Hz. Hızır:
-Bak Musa! Şu kuşu görüyor musun? Benim ilmim ile senin ilminin toplamı Allah'ın ilmi yanında, şu kuşun gagasıyla aldığı su kadar bile değildir.
Hz. Musa döneminde yaşadığı düşünüldüğünde onun Hz. Musa"nın dahi bilmediği bazı gaybî bilgileri bilmesinden yola çıkarak söz konusu salih kulun peygamber olup olmadığı da tartışılmıştır. Nitekim gayb, insanın akıl ve duyular yoluyla hakkında bilgi edinemeyeceği bir alandır. Gaybı yalnızca Cenâb-ı Hakk"ın bildiği Kur"an"da
Fitneden kargaşa doğar. Kargaşadan milyonlarca mazlum zarar görür. Hükümetin yanlış icraatlarını düzeltelim ve adaleti tesis edelim derken, daha büyük kötülüklere yol açılır.
Yine Kur'ân-ı Kerim'de Hz. Musa ile Hz. Hızır arasında geçen bir olay hayli uzunca anlatılır.
"Hani Mûsâ, genç hizmetkârına demişti ki: 'İki denizin birleştiği yere
O sırada başkan geldi. Meseleyi anladı ve oradakilere:
-Haydi bakalım, şu zavallının sorusunun cevabını verin! dedi.
Oradakilerin bazıları şu şekilde cevap verdiler:
Hz. İbrahim:
-Saadet; çalışıp kazanmak ve kazanılanları başkalarıyla paylaşmaktadır.
Hz. Musa:
-Saadet; nefsi, Firavun'un tutkuları gibi tutkulardan kurtarmaktadır.
Hz.
Hz. İbrahim:
Mutluluk çalışmak, kazanmak ve kazandığını insalarla paylaşmaktır.
Hz. Musa:
Mutluluk nefsini Firavun gibi insanın başına bela olan ihtiras ve tutkulardan kurtarmaktadır.
Konfüçyüs:
Mutluluk bir kap pirinç pilavına bütün lezzetleri sığdırmaktır.
Platon:
Mutluluk daima ulvilikleri, yücelikleri, maneviyatı derin şekilde
Cenab-ı Halil: (Hz. İbrahim)
– Mutluluk; çalışmak, kazanmak ve kazancını kendi gibi olanlar ile paylaşmaktadır.
Cenab-ı Kelim: (Hz. Musa)
– Mutluluk; benliğini Firavunun tutkularından ve hırsından kurtarmaktadır.
Cenab-ı Adem:(Hz. Adem)
– Mutluluk; şeytana uymamak ve Havva’ya kanmamaktır.
Konfüçyüs:
– Bir tencere pirinç pilavına bütün lezzetleri sığdırmaktadır mutluluk.
Eflatun:
– Her zaman yücelikleri düşünmektedir.
Aristo:
– Mantık! İşte mutluluk!
Zerdüşt:
– Mutluluk; karanlıkta kalmamaktır.
Brahma:
– Mutluluk mu? Herkesin fikri ne ise onun tersidir.
Cenab-ı Mesih:
– Mutluluk; geçmişi unutmak; bulunulan durumu hoş görmek, geleceği düşünmemekle mümkündür.
Lokman:
– İnsanlar bu kelimeyi bütün üzüntülerini bir sözle ifade etmek için ortaya çıkarmışlar.
Hızır:
– Mutluluk; tutkuların ve hırsların giremediği gönüllerde bazen şimşek gibi çakan bir hayalettir.
Bu sözler üzerine Buda kızgınlıkla ayağa kalktı:
Beşeriyet ayağa kalktı ve:
– Ya Fahr-i Alem!(Hz. Muhammet) Beşeriyet dertlerini anlayarak çözümü bulan sadece sensin, dedi.