Haddini bilen bir düzeltmen için, yazar, eğer yazarsa, yanılmazdır. Sözgelimi, Nietzsche'nin düzeltmeni, dini bütün bir adam olmasına karşın, belli bir sayfaya 'olumsuzluk takısı' koyarak filozofun, Tanrı öldü, sözünü, Tanrı ölmedi, diye değiştirme dürtüsüne karşı direndi. Eğer düzeltmenlere özgürlük verilseydi ve ceza yasasından daha sıkı bir yığın yasakla elleri kolları bağlı olmasaydı, çok geçmeden dünyanın yüzünü değiştirirler, susayanlara içecek, açlara yiyecek, kargaşa içinde yaşayanlara barış, dertlilere sevinç, yalnızlara arkadaş, umudunu yitirenlere umut vererek evrensel bir mutluluk âlemi kurarlardı, elbette yoksulluk ve suç da bir çırpıda silinirdi, zira bütün bunları yalnızca sözcükleri değiştirerek yapabilirlerdi, ola ki birisi bu yaratıcılar konusunda kuşku duyuyorsa, dünyanın ve insanın aynen bu yoldan, sözcüklerle, olup bitenler şöyle değil de böyle olsun diye bazı sözcükler değil de başka bazı sözcüklerle yaratıldığını hatırlamaları yeter, Olsun, dedi Tanrı, ve ne olacaksa hemen oldu.