Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hz. Ebû Bekir'dir(ra). Zübeyr(ra), Hz. Talha'nın (ra) Esmâ(ra) annemizle ilgili teklifini duyunca memnun olur. Ama: "Ebû Bekir Mekke'nin soylularındandır. Benimse atım ve kılıcımdan başka hiçbir şeyim yok." der. Hz. Talha (ra): "Bir şey olmaz, isteyelim." diye ısrar edince Esma (ra) annemizi, bir rivayete göre Efendimiz (sav); başka bir rivayete göre ise Hz. Talha (ra) ister. Hz. Ebû Bekir (ra), kendisinden kızını isteyen Hz. Talha'ya (ra): "Ben kızım Esma'yı Zübeyr gibi bir yiğide vermeyeceğim de kime vereceğim?" diye cevap verir.
Sayfa 29
Cesarette de Stratejiede de Numune-i İmtisal Bir Kadın
İslâm'ın kızı hem gözü kara, hem de o nisbette strateji sahibi olmalıdır. Yalana pay vermeden aleyhte gibi görünen durumları İslâm'ın ve Müslümanların lehine çevirir. Lakin bütün bunları en hassas Şeriat ölçüle- rinden hiçbirini ihlal etmeden yapar. Hz. Ebû Bekir'in babası Ebû Kuhâfe Hicret esnasında henüz Müslüman değildi. Bu yüzden oğlunun beş ya da altı bin dirhemden oluşan servetini alıp Medine'ye götürmesine bir anlam veremiyor, gözlerini kaybetmiş bir ihtiyar olarak hayıflanıyor, içini yiyordu. Torunu Esma'ya, "Bu adam sizi hem malının, hem de kendinin yokluğuyla perişan etti." dedi. Esma, "Hayır! Pek çok hayırlar/mal bıraktı, dede!" dedi. Gitti, bir miktar taş toplayarak onları evin para menfezine koydu. Üzerlerini de bir örtüyle kapattı. Sonra dedesinin elinden tutup, örtünün üzerine koydu. Ardından da, "İşte bize bunu bıraktı." dedi. Bunun üzerine taşları para zanneden Ebu Kuhafe rahatladı ve "Eğer size bunu bıraktıysa mesele yok." dedi. Hz. Esma, hem Allah Rasûlü'nün yol azığıyla alakadar oluyor, hem de geride kalanları teskin ediyor fakat bunu yalana pay vermeden yapıyordu. İslâm'ın kızları da içeride ve dışarıda zor şartlar altında mücadele etmek zorunda kaldıklarında her meselenin meşru dairede bir çözümü olduğuna inanacak ve karar verdikten sonra planını cesaretle tatbik edecektir
Reklam
Tesettürle ilgili hadisler
Umeys’in kızı Esma’dan nakledildi. Dediki: Resulüllah (s.a.v) bir gün Hz. Aişe (r.anha)’nın evine girdi. Kızkardeşi Esma yanında idi. Üzerinde vücudunun hertarafını örten ve yenleri geniş bir elbise vardı. Resulüllah (s.a.v) onu görünce kalkıp dışarı çıktı. Hz. Aişe (r.anha) kızkardeşine “buradan uzaklaş Resulüllah (s.a.v) sende hoşlanmadığı bir
Esmâ bint Ebû Bekir
Allah Resûlü (sav) ile Hz. Ebû Bekir (ra) Sevr Sultanlığı’nda üç gece kalacaklardı ve o üç gece boyunca onlara yemeklerini Yedi aylık hamile olan Esmâ (ra) annemiz taşıyacaktı. Esmâ (ra) annemiz onlara yemek taşıyacakken o sırada azık torbasının ağzına bağlayacağı ipi bulamadı. Onun için belindeki kuşağı çıkarıp ikiye böldü. Kuşağın birine bohça ve kırbayı bağladı. Diğer kuşağı da o kuşağa bağlayıp beline attı. Bu şekilde üç gün boyunca herkesten habersiz Sevr’e yemek götürdü. Efendimiz (sav) Hz. Esmâ’nın (ra) bu halini görünce:”Ey Esmâ, sen artık ‘Zâtünnitâkayn’ yani iki kuşaklısın. Allah bu kuşağının karşılığında sana cennette iki kuşak versin!” dedi.
Sayfa 33 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
Mücadele ve Vakar Örneği / Esma Binti Ebu Bekir
|•Hz. Esmâ hicretten 27 sene önce Mekke’de dünyaya gelmiştir. Hz. Âişe (r.anhâ) Validemizin anne ayrı baba bir üvey kız kardeşi, Abdullah bin Ebû Bekir’in ise öz kız kardeşiydi. |•İslâm’a ilk giren hanım sahabîlerdendir. İbn İshak’a göre 18. Müslüman’dır.
Yine meselâ gerek Müslümanlar gerekse gayr-i müslimler tarafından sıkça tartışılan Hz. Âişe'nin yaşı mes'elesi, hadislerin rivayet bütünlüğü dikkate alınmadan vuzuha kavuşmayacaktır. Risaletin ilk günlerinde Müslüman olanların isimleri arasında, ablası Esmâ ile birlikte adının geçmesi, babası Hz. Ebû Bekir'in hayatı, yaşı, evliliği, ablası Esmâ ve
Sayfa 239 - 240Kitabı okudu
Reklam
Hz.Ebubekir Rd hayatı
Ebu Bekir (r.a.) İslam dininin Peygamber Efendimizden sonra ikinci büyük şahsiyeti Hz. Ebû Bekir’dir (r.a.). İslam davası uğrunda eşsiz bir fedakârlık örneği ve sadakat tim­sali olmuştur. Hayatı baştan sona ahlak, fazilet ve yüce insanlık örnekleriyle do­ludur. Hz. Ebû Bekir (r.a.), henüz peygamberlik güneşinin dünyamızı aydınlatmadı­ğı o
Hz. Ebû Bekir (ra) hicret edince, Allah yolunda harcamak üzere bütün parasını da almıştı. Takriben beş veya altı bin dirhemdi. Bu sırada, Ebû Kuhafe, yâni Hz. Ebû Bekir (r.a)'in babası -ki o sırada âmâ olmuştu- eve geldi ve dedi ki: "Ebû Bekir'in bütün paraları götürdüğünü zannediyorum!" Her şeyini Allah davasına adamış olan Esmâ
Sayfa 132Kitabı okudu
KİM TERS YÖNDE, MEALCİLER Mİ, ULEMA MI?.. İhsan Şenocak'ın Kaleminden...
- İslam nazarında hocanın hatırı büyüktür. Bu yüzden “Âdab-ı İslamiyye” kitaplarında hoca-öğrenci münasebetinin nasıl olması gerektiği ile alakalı pek çok tespit ve rivayet vardır. Talebenin Mişkâtu’n-Nübüvve ile irtibatı hoca vasıtasıyla olur. Hoca, varlık sebebidir. Bu yüzden Nevevî ulemayı ebeveyn makamında kabul eder (Nevevî, Tehzîbu’l-Esma,
"ŞİA GERÇEĞİ ve İRAN... İhsan Şenocak'ın Kaleminden."
Büyük Yürüyüş Allah Rasulü “kuruluş”, sahabe ise “yükseliş” dönemidir. Risaletin bereketi ve sahabe olmanın feyziyle onlarca yıl, yıllara sığdı. Hicaz ve çevresi insanlığın diriliş havzası oldu. İslam önü alınamayan bir hızla yayıldı, şehirler, ülkeler İslam Devleti’ne katıldı. O günleri tahayyül edin. Sürekli yeni fetihler var. Mısır, İran ve
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.