Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Road Kings adlı 4 kitaplık Rock Romance serisinin ilk kitabı yazarın daha öncxe okuduğum kitabı çok tatlış gelmişti . Bu kitap içimi sıktı yemin ederim .
Denver 37 yaşında The Road Kings adlı grubun vokalisti 5 yıl önce müziğe ara vermişler her üye farklı şekilde takılıyor . Bu arada çokta ünlüymüşler ama hepsi para ihtiyacı içinde ne saçma şey anlamadım cidden .
Cassie 35 yaşında gündüzleri piyano öğretmeni ve haftada birkaç gece yerel barında çalıyor. Kadının halleri düşünceleri beni baydı resmen . Sanırsın 35 yaşında değil 65 yaşında kadın yok böyle sakin hayatım var kedim işim mutluyum yok bozamam bık bık devamlı . Bunun sahneye çıktığı yere Denver geliyor tanışıyorlar ilk gece iyi ya beğendik birbirimizi diyip yatıyorlar gecenin sonunda . Ve görüşmeye başlıyorlar karı devamlı gergin yok adam ünlü bir bok yer yok rahatım bozulur . Adam zaten çocukluktan terk edilme travması var . Adam grubu yine toplanıp tura çıktı beni terk eder mi stresinden midesine vurdu 6 kilo verdi falan . Böyle sevimsiz bir kadın yani adamda nasıl mazbut aşırı sakin bir şey . Tabi böyle olunca kitapta o arada olması gereken erotizm elektrik yok bu yetmezmiş gibi sonu küt diye abuk şekilde bitti . Muhtemelen devam kitabında bu 65 lik emekliler gibi takılan çiftin ileri halleri olur ama ben okumayı düşünmüyorum :D
MARTİN EDEN ÜZERİNE
Hayatın içinden, realist konjonktürden gelen eserlere bayılıyorum Martin Eden kitabımız tam da bu minvalde bir eser. İnsanın doğasını apaçık ortaya koyan, teoride kulağa hoş gelen ama pratikte maalesef ki karşılığı olmayan zırvalardan uzak bir eser daha... Öteki ben Dostoyevskiciğimin Suç ve Ceza adlı eserinde dediği gibi
460 syf.
8/10 puan verdi
Yılın başlarında okuduğum Kar, Orhan Pamuk’un ilk ve son siyasi romanım dediği bir eser. Aradan çok zaman geçtiği için detaylı olay analizden ziyade kitabın bende kalan duygusunu anlatmaya çalışacağım.
Orhan Pamuk benim çok sevdiğim çağdaş yazarlardan öncelikle. Kar ondan okuduğum dördüncü kitap ve benim sevdiğim ve başarılı bulduğum bir eseri.
Merkez ses ver orada mısın?
Ajanlığın dijitale taşınmış hali stolkerlıktır, diyebilir miyiz? Bence deriz. Kitabımız dijital ajanlık konusunda uzman, eğlenceli, fütursuz, çoğu zaman şuursuz karakterimiz Defne'nin tek aşkı robotları olan Emre'yi görmesi sonucunda ajanlık becerilerini harekete geçirmesini anlatıyor. Kitap ilk başladığında Defne'nin ajanlık becerileri hep instagram üzerinden devam edecek ve Emre'yi uzaktan izleyecek gibi bir algı oluşturuyor. Ama ilerleyen sayfalar beni şaşırtıyor. Başrol kızımız oldukça özgüvenli ve cesur çıkıyor. Enerjik ruh hali, Emre'yi tavlama çabaları o kadar hoştu ki sayfalar yüzümde gülümseme eksik olmadan akıp gitti. Yazarın diğer kitaplarından aşina olduğumuz karakterleri bu kitapta tekrar görmek uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşımdan haber almış olmak gibi içime sıcak bir his yayılmasına sebep oldu.
Kitapta karakterimizin kafa sesinde geçen şarkı sözleri sürekli ilgili şarkıyı açıp dinleme isteğimi tetikledi. Seçilen şarkılar tabiki çok enerjik ve güzeldi. Şarkılarla ilgili favori sahnem Emre'nin çocuklarla şarkı söylemesiydi. Kitapta beni en çok gülümseten şey ise Defne'nin ayva reçelini seyrederek fasülye kırmasıydı.
Yaş sınırı yok sıcacık bir aşk romanı. Ve benim uzun zamandır okuduğum en güzel kitap. Daha yıl bitmedi biliyorum ama 2022'nin benim için en güzel kitabı Sarı Puantiyeli Şemsiye'dir. Okuyun okutturun diyorum ve sözlerime burada son veriyorum. Teşekkürler.
Əfsanənin sonu...
Bitti, uduzduq :( Azz amma qalmışdı qələbə qazanmağa, çox az. Kiçik bir yanlış hərşeyi məhv etti. Mikami yaktın bizi((
Light, o son çırpınışların, çarəsizliyin içimi parçaladı. Animedə belə son səhnə məni pis edirdi amma burada çox daha dəhşətli idi. Orada Light karizmasını qorumuşdu ən azından, amma burada o da olmadı və özgüvənli, soyuqqanlı, zeki Light ölməmək üçün ağladı... Amma bir baxıma ilahi ədalət yerini taptı. L Lightdan az da olsa üstün olmasına rəğmən hesaba qatılmayan bir şey sayəsində məğlub oldu, Light da Neardan üstün idi, eyni şey oldu. 2 həftədən artıq oxuduğum əfsanəvi, yeridoludurula bilməz seriya tragedik şəkildə sonlandı...
Yeni Türk şiirine, biçim ve öz bakımından yenileșme sürecinde katkı sağlayan sanatçılardan biri olan Turgut Uyar'ın şiir kitabı. Uzun mısraların yer aldığı şiirler var içinde. Tekrara dayalı, ahenkli bir söyleyiș var bazı şiirlerde. Özellikle bazı mısralar berceste niteliğinde oldukça güzeldi. Fakat kitabın bütününe bakınca çok sevdiğimi söyleyemem... Bununla beraber eserdeki bir şiir, sahiden hoşuma gitti. Onu ekleyerek bitiriyorum.
______________
ben bir gün giderim ki neyim kalır
eksik bıraktığım her şeyim kalır
yaz günü kim ister ki öldüğünü
eksik bıraktığım her şeyim kalır
yaşamam bir beyazlık gibi sanki
eksik bıraktığım her şeyim kalır
genişlerim dağılırım beyazım
ben bir gün giderim ki neyim kalır
ben bir gün giderim ki ey diri at
elbette benim de bir şeyim kalır
