"Tolstoy'un 'İnsan Ne Ile Yaşar" adlı kitabında,
çiftçi Poham'un hazin ve ibretlik hikayesi anlatılır. Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Poham,daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca,daha çok toprak elde etmek için reise gidip talepte bulunur. Gerçekten de reis herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Poham'a "sabah güneşin doğuşundan batışına kadar katettiğin bütün yerler senin fakat güneş batmadan yeniden başladığın yere dönmen lazım. Yoksa bütün hakkını kaybedersin."der.
Poham güneşin doğuşuyla beraber başlar yürümeye. Tarlalar,bağlar, bahçeler geçer. Tam geri dönecekken gördüğü sulak bir araziyi es geçemez. Şu bağ,bu bahçe derken bakar ki güneşin batmasına az kalmış. Koşar.koşar. Ama kesilir takâti. Halsiz adımlarla yürümeye devam ederken,Poham'un burnundan kanlar damlamaya başlar. Tam başladığı noktaya yaklaşmışken,bir an yığılır yere ve bir daha kalkamaz. Reis, olanları izlemektedir. Daha evvel kaç defa şahit olduğu hadise yeniden vuku bulmuştur. Adamlarına bir mezar kazdırır. Poham'u defnederler. Reis, Poham'un mezarının başında durur ve hüzünle mırıldanır
"Bir insana işte bu kadar toprak yetiyor."