Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cömertliğin Böylesi! HANGİSİ DAHA CÖMERT?
İbrahim bin Edhem Hazretleri; mahallenin en fakir berberine tıraş olurken, berbere acıdı ve içinde beş yüz altın bulunan bir keseyi kendisine verdi. Berber, teşekkür ederek aldığı keseyi tezgâhın bir köşesine koydu ve işine devam etti. Tam bu sırada berber dükkânına kıyafeti perişan, avurtları çökmüş, yaşlı ve hastalıklı bir fakir geldi ve; “–Allah rızâsı için bana bir yardımda bulunun.” diye inledi. Berber, kesenin içindekinin ne olduğuna bakmadan, keseyi tuttuğu gibi fakire verdi. Sanki hiçbir şey olmamış gibi işine devam etti. Berberin altınlara itibar göstermediğini gören İbrahim bin Edhem Hazretleri; “–Ben hayatımda bu berberden daha cömert bir insan görmedim.” buyurdular. İşte meselenin cevabı; muhtaçken muhtaca veren kimse.
Sayfa 165 - Yüzakı YayıncılıkKitabı okudu
Dök içini içime, belki yarın geç olur
Sayfa 121 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Sakallı berber, işini bitirip giderken, “Meraklanma beyim! Burası Hazreti Yusuf makamıdır... Yusuf Peygamber de yedi yıl zindanda yattı, kahpe şerrine uğradı da” demiştir. Yusuf Peygamberden bu zamana kadar dünyada her şey, akıl durduracak derecede değiştiği halde, bugün, yirminci asırda, mahpusluk yine de aynı kalmış, demek ki, gökyüzünde, denizaltinda insan zekâsı, henüz mahpushaneden daha korkunç bir işkence bulamamıştı. Dipdiri bir adamı, sınırsız ihtirasları, hayal etmek gücü, öfkesi, aşkı, evlat sevgisi, çalışma yetenekleriyle bir yere kapatıyorlar. Orada, bazen tek başına, bazen kendisi gibi kıstırılmış, umutsuz, öfkeli arkadaşlarıyla beraber yüzüstü bırakıyorlar. Kapılarının anahtarlarını da, köyüne gitmek elinde olduğu halde, gönül rızasıyla burada kalan İbrahim gibi hayvanlara teslimederek... İnsan kardeşliği... Şefaat... Af... Hep masal... Kapatanlarla kapatılanlar arasındaki düşmanlık yırtıcı hayvanları bile ürkütür.
Sayfa 381
Ağlayarak okudum, bütün satırlarını Gözlerim gün gelecek, hesap soracak senden.
Sayfa 28 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Her Leyla ceylandır, seven gönülde Yıllar geçse bile, bir iz bırakır. İnsan yâd ederek, yaşar geçmişi, İçin için tüten bir köz bırakır.
Sayfa 23 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
AĞIR KOŞMA- 3
Sensizliğin azabından bunaldım, Basmadan gel bir ölümcül “ter” beni, Bir şekilde, duyur bana sesini, Yoksa bu dert, gece gündüz “yer” beni… Varlığın var mı, üzen bir yanı? Şüpheliysen, sor soruştur, bir tanı, Nasıl sarar, bir sarmaşık, fidanı, Sen de işte, öylesine, “sar” beni… Bahar gelir, meltem olur, yel coşar, Hep böyledir,
Sayfa 16 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Adı yasak, unvanımın, sanımın, Aşk uğruna, pahası ne kanımın? Bir kuş kadar kıymeti yok canımın, Ömrün varsa, daha kırk yıl üz beni...
“Bir silah namlusunu dayayıp şakağıma Ölsem bir şafak vakti, böyle yaşayacağıma”
Dedi ki: Acaba, kim şifa bulmuş, Düşüp de, sevdanın sarhoşluğuna? Sandım, kalp yerine, taş oturtulmuş, Hilkât’te, göğsünün, sol boşluğuna...
Nazım Hikmet mektubunda İbrahim Balaban'dan bahsediyor.
Bizim burada ressam Berber İbrahim vardı ya, resmi inanılmayacak, akla sığmayacak kadar ilerletti. Ben de gözlerim sulana sulana halkımın büyük istidatlarından birine örnek olan bu hadise karşısında hazdan ve bahtiyarlıktan böbür böbürleniyorum.
Everest pdfKitabı okudu
Reklam
Kirpikleri yüreğime batardı, nasıl anlatsam Yüzüme çizgileri düşerdi, yaşanmamış yılların
Bütün bu olanlara, demek kader diyorsun, Oysaki gördüklerim, korkulu bir düş gibi, Ne kadar anı varsa bırakıp gidiyorsun, Ben düşerken toprağa, vurulmuş bir kuş gibi.
AĞIR KOŞMA- 2
Aşk denilen, bir kemende bağlıyım, Ruhum içre, tutukluyum çöz beni, Çok eskiden, sol yanımdan dağlıyım, Çaresizim, kötü yaktı köz beni… Güz dalında, yaprak gibi solayım, Saçlarına meltem gibi dolayım, Yaralıysan ince merhem olayım, Havanlarda dibeklerde ez beni… Adı yasak, unvanımın, sanımın, Aşk uğruna, pahası ne kanımın?
Sayfa 14 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
AĞIR KOŞMA- 1
Iyi dinle, işte verdim sözümü, Yüreğine çivi gibi “çak” beni, Yanılıp da, kaybedersem özümü, Nemrut gibi ateşlerde “yak” beni… Gönenirim, bana kıymet verirsen, Sevdamızı, aşkımı korursan, Töreliyim, bir hatamı görürsen,
Sayfa 12 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Nice koştum, hayâlinin peşine, Bir gecede, giriversem düşüne, Kızar isen, hilâl gibi, kaşına, Kirpiğini, ok eyleyip, “vur” beni…
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.