Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Medreselerin programlarının milli birlik ve beraberliği sağlayacak şekilde tanzim edilmesi yanında, imparatorluk ölçüsünde kadrolaşan bir öğretim sistemine gidilmesi de toplumdaki birlik ve beraberliği koruyan faktörlerden biri olmuştur. Bu yüzden, Roma'da Antonionler'in devri, İran'da Nevşirevan devri, Araplar'da Hz. Ömer devri, İngiltere'de Büyük Alfred devri ne ise Asya tarihinde Selçuklu idaresi de adalete dayanan siyaseti ve birliği temin etmesiyle aynı özelliğe sahip olmuştur.
Reklam
Yalnızlık,olgunlaşmamış kişi ile oturmaktan daha hayırlıdır.
Ahmak kimse ile arkadaşlıktan sakın. Şüphesiz o, bazen sana faydalı olmak isterken zarar verebilir.
-Ebru Bekir’le Ömer, göklerin ve yeryüzü ehlinin ve kıyamete kadar kendilerinden sonra geleceklerin en hayırlısıdırlar!…
Reklam
Bir gün yakınları din ve şeriat ulusu Hazret-i Ömer’e dediler ki : Ya Ömer! Kölelerin sırf azat edilmek için namaz kılıyorlar.Seni aldatıyorlar. Cevap verdi: -Aldanıyorsam Rabbimle aldanayım.Beni aldatırlarsa Rabbimle aldatsınlar.Zira dostla aldanan aldanmaz!..
Efendimiz (sav) buyuruyor: -Ömer,dünyada İSLAMIN NURU’dur ve Cennette ehli cennetin kandilidir! SübhanAllah
Hz.Ömer (ra) çok ağlardı, hüngür hüngür gözlerinden yaş dökerdi. Bu yüzden yanaklarından süzülen yaşların bıraktığı iki siyah iz her zaman yüzünde görülürdü.
Zeyd (r.a) ve Oğlu Üsame
Hz. Ömer hilafeti döneminde, Zeyd'in oğluna kendi oğlundan çok daha fazla maaş bağlar. Hz. Ömer'in öz oğlu olan Abdullah b Ömer, Hz. Ömer'e mealen '' Zeyd'in oğluna neden benden fazla maaş bağlıyorsun?'' diye sorar. Sonuçta birisi halife oğluyken diğeri insanların pek çoğunun nezdinde azatlı bir kölenin oğlu hükmünde görülüyor. Hz. Ömer oğluna '' Üsame, Resulullah'a senden ve babası Zeyd de senin babandan daha sevgilidir.'' buyurur.
Sayfa 68 - İnsan YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Gıpta İle Bakmak
Herhangi bir hizmet söz konusu olduğunda herkesten önce koşar, herkesten önce göreve talip olurdu. *Görev başkasına verildiği zaman ona kıskanmaz lâkin gıpta ederdi.
Amin...
EY RABBİM... Senin yoluna adadığım evlâdımın, Hz. Ali gibi ilim sahibi ve güçlü, Hz. Osman gibi hâyâ abidesi, Hz. İbrahim gibi tevekkül erbabı, Hz. Yunus gibi tövbekâr, Hz. Hamza gibi cesaretli ve korkusuz, Hz. Ebûbekir gibi dürüst ve doğru, Hz. Ömer gibi adaletli, Hz. Eyüp gibi sabırlı ve Hz. Muhammed (S.A.V) gibi Kur'an ehli kıl.
Filistin adi nereden geliyor
Babillilerin m.ö 586'da Kudus'u ele gecirip Suleyman Tapinagi'ni yikmasiyla bolgedeki Yahudi hakimiyeti, bir daha kurulacagi 20. yuzyila kadar ortadan kalkacakti. Aradaki yirmi bes asir boyunca Filistin'i sirasiyla Persler, Yunanlar, Romalilar ve 638'de Hz. Omer'in Kudus'u almasinin ardindan da hepsi Musluman olan Emeviler, Abbasiler, Selcuklular, Fatimiler, Eyyubiler, Memlukler ve Osmanlilar yonetti. M.ö 66'da Filistin'i ele geciren Romalilarin bolgeye hakim olmasindan itibaren Yahudiler, sik sik ayaklanmaya baslamisti. 117-138 yillarinda iktidari elinde tutan Roma Imparatoru Hadrian, ayaklanmalardan illallah edince bolgenin Yahudi kimligini silmek adina o gunlerde Yehuda olarak bilinen adini, Yahudilerin iki asir savastigi milletten hareketle, Filistin olarak degistirdi. Romalilar bu isme asinaydi zira M.ö 5. yuzyilda yasayan unlu tarihci Heredot ve m.ö 4. yuzyilda yasamis olan Yunan dusunur Aristo, eserlerinde bolgeden Filistin adiyla bahsetmisti. Hadrian, kullanimi bir bakima resmilestirmisti. Imparator Yahudiligi fiilen yasakladigi gibi Yahudilerin cogunu bolgeden surmustu de. Yahudilerin asirlar surecek ve vaadedilmis topraklara donme hayaliyle yasayacaklari surgun hayati boyle baslamisti. Rusya ve Avrupa basta olmak uzere bircok yere dagilacaklardi.
Hz. Ömer toplumu şu sözüyle sakındırdı: "Aranızdan görüşünü belirtmeyende hayır yoktur. Bizde de dinlemeyende hayır yoktur."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.