap alamamıştır.
Sayfa 72 - PANAMAKitabı okudu
Hz. Ali Mekke'nin Fethinde
Müslümanların gücü ve kudreti, önlenemez şekilde yükseliyordu. Hudeybiye anlaşması, Müslümanlar ile Mekkeliler arasında bir barış ortamı sağlamıştı. Hz. Muhammed ve Müslümanlar, anlaşmaya bütün şartlarıyla uyuyordu. Oysa Mekkeliler bu şartlara uymadılar ve sözlerine sadık kalmadılar. Bunun üzerine Hz. Muhammed, sefer hazırlıklarına başladı. Hazırlıklar son derece gizli yapılıyordu. Hatıb b. Ebu Beltea isimli biri, savaş hazırlıklarını Mekkelilere bildiren bir mektup yazdı ve berdar olunca, Hz. Ali ile Zübeyr'i kadının arkasından gönderdi. onu bir kadınla Mekke'ye yolladı. Hz. Muhammed, durumdan haHz. Ali ve Zübeyr, kadını yolda yakaladılar. Zübeyr, kadının yanına giderek, mektubu istedi. Kadın mektubu inkâr ederek ağlamaya başladı. Zübeyr, kadını serbest bırakmaya yeltendi. Hz. Ali ise onu; -Hz. Peygamber onun bir mektup taşıdığını söylüyor ve sen kadın bir şey taşımıyor, diyorsun, diyerek azarladı. Ardından kılıcını çekerek kadına doğru ilerledi. Kadın ise korktu ve mektubu Hz. Ali'ye verdi. Hz. Ali ise mektubu Hz. Muhammed'e götürdü. Hazırlıklar bitti; sancak yine Hz. Ali'de idi. Müslümanlar yola revan oldular. Müslümanların üzerlerine geldiğini duyan Mekkeliler, iş bile koyamadılar. Evlerine kapanarak, merhamet dilemekle yetindiler. (M.630)
Sayfa 36 - KriptoKitabı okudu
Reklam
Hz. Muaviye'nin Bizans İmparatoru'na Gönderdiği Mektup
Hz. Muaviye Hz. Ali'ye karşı çıkmak üzere harb hazırlıkları ile meşgul iken Bizans İmparatorunun Şam üzerine sefere çıkacağı haberini aldı. Bunun üzerine Kaysere bir tehdidname gönderdi. Şöyle ki: "Eğer Şam üzerine bir harekata çıkarsan Hz. Ali ile barışırım ve Hz. Ali'nin ordusunun öncüsü olarak senin üzerine varırım. Ve Allah'ın izniyle başşehrin olan sisli, dumanlı Kostantiniyye'yi yıkıp yakıp kap kara kömür ederim. Ve yerden havuç çekilip koparıldığı gibi seni mülkünden çekip çıkarırım ve seni domuz çobanı ederim" diye yazmıştır.
Sayfa 278 - Dört büyük halife devriKitabı okudu
Hz. Hüseyin Ve Kerbela Hadisesi
680 yılında Muaviye ölünce yerine oğlu Yezid geçer Hz. Ali taraftarları Medine'deki Hz. Hüseyin'e haber gönderip babanın taraftarları Kûfe'de toplanmış seni Halife yapmak istiyor deyip mektup gönderince Hz. Hüseyin Kûfe'ye doğru yola çıkar Irak halkı Yezid tarafından ikaz edilir bölge valisi Ubeydullah ibn Ziyad çöldeki kervan yollarını devriyelerle kontrol ettirir. Valinin bir birliği Hz. Hüseyin'in Kûfe'ye ulaşmasını engeller. Sözde binlerce Kûfe taraftarlarından bir teki bile Peygamber torununun yardımına koşmaz. Muharrem ayının ikisinde Hz. Hüseyin taraftarları Kerbela'da konaklar. Ertesi gün 4 bin kişiden oluşan Valinin birlikleri İbn Sad komutasında toplanır Hz. Hüseyin ve adamlarının Fırat nehriyle bağlantısını kesip su almalarına müsade etmez.
...Hatırlatmak istediğim bir husus var: Bu kitapta, o dava dolayısıyla yapılan sorguların ve savunmaların hepsi yok. Niçin yok? Çünkü bana verilen dosyada yalnız bu sorgular ve savunmalar vardı. Okuyacağınız savunmaları, bana, Nejdet Sancar'ın eşi Reşide Sançar verdi. Sançarlar, önce Ankara'da oturuyorlardı. Sonra İstanbul'a,
53 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.